Osman Koray Kapan

Osman Koray Kapan

Klopptonit

Fantastik çizgiroman kahramanı Süpermen’i bilirsiniz; memleketi Kripton gezegenidir. Oradanın nükleer nitelikteki yeşil taşı, biz dünyalılara bir şey yapmamakta ama Süpermen’in tüm dermanını almaktadır. Dünyanın en iyi teknik direktörü kabul edilen Pepp Guardiola’ya tek üstünlük kurabilen hoca, biliyorsunuz, Jurgen Klopp. Ona artık Klopptonit diyorlar, hoş bir şey ve fe’kât katılmıyorum! Zira bu, Guardiola’nın Süpermen olduğunu kabul etmektir.
Zamanında bir Dortmund maçında ekrana mal mal bakarken fark ettim Klopp zekâsını… NorMAL takımlar gibi değildi Dortmund’un dizilimi. İlginç kaymalar, bir nevi döne döne oyun… Paslaşmalar sonrası stoper, kaleciyle karşı karşıya kalabiliyordu. Bu yaratıcılık çok hoşuma gitti ve o vakitten bu yana Kloppçuyum. Hiçbir zaman en iyi kadroya sahip olmamasına karşın milyonlara zekâsını ispat etti.
Ve fe’kât kendisi çok insancıl, fazla centilmen. Guardiola’ya en iyi diyor, Lovren ve benzeri çapsız futbolculara sen kötüsün, takımdan git diyemiyor. Umarım dün akşam Lovren başımıza iş açmamış, elenmemişizdir…
***
Everton – Liverpool maçını izlerken spiker “oyun iki saniye bile durmuyor” dedi ve o an düşündüm: “Hiçbir süper lig maçında böyle bir tespit duydum mu?” Duymadım, duyamayız zira en evvel hakemlerin faul verip vermeme alışkanlıklarını da içeren içsel futbol kültürü farklı. Bu içsel, lokâl futbol kültürü diğer bazı yerel kültür(süzlük) öğeleriyle cem olduğundan sorunun çözümü imkânsıza yakınsamakta, kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.
Aşırı karamsar bir manzara da çizmek istemem zira yabancı serbestisi ve kimi cesur hocalarla bizde de zevkli maçlar izlemek mümkün. Video hakem uygulaması da gelip adaletsizlik yarıya inerse katlanılabilir ve hatta neredeyse arzulanabilir bir ligimiz olabilir. Şu an bile örnek verilebilir: Konyaspor – Sivasspor / Sergen – Samet Hoca kapışması zevkli idi.
***
Değil dünya, ligimiz bile çok iyi kalecilerle dolu ama ben dünyanın en iyisi şu an kim diye düşündüm… Göynüm Alanyasporlu Haydar der, West Ham’dan Adrian der ama gerçekler açık ara farklı. De Gea denen soğuk yaratık için etrafındaki nesneler (top dâhil) yavaş hareket ediyor zannımca. De Gea’nın pas yüzdesi 57, peki hangi kalecinin 85? City kalecisi Ederson’un. Peki, en iyi Ederson mu? Değil zira 21 net pozisyon yaşayıp 21 gol yemiş Ederson. De Gea 37 net pozisyona maruz kalıp 23 yemiş. Pası mı tercih etmeli kurtarışı mı? Var mı ikisinin ortası? Varmış, Brezilya ve roma kalecisi Alisson. Tanıyacağım şahsı…

Önceki ve Sonraki Yazılar