Kötülerin kazanamadığı ama bize de kazandırmadığı bir hafta daha yaşadık. On haftada 6000 oran yakaladık diye yazacakken FB-Gençler maçının son dört dakikasında gelen iki gol, “on haftada 1600 oranı aştık” cümlesine bizi indirdi. Ama asıl sürpriz İngiltere’nin kötü adamından geldi. 38 bin seyircisi önünde Everton gol atamadı, atmak istemedi.

İngiltere Premier Ligi’nin Tolunay’ı diyebileceğimiz emekli stoper Koeman, her maç 0-0 bitse mutlu olacak adamlardan. 100 km koşan İdris ve Barkley, kaliteli forvet Lukaku’ya rağmen koskoca Everton’ın hedefi maçı 0-0 bitirmekti. Uzatmalarda Sturridge’in yarattığı pozisyonla iyiler maçı 0-1 kazandı. % 32 topla oynayabilen, yalnızca “1” isabetli şut çekebilen ev sahibi Everton kaybetti. Martinez sonrası daha defansçı bir hoca getiren Everton’ın Koeman’ı kovduğu gün fakir sevindireceğim; kendime bir tavuk alacağım.

Koeman’ın Türkiye şubesi Tolunay Kafkas, yönettiği (!) Akhisar ile bu hafta Alanya deplasmanına gitti. Maç Kafkas’ın istediği şekilde 0-0 bitti. Maçtaki tek isabetli şutu ev sahibi çekti. Lig TV’de bu maçın özetini hazırlayan arkadaş; maç başında para atışı yapan jandarmanın tüm bu macerasını, ilk topa vuruş anını, Tolunay Kafkas’ın üf çekişini, hakemin maçı bitiriş düdüğünü, hakemin yerden topu almasını, bir futbolcu ile el sıkışmasını koymasına rağmen ulaştığı saniye 167. Özetler zaten üç dakika oluyor diyene, az önce yazdığım özet içeriğini bir daha okumasını tavsiye ediyorum. Kaldı ki geçmişten hatırladığım kadarı ile en kısa maç özeti rekoru yine Tolunay’ın yönettiği bir takımda. Özet tam 85 saniye sürüyordu! İşin en komik yanı Tolunay Kafkas’ın maç sonu açıklamaları: Hem savunmada hem hücumda iyi organize olduklarını ifade etmiş:) Rakibi Alanyaspor’u överken de “çok atlet oyuncuları var” demiş.

Daha geçenlerde bu tip hocalar nedeniyle izlediğimiz şeyin futbol değil, “ATLETol” olabileceğini yazmıştım. Tamam kelime esprisi çok kötü ama içerik, gerçek ötesi! Futbol dünyasında ortalama IQ’nun 95’i bulmayacağı kanaatindeyim. Yahu biri de çıkıp demiyor ki bu modern futbol denen menem, futbolu yok edecek! İşin sonunda, uyandıklarında(!) bazı aklı evvellerin dediği gibi “madem bütün hocalar Tolunay, o zaman ofsayt kuralını kaldıralım!”diyecekler…

***

 Fenerbahçe, Gençlerbirliği karşısında rezil olup 3-0 kazandı. Şaka gibi, hemen unutulası bir maçtı. Fenerliyim ama bu Fener kaza ile şampiyon olursa bu ligi yakalım! Gerçi liderine bak hizaya gel diyeceksiniz ama inanın Başakşehir bile daha izlenilebilir şeyler sunuyor. Bu hafta Emre’nin muazzam pasında Edin Visca’nın yaptığı Van Basten dokunuşu harika idi. Bir büyük takım oyuncusu atsaydı bu golü, unutulmazdı!

 Beşiktaş yenilecek bu haftayı buldu! Hem de Fenerbahçe’nin 1-5 yendiği Kasımpaşa’ya. Caner ve Talisca’yı yitirmiş Beşiktaş tatsızdı zaten; iki üç hafta da hakem şansı(!) yanlarında idi ama inanın üzüldüm. Zira koskoca ligte baştan topu rakibe bırakayım çakallığını düşünmeyen dört takımdan biri Beşiktaş.

 Osmanlıspor – GS maçında karşılıklı gol bahsini “böbreklik banko” olarak yazmıştım. 2-2 bitti, hiç olmazsa onu hatırlatıp, esenlik dileyim…