İstanbulluların taksicilerle yaşadığı en önemli sorun hiç kuşkusuz “kısa mesafe” tartışması...... Aslında bu sorun yani kısa mesafe yolcu almama alışkanlığı kentin merkezi ve turistik yerlerinde yaşanıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yılın son günlerinde bu kısa mesafe sorununa çözüm bulmak adına ara bir formül geliştirdi. Bu formüle göre, taksimetreler 3 lira 45 kuruşluk açılış ücreti yerine 8 lira 75 kuruştan açılacak ve 2.5 kilometreye kadar bu rakamda kalacak. Yani 2.5 kilometre yol giden bir yolcu, sabit ücret olan 8 lira 75 kuruşu ödeyecek. 2.5 kilometreden sonra ise şu an olduğu gibi kilometre başına 2.10 kuruş fiyat eklenecek. Şimdi bir hesap yapalım; taksimetre şu anda 3 lira 45 kuruştan açılıyor. 2,5 kilometre yol sonunda 5 lira 25 kuruşa ulaşıyor. Bu rakama açılış ücretini de eklediğinizde 8 lira 70 kuruş oluyor. Rakamlar ortada ne taksi şoförlerinin ne de yolcuların bu işten pek bir kazancı var. 

Kararın ardından sokağa çıkıp taksicilerle konuşup, yeni uygulama hakkındaki fikirlerini sordum. Bir taksi şoförü “Biz de karara şaşırdık. Zaten yakın mesafe giden yolcuların çoğu 6 TL de tutsa 8 TL de tutsa 10 lira verip para üstünü almıyor” dedi. Bir başka şoför de “Kısa mesafe yolcu almayanlar için ceza uygulaması şimdi de
var. Ancak olayın gerçekleştiği anda bir polis bulmanız ve şikayet etmeniz gerekiyor. Kurallara uymayan taksi şoförü de hemen olay yerinden uzaklaşıyor. Kısaca vatandaş şikayet etme hakkını kullanamıyor” yorumunu yaptı. 

Bir diğer şoförün saptaması ise taksi durağında oldukça taraftar topladı. “Rakamları topladık, yeni uygulamanın rakam olarak bize bir getirisi yok ancak götürüsü çok olacak” diyen şoför şöyle devam etti: İstanbul’daki toplam taksi sayısının 18 bin civarında olduğu söyleniyor. Yani 18 bin araç, taksimetrelerini ayarlattırmak zorunda. En son taksimetre düzenlemesi için 175 TL vermiştik, şimdi en az 200 TL alırlar. Sadece taksimetre düzenlemesi için toplanacak para, 3 milyon 600 TL yapıyor. Bunun ne vatandaşa ne de taksiciye faydası yok, tek faydası taksimetre düzenleme ücretlerini kim alıyorsa ona!”

Hiç mantıksız değil bence... 

UMUTSUZ BİR YIL DAHA...

Yeni yıl her zaman yeni umutlar, yeni kararlar anlamına gelir. Herkes birbirine en iyi dileklerini iletir. “Yaşadığımız en kötü yıl bu olsun” denir ama maalesef bu yılbaşında aynı umudumuz yok. Siyaseti bir yana bırakın ekonomide zor geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Daha fazla fakirleştik, daha fazla borçlandık, tüm ekonomik veriler beklentilerden daha kötü gerçekleşti. Gelecek yıl da bu döngünün değişmesini bir yana bırakın daha da kötüye gideceğine dair veriler çok güçlü... Buna karşın yaşadığımız en kötü yıl olsun, geleceğimiz, yakınlarımız için kaygılanmadığımız, barış ve sevginin konuşulduğu bir yıl diliyorum tüm ülkemiz, tüm insanlık için.