CHP'li Altay MESAM'a kayyum atanmasını eleştirdi

CHP'li Altay MESAM'a kayyum atanmasını eleştirdi

MESAM'a Genel Kurul toplantısından 8 gün önce kayyum atanmasına tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Kendilerinden aydın, özgür bir duruş beklediğimiz kimi sanatçıların sarayın operasyonlarına kayyum figüranlık yapmalarını içimize sindiremiyoruz. Sadece şunu söyleyebiliyoruz; kula kulluk edene yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "CHP'nin AK Parti ve MHP arasındaki ittifaktan rahatsız olduğu" yönünde ifadesi olduğunu belirterek, kendilerinin ittifaktan değil, adaletsizlikten, entrikadan ve hileyi hülleye çevirmekten rahatsızlık duyduklarını söyledi.

AKP ve MHP tarafından hazırlanan, siyasi partilerin seçim ittifakına olanak sağlayan kanun teklifini, 'hileyi hülle yapma yasası' olarak tanımlayan Altay, seçim barajını kaldırmayan düzenlemenin temsilde adaletsizliğin önünü açtığını savundu.

Altay, seçim barajının mutlaka aşağı çekilmesi gerektiğini belirterek, "Biz sandığa giren her oyun karşılığının TBMM'de de bulunmasının demokrasinin şartı olduğuna işaret etmek istiyoruz." diye konuştu.

'MİLLETİN GÖZÜNDEN DÜŞTÜYSENİZ TEKRAR GİREMEZSİNİZ'

CHP'nin oluşturduğu heyetin Mecliste grubu bulunmayan siyasi partileri gezerek teklifteki seçim güveliğine yönelik maddelerle ilgili fikir alışverişinde bulunduğunu, önerileri aldığını hatırlatan Altay, elde edilen sonucun bir rapor halinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na sunulacağını aktardı.

Altay, bu raporun hükümete de iletileceğini, bunun ise Kılıçdaroğlu tarafından Başbakan Binali Yıldırım'a ya da parti yöneticilerince ilgili bakana verilmesi şeklinde gerçekleşebileceğini anlattı.

CHP'nin seçimlerden yana bir kaygısı olmadığının altını çizen Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"16 yıldır iktidarda olan bir partinin seçim sistemi ile oynayarak iktidardaki süresini uzatma gayretinin beyhude olduğunun altını çizmek isterim. Milletin gözünden, gönlünden düştüyseniz seçim sistemi ile oynayarak milletin gözüne gönlüne tekrar giremezsiniz. İktidardan düşüş başladıysa bu, seçim sistemini hangi hale getirirseniz getirin üstünde ne kadar oynarsanız oynayın o düşüş gerçekleşir. Akıbet bellidir. AK Parti'nin ve MHP'nin millete yalan söylemesinin bir alemi yoktur. ittifak olabilir; ileri demokrasilerde olduğu şekilde getirsinler, biz de yasanın altına imza atalım. Ama bu şekilde barajı aşamayacağı çok belli bir partiyi aşması kuvvetle muhtemel bir partiyle yan yana getirip onu Meclise taşımak siyaseten çok ahlaklı değil. İtirazımız buna."

'ERDOĞAN'IN HALİFELİK ÖZENTİSİ VAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup konuşmasında, "Milletin ve ümmetin birliği için yola çıktık" ifadesini kullandığını aktaran Altay, birlik için yola çıkanların toplumun dirliğini, huzurunu bozmaması gerektiğini söyledi.

Altay, "Toplumun yüzde 50'sini peşinen hasım ilan eden bir insanın Türkiye'nin birliğine katacağı hiçbir şey olmaz. Ümmetin birliğinden de bahsetmiş; belli ki Erdoğan'a tek başına Türkiye'yi yönetmek yetmemiş. Bütün İslam alemini yönetme hevesine düşmüş. Allah ümmetin birliğini, dirliğini bozmasın ama sanıyorum Erdoğan'ın bir halifelik özentisi var, hilafet özentisi var. O günler geçti" değerlendirmesinde bulundu.MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ise grup konuşmasında "Afrin'e girmek suretiyle yüz yıl önceki toprakların bir kısmını emaneten de olsa elimizde tutmanın yolu açıldı." yönünde bir değerlendirmede bulunduğunu söyleyen Altay, "Pes. Hani Suriye'nin toprak bütünlüğü. Millete yalan söylüyorsunuz, dünyaya da yalan söylüyorsunuz. Türkiye'nin itibarı bizim için her şeyin üzerinde" ifadelerini kullandı.

'BAYRAK DA MİLLET DE ERDOĞAN'IN TEKELİNDE DEĞİL'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile Başbakan Binali Yıldırım'ın bayrak asma çağrısı ile ilgili sözlerini de hatırlatan Altay, "Bayrak da millet de vatan da Recep Tayyip Erdoğan'ın tekelinde değildir. Hiçbir zaman da olmayacaktır." dedi.

Altay, CHP'nin Mehmetçik için dua ettiğini, yapıcı, samimi uyarılarda bulunduğu, en son da şehitler için binalara bayrak asma çağrısında yaptığını, bunların hepsinin de iktidar partisini rahatsız ettiğini ileri sürdü.

Altay, "Bayrak nutukları atarak, bayrakla ilgili hamaset yaparak da milli olunmaz. Kendisinden olmayan herkesten rahatsız olandan, Süleyman Şah Türbesinden gece yarısı bayrak direğini söküp kaçırandan milli olmaz. Ege adalarıyla ilgili Yunanistan'ın işgalci tutumunu seyreden adamdan milli olmaz. Cumhuriyetin tüm ekonomik kazanımlarını yabancılara peşkeş çekenden hiç milli olmaz. Velhasıl herkesten milli olur, Erdoğan'dan milli olmaz" şeklinde konuştu.

'SARAYDA DOĞUM GÜNÜ KUTLADIĞINIZ SANATÇIYA HEDİYE Mİ VERİYORSUNUZ?'

Altay, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği'ne (MESAM) Genel Kurul toplantısından 8 gün önce kayyum atanmasını eleştirdi.

"MESAM'a kayyum atamakta muradınız nedir? Sarayda doğum günü kutladığınız sanatçıya doğum günü hediyesi mi veriyorsunuz" diye soran Altay, "Erdoğan'ın, barolardan tutun spor kulüplerine kadar her yere çökme anlayışında olduğunu biliyoruz. Ama üzüldüğümüz bir şey var; kendilerinden aydın, özgür bir duruş beklediğimiz kimi sanatçıların sarayın operasyonlarına kayyum figüranlık yapmalarını içimize sindiremiyoruz. Sadece şunu söyleyebiliyoruz; kula kulluk edene yazıklar olsun" dedi.

'YARGITAY BAŞKANI HİDAYETİ Mİ ERDİ?'

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in basın yayın organlarında yer alan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hakimlerin güçlü olmaları yönündeki sözlerine işaret eden Altay, "Ne diyelim bu Yargıtay Başkanı'na? Hidayete mi erdi diyelim?" ifadelerini kullandı.

Yargının ve Yargıtayın halinin ortada olduğunu belirten ve Cirit'ten, Gazeteci Deniz Yücel ile cezaevinde bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu kararlarına bakmasını öneren Altay, şöyle konuştu:

"Bir talimatla mahkeme tahliye kararı veriyor, bir talimatla Anayasa Mahkemesi kararına bir mahkeme uymayabiliyor. Yargıtay Başkanı eğer bir katkı sunacaksa yargının siyasi iktidarın vesayetinden kurtulması için bir çaba sarf etsin. Çıksın cesurca hakimlere, savcılara seslensin, 'Siyasi iktidarın talimatlarına uymayın' desin. Yargının en başındaki bir zatın bu konuda milletle dalga geçer gibi laflar etmesi, milletin aklıyla alay etmektir. Keşke 'Ey hakimler siyasi iktidara karşı herkül gibi olun' diyebilen bir yargıtay başkanını dinlemiş olsaydık."

'SURİYELİLERİN MÜCADELE ETMESİ GAYET DOĞAL'

Altay açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'ın, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılardan yaşı uygun olan erkeklerin kendi topraklarına giderek savaşması yönündeki sözlerinin sorulduğu Altay, Toprak'ın sözlerinin Türkiye'deki kamu vicdanının sözleri olduğunu belirtti.

Altay, uygun yaştaki Suriyelilerin oradaki Türk askerleri gibi mücadele etmesinin gayet doğal bir talep olduğunu dile getirdi.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine de Altay, "Şeker fabrikalarıyla ilgili o fabrikaya pancar satan çiftçimizin, o fabrikada çalışan işçimizin, yöre esnafının sahip çıkması lazım. Biz CHP olarak fabrikaları ziyaret ediyoruz. Ama işin esas sahibi pancar üreticisidir, fabrikanın işçisi, yörenin esnafıdır. Onların da bu değerlere sahip çıkması lazım. Şeker fabrikalarının satışından murat şudur; Cargill şirketini zengin etmek." değerlendirmesinde bulundu.

'TALEPLERİN BÜYÜK KISMI TÜZÜK TASLAĞINDA OLACAK'

Altay, 48 CHP milletvekilinin yeni tüzük hakkında ortak bir açıklama ile talep ve önerilerde bulunduğunun hatırlatılması üzerine de tüzüğe son şeklinin tüm öneriler dikkate alındıktan sonra verileceğini kaydetti.

Engin Altay, "Arkadaşlarımız hiç merak etmesinler. Kurultayda arkadaşlarımızın istediğinden de daha demokratik bir tüzük taslağı örgütümüzün önüne gelecek. Nihai kararı verecek olan da kurultay delegelerimizdir. Arkadaşlarımız nihayi metni görmeden taleplerini iletmişler. Ben biliyorum ki arkadaşların ortaya koyduğu taleplerin büyük bir kısmı zaten son taslakta yer alacak" diye konuştu.