Temel ile Dursun kıraathaneye giderler...
Temel “ kahve içelim”der...
Dursun “süt içelim” der...
Aralarında tartışma başlayınca,
Garson devreye girip,
Abiler kavga etmeyin der...
Ha şimdi kapıdan”kadın geçerse süt” için,
Erkek geçerse” kahve” için diye anlaştırır...
Beş dakika sonra,
Garson Temel ve Dursun’a ,
Sütlü kahve içirir...
Sizce kapıdan kim geçmiş olabilir ?
...................
Seçimin modası belli oldu...
Kıraathane...
.
Medeni toplumlar,
İnsanların yaşamındaki boşlukları ,
İnsanlığa yararlı olsun diye ilimce bilimce projeler üretip,
Tembelliğe son vermeyi amaç edinirler...
.
Hele bizim seçim projemize bakın ?
Resmen tembelliğe davetiye çıkarıyoruz...
Kahveler...
Kıraathaneler yapacağız ,
Sizi oralara doldurup kek yedireceğiz diyoruz...
Sanki ekmeği bol bulmuşuzda bir de kekleneceğiz...
.
Sözüm ona Osmanlı’yı taklit edeceğiz ya !
Arapçada,
Dua okuma evleri veya mekanları diye geçen kıraathaneleri,
Osmanlı aydınları;
Miskinlerin buluşup fitne çıkardıkları yuva olarak tanımlarlar...
.
Görünen o ki !
Önde giden iki Cumhurbaşkanı adayımız var...
Biri Erdoğan...
Biri İnce...
İkisi de Rizeli...
Yani ikisi de,
Temel ve Dursun’a yabancı değiller...
Dillerinden iyi anlarlar...
.
Biri sade kek...
Biri üzümlü kek derken,
Garson “ sütlü kek” yedirirse !
Sizce Türkiye’nin kapısından kim geçmiş olacak ?
.
Amerika mı?
Asya ortaklığı mı ?
Avrupa mı ?
Yoksa,
Yeni gündemimiz ingiltere mi ?