Köy tavuklarının katledilmesi

Köylü düşmanlığı ülkemizde çok sinsi bir şekilde yapılıyor. Bunu uygulayanların bir kısmı bile bu düşmanlığı ilerleme veya insan sağlığı adına yaptıklarını zannediyorlar. 2006 yılında kuş gribi gerekçe gösterilerek köy tavukçuluğu yok edilmek istenilmişti. Hatırlayacağınız gibi evrimleşerek insandan insana geçme özelliği kazanan ve öldürücü hale gelen bir kuş gribi mikrobu söz konusu idi.

O zamanki Sağlık Bakanı Akdağ ise “kesin ve sürekli çözüm bunları kesmek” demekte idi. Mısır’da ve Tayland’da da yetkililer benzer şeyleri söylediler. Köylüler hiç neden olmadıkları bir sorunun kurbanları haline getirilmekte idiler. Buradaki amaç büyük tavukçuluk şirketlerinin önünde engel olan köy tavukçuluğunu yok etmek idi. Dev işletmelerin ilerleme olduğuna iman etmiş kişiler onca veriye rağmen tuttukları yola devam ettiler. Birçok çiftçi kuruluşu da temelinde köylü düşmanlığı yatan bu açık köy tavuğu düşmanlığı karşısında seslerini çıkarmadılar. Köylümüz ise bir kez daha bilgisizliği nedeniyle eziklik duyguları içinde tavuğunu teslim etmek ve saklamak arasında gitti geldi. Hekimler, veterinerler, ziraat mühendisleri ve biyologların ezici bir çoğunluğu bu gerçekleri göremediler ve pasif kalarak köy tavukçuluğunun yok edilmesine karşı çıkmadılar.

Dev işletmelerle bu tür yeni ve insandan insana yayılma özelliği kazanan kuş gribi veya domuz gribi arasında sıkı ilişkilerin olduğu bir gerçektir. Örneğin Amerika Bilimin İlerlemesi Derneği'nin 2008 yılı konferansında, üye araştırmacılardan Danielle Nierenberg şunları söylemişti:

“Küreselleşmiş tavuk ticareti ve büyük kentlere yakın olan büyük boyutlu endüstriyel çiftlikler kuş gribi virüsünün yayılmasında büyük ölçüde sorumludur. Buna karşılık köy tavukçuluğu adaletsiz bir şekilde hedef haline getirildi.”

Grain adlı saygın kuruluşun web sayfasında da belirtildiği gibi, (www.grain.org) birçok bilim insanı suçun köy tavukları ve göçmen kuşlara atılmasına katılmamaktadır. Kuş gribi salgınları büyük çiftliklerde pek çok defa çıkmıştır. Avustralya, ABD, İngiltere, İtalya, Şili, Hollanda bunlardan sadece bazılarıdır. Virüs tavukların kendi arasında ve diğer hayvanlar arasında yayılırken melezlenmekte, evrim geçirmekte ve değişmektedir. Aynı zamanda yoğun insan nüfusu ve ilişkiler virüsün insana geçebilir yönde evrilmesine yol açmaktadır. Çok sayıda hayvanın bulunduğu kümeslerde virüsün evrilme hızı müthiş düzeylere çıkmaktadır.

Şimdi biliyoruz ki gezinen köy tavuğu yumurtaları ve etinde insan sağlığı için çok yararlı Omega 3 yüksek düzeyde bulunmaktadır. Ayrıca bunlarda zehirli maddeler yoktur ve lezzetleri daha iyidir. Köy tavukçuluğu köylülerin beslenmesi ve köyde tutunması için çok önemlidir. Köy tavukçuğunu yok etmek bir yana, gezen ve organik yemlerle beslenen tavukçuğu teşvik etmek gereklidir.

Büyük tavukçuluk işletmeleri ise dev kümeslerde hapsettikleri güneş görmez, ayağı toprağa basmaz, eşinmeyi unutmuş tavukların sağlıklı olduğunu söylemektedir. Buna inananların sayısı hızla azalıyor. Köylü düşmanlığı bilimi de kendine alet ediyor. Kuş gribi olayı bunun çok ilginç bir örneğidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar