Kör müsünüz?

Şu hale bakın! İnsanlar kanıksamış sanki… Ülkenin bir bölgesi yangın yerine dönmüş; diğerlerinin umurunda değil! Ülkenin yarısı, diğer yarısındaki olup bitenleri “bir macera filmi gibi” izliyor. Bakar gibi yapıyor ama görüp görmediği belli değil.

Bölgedeki terörle mücadele sırasında asker ve polisin şehit düşmesi kanıksanmış artık. Gazetelerde “tek sütun” haberler arasında yer alıyor... Özellikle yandaş gazetelerde; şehit haberleri bazen birinci sayfaya bile giremeyebiliyor. Tepkiler, kaderci bir anlayış sonucu “takdiri ilahi” ile ifade edilir hale gelmiş ve teslimiyetçi bir fanteziye dönüşmüş.

Cenazelerdeki, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” ve “Ya Allah bismillah Allahü ekber” sloganları anlamsızlaşmış! Mistizmin farklı bir boyutunu yaşar gibi rüyada insanlar sanki… Yöneteni ve yönetileniyle, bir umarsızlık, bir tepkisizlik, bir akıl tutulması var herkeste… Sanki herkes hipnotize edilmiş…

X X X

Yetmedi mi Allah aşkına? Yetmedi mi bu kadar insan çığlığı? Bunca yıldır, yerlere serilip tutunamayanlar sarsmıyor mu sizi hiç? Bu kadar mı vicdanınız kara? Vuran kim, vurulan kim?  Ölen kim, öldüren kim?  Kim, kime hendek kazıp tuzak kuruyor? Nedir bu kin, bu nefret, nedir bu kan özlemi? Birbirimizi vura vura yok edemeyeceğimizi halâ anlayamadık mı?

Neredeyse 40 yıldır, aynı şeyleri söyleye söyleye bıkmadınız mı? Kanıksadığınız sloganların anlamsızlaştığı, bağırış çağırışın çare olmadığının halâ farkında değil misiniz? “Şehitler ölmez vatan bölünmez” diye diye nice koçyiğitlerin toprağa düşmeye devam ettiğini görmüyor musunuz?

Gencecik çocukların beynini yıkayarak onları dağlara çıkarıp, kendi ütopyalarının kurbanı edenler, daha ne kadar ana yüreğinin yanması gerekiyor? Bu kadarı yetmedi mi? Hala, “etle-tırnak”ın ayrılamaz bir bütün olduğunu anlamamakta ısrar ediyorsunuz?

X X X

Diğer yanda…

Eyyy bu ülkeyi yöneten siyasi kadro! Nedir senin bu halin, bu kibrin? Astığım astık, kestiğim kestik anlayışıyla yürümeyi bir an önce terk etmelisin. Bilmelisin ki hiç kimse vazgeçilmez değildir. Eleştiriye tahammülün yok! Hemen duygusallaşıyor ve yapılan eleştiriyi küfür sayıyorsun. Haberi suç ilan ediyor, gazetecileri hemen içeriye tıkıyorsun. Dahası onları “casus” ilân ediyorsun. Yetmiyor, adaleti savunanları “katli vacip” deyip hedef tahtasına oturtuyorsun? Yakışıyor mu sana hiç?

Bu güç zehirlenmesinden rahatsız değil misin? Daha ne kadar kör bakacak daha ne kadar görmezlikten geleceksin?

Kör olma! Aç gözünü lütfen! Bak neler oluyor. Uyan şu rüyadan, kurtar kendini şu hipnozun etkisinden. Anlamıyor musun, birileri seni eline geçirmiş ve senin sayende, kendi geleceği adına seni de yok etmeye çalışıyor. Uyan artık, kaldır göz kapaklarını… Hasan Hüseyin’in söylediği gibi “Kör olasın demiyorum sana/ Kör olma da gör beni”

Önceki ve Sonraki Yazılar