Osman Koray Kapan

Osman Koray Kapan

Kocaman Aziz istifa!

Telefon ekranında “Gereksiz bildirimler cihazınızı yavaşlatıyor” diyen beleş program aslında tek bildirimi kendisi yapıyor. Size bildirim önleyici başka bir program satmak için açık açık sahtekârlık yapıyor. Aziz Yıldırım Fenerbahçesi’ni tutarken yaşadığınız durum ayniyle budur.

“Yönetim istifa!” diyen taraftarların üzerine beleş bilet dağıtılan fedailer salınıyor stadta. Aynı stadın isim ve reklâm hakları 90 milyon dolara on yıllığına satıldı; para nasıl kullanıldı, bunca borcun hesabı neden verilmiyor bilen yok. Galatasaray yönetimleri gibi on yıllık gelirin tümü banka kredileriyle bozduruldu mu, bunun da yanıtı yok. UEFA, mali açıdan en riskli kulüp Fenerbahçe diyor ama sosyal medyadaki yancılar Mesut Özil Fenerbahçe’ye transfer olacak şaiyası yaratıyor. Daha kiralık Lens’i alabilecek gücün yokken 50 milyonluk Mesut haberine inanan var mı? Var valla.

Yirmi senede 9 kez şampiyon olan Fenerbahçe, Aziz’li 20 senede 6 kez şampiyon olabildi. Yeşilçam filmlerinde kahramanlar mecburen Fenerliydi seyirci çok olsun, coşsun diye. Ama taraftar kaybına şiddetle devam ediyor Fenerbahçe. Artık diziler bile Beşiktaşlı. Yönetime sorsan Fenerli halen çok. O kadar çok ki bir kısmını dövdürebiliyorsun…

Eski futbolculardan Nobre, Aziz Yıldırım’ın takım kurduğunu hatta kendisinin bir dönem başkan tarafından kesildiğini itiraf ediyor yıllar sonra gülerek… Ama böylesi bir skandalın gülünecek tarafı yok. Acaba Aykut Kocaman da izin verecek mi Aziz’in takım yapmasına? Ya da izin verdi mi önceden?

Aykut Kocaman demişken onun da çapını ortaya koyan bir anektodu hatırlatmak isterim. Biliyorsunuz Aykut önce futbol direktörü sıfatıyla göreve geldi. Dönemin teknik direktörü Daum, sonrasında verdiği bir röportajda bakın ne demişti:

“Görev yaptığım dönemde Aykut hoca biliyorsunuz sportif direktördü ve genelde de transferlerle ilgili birlikte adım atıyorduk. Tatile giderken kendisine kanat oyuncusu almamız gerektiğini söyledim ve 8 kişilik bir liste verdim. Birkaç gün sonra beni aradı ve “istediğin oyuncuyu bulduk” dedi. Gökhan Ünal’dan bahsediyordu. 'Aykut hoca' dedim, 'Guiza ve Semih dahil 4 tane forvetimiz var. Bize yeter. Gökhan’a ihtiyacımız yok.' Ama Kocaman ısrarla bu oyuncunun alınmasını istedi ve Gökhan’a şu benzetmeyi yaptı; 'Siz merak etmeyin, Türkiye’nin Drogba’sını alıyoruz.' Çok gülmüştüm sonrasında...”

Alex De Souza’nın 28 gol, 17 asistlik insanüstü performansı ile şampiyonluk yaşayan Aykut Kocaman, bir sene sonra grup ardında BATE Borisov, Viktoria Plzen ve o sezon İtalya’da yedinci olabilen Lazio’yu eledikten sonra yarı finalde Benfica’ya çok sevdiği Baroni’nin kaçırdığı penaltı ile elenmişti. Aykut Kocaman devri bu şekilde bitmeli ve bir daha açılmamalıydı zira göreceksiniz ki onun futbolu büyük takım genlerine uygun değil. Deplasmanda en az 9 galibiyet alanın şampiyon olabildiği süper ligde Kocaman’ın zihniyeti bunu sağlayamaz. Sağlasa da Beşiktaş’ı geçemezsiniz.

Gökhan Ünal’ı Drogba sanan, bizlere Bienvenu’yü forvet diye izleten, 66. dakikaya 0-0 girip duran toptan stoper kafasıyla galip gelmeyi planlayan Aykut kafasını unutmadım; Meyreleş, Baroni, Orhan Şam, Krasic, Selçuk Şahin gibi anahtar sözcüklerle veda edeyim ben… Seneye de şampiyon Beşiktaş! Her şeyin sonu bu kadar belli olunca zevkli değil lig.

Önceki ve Sonraki Yazılar