'Köylerin kendini yönetmesi İstenmedi'

Büyükşehir veya Bütünşehir Yasası diye tanımlanan 6360 sayılı yasa bildiğiniz gibi 2012 tarihinde yasalaşmıştı. İlk başta sadece AKP’ye bazı büyükşehir belediyelerini kazandırmak için çıkarılmış izlenimini veriyordu. Büyükşehir sınırları il sınırlarına kadar genişletilmişti. Örneğin kırsal alandaki ağırlığına dayanarak Antalya Büyükşehir Belediyesinin CHP’den AKP’ye geçmesinde bu değişikliğin önemli bir payı olmuştu. Ancak bu yasanın başka bir etkisi de oldu. Bu düzenleme ile köylerin %47’si, belediyelerin %54’ü yerel yönetim sisteminden çıktı. Adeta bir gecede binlerce köy haritadan silindi ve mahalle oldu. Köylerin tüzel kişiliği yok edildi. Köy nüfusu bir gecede yasa ile kentli olmuş oldu. Yerinden yönetim, yerel yönetim laflarının çokça edildiği bir çağda bu gelişme ne yazık ki geriye doğru bir değişim oldu.

Tarım Ekonomisi Derneği ve Seferihisar Belediyesi tarafından 22 Aralık 2014’de Seferihisar’da düzenlenen “Köylerin Yerinden Yönetimi” çalıştayında bu konular ele alındı. Başka bir ilçeden gelen bir katılımcı köylerde eskiden köy muhtarlığınca bir gün içinde 70-100 TL.’lık bir masrafla yaptırılan bir su borusu tamirinin şimdi Belediye tarafından birkaç günde ve en az 1000 TL.’lık bir masrafla yapılabildiğini söyledi. Seferihisar Belediyesi ise her köye bir belediye temsilcisi atayarak hem hizmet götürdüğünü, hem de bu gibi sorunları yerel imkânlarla hızlı ve ucuz çözdüğünü açıkladı. Bu yasanın savunucuları bazı hizmetlerin merkezi olarak daha iyi yapılabileceğini ileri sürmüşlerdi. Bu gene yapılabilirdi. Örneğin köylere otobüs işletmek gene büyükşehir belediyeleri tarafından yapılabilirdi. Ancak bunun için köy tüzel kişiliğinin yok edilmesi gerekmiyordu. 

Yasanın değişmesi gerekiyor. Ancak bu arada köylerin kendini yönetmesi başka bir yolla da kısmen sağlanabilir. Katılımcı bütçeleme (participatory budgeding) denilen yaklaşım köylerde ve kentteki mahallelerde uygulanabilir. Örneğin her köy önce genel kurul şeklinde daha sonra da 10 kişilik bir kurulla köylerindeki problemleri görüşebilir ve hangi projelerin hangi önceliklerle gerçekleştirilmesi gerektiğini belirleyebilir. Belediyeler bu konuda öncülük yapabilir. Bu tek yönlü çizgisel bir süreç olmayacaktır. Belediye uzmanları ile kurullara öneriler getirebilir. Çeşitli görüşmelerden sonra köy kurulu gerçekleşmesini istediği projeleri daha yetkili bir şekilde sıralayabilir. Daha sonra projelerin uygulanmasında da bu köy kurulları izleme ve değerlendirme rolü oynayabilir. İlk önce Brezilya’nın Porto Allegro kentinde uygulanan bu yaklaşım çok başarılı oldu. Şu anda Avrupa kentleri de dâhil 1500 kentte uygulanıyor.  


Önceki ve Sonraki Yazılar