Kendinize yontmayın!

İstanbul 3. Bölge, seçimlerde parlamentoya 31 milletvekili gönderecek.  “Birileri tarafından beğenilmeyen” 7 Haziran seçim sonuçlarına göre, AKP 13, CHP 9, HDP 5 ve MHP 4 milletvekili çıkarmıştı bu bölgede… Acaba 1 Kasım seçimlerinde bu tablo değişir mi? Hangi parti artar, hangisi eksilir? Bu konuda biraz gözlem yaptım…
Gördüm ki; en büyük sıkıntı MHP cenahında… Meral Akşener’in aday gösterilmemesi, hem parti tabanında hem de seçmen kitlesinde olumsuz etki yarattı. Devlet Bahçeli’ye tepki var! Bunun sandığı nasıl yansıyacağı hiç belli olmaz. Şu anki tabloya göre MHP’nin “7 Haziran pozisyonu”nu koruması zor.   
      
MHP’de kimileri diyebilir ki; “Kimse partiden büyük değil Meral Akşener ‘töre’ye karşı geldi. Parti disiplinine uymadı, cezalandırılmalıydı…”
Hadi canım siz de!

Parti disiplini mi yoksa Devlet Bahçeli’nin, ileriye dönük paranoyaları mı?
MHP’nin, siyaset anlayışını parti içerisinde kim eleştiriyor, kim daha farklı alternatif strateji öneriyorsa,  “muhtemel genel başkan adayı” paranoyası ile kapı önüne konuyor. Iğdır Milletvekili Sinan Oğan da öyle ihraç edilmedi mi? Parlamento’da arslanlar gibi mücadele veren Meral Akşener’in dışlanması öyle değil mi?
Kanımca Sayın Bahçeli’nin yüreğini bir korku sarmış. Geçmiş yıllara oranla psikolojisi bozuk. Parti içerisinde olsun, dışında olsun, sürekli bağırıyor. Dikkat ederseniz, sıradan toplantılarda bile, sakin ve bağırmadan konuştuğu yok.
Eğer MHP kaybederse, bu nedenle kaybedecek! Bahçeli’nin “istemezükçü” tavrı ve çözümsüzlük dayatması yüzünden…

***

3. Bölge’de CHP’yi ele alalım…
İlk gözlemimi söyleyeyim… CHP’nin milletvekili sıralamasına bakıldığında, 1. Sıradan 14’üncü sıraya kadar olan isimlerden sadece 3’ü bu bölgede ikamet ediyor. Diğerlerinin hepsi dışarıdan… Başka ilçelerden, başka bölge ve illerden… Ve listedeki seçilecek milletvekili sıralaması “kontenjanlardaki bir iki isim hariç” neredeyse baştan aşağıya Alevi… Bunun benim için hiçbir sakıncası yok! Önseçimde, parti örgütü böyle bir karar verdi. Parti içi demokrasidir, saygı duymak lazım!
Ancak, seçmen kitlesinde durum farklı. Seçmen, kendi temsilcisini seçilebilecek yerde görmedi mi o partiye oy vermez, vermiyor da zaten!

***

CHP, Murat Özçelik’in aday gösterilmemesi üzerine, sıralamada değişiklik yaptı. Normal olarak, sıralama aşağıdan yukarıya birer kaydırmayla yapılacak diye bekleniyordu. Ancak öyle yapılmadı. Araya “kaynak” atıldı. Fevzi Gümüş PM üyesi olduğu için öne alındı. Emine Gülizar Emecan’a haksızlık edildi. Bir basamak yukarı çıkarılacağına iki sıra aşağıya itildi. Bu arada geçen dönemin başarılı milletvekillerinden Ali Özgündüz, adaylık başvurusu olmadığı halde “sehven” 13’üncü sıraya yerleştirildi. O da, Yüksek Seçim Kurulu’na başvurarak aday olmadığını bildirip, listeden çekildi.
Bana göre Ali Özgündüz, bu listenin 10 ya da 11’inci sırasında olsaydı CHP’nin bu sıraya kadar milletvekili çıkarma şansı olurdu. Çünkü Ali Özgündüz’ün bölgenin demografik yapısıyla örtüşen seçmen kitlesinde karşılığı var. Yerellikleri itibariyle Umut Oran başta olmak üzere, “artı 1 oy getirecek” daha bir çok isimden söz edebiliriz. Ancak CHP yönetimi bu hesabı yapmadı.

SÖZÜMÜ GERİ ALMAM
Acımasızca bir eleştiri yapmak zorundayım. Partiyi yönetenler, CHP’nin değil, kendilerinin seçimi kazanması kaygısıyla davrandılar. Bu sözü geri alacak değilim! Zira; “demokrasi şöleni” gibi süslü ve hamasi ifadelerle kamuoyunun önüne konan “önseçim”de neler yapıldığını biliyoruz. Ne yazık ki parti oligarşisi. kendi varlığını sürdürme adına “anahtar liste” hazırlayıp, örgütün iradesine müdahale etmiştir.

CHP, eğer bir başarı yakalarsa, eğer 1 Kasım seçimlerind yüzde 30’lara yakın bir oy alırsa, emin olun, bunda parti yönetiminin “istisnalar hariç” büyük bir başarısı olduğu kanısında değilim. Hiç değilim! Bu, sadece konjonktürün getirdiği sonuç olacak.

Ve CHP eğer 2 Kasım sabahı, iktidar alternatifi olamazsa, eyvah ki eyvah! Parti tabanında kıyametler kopacak! Aksi mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiye’nin banisi CHP’yi yöneten arkadaşları uyarmak zorundayım, konjonktürel olmayın, konjonktürel davranmayın! Korkarım ki konjonktür sona erdiğinde siz de yok olup gidersiniz!

Önceki ve Sonraki Yazılar