ABD Başkanı Roosevelt'in Suudi Kral Abdülaziz ile  buluştuğu 13 Şubat 1945'ten bu yana Suud ailesi mutlak olarak ABD ve Batı'nın hizmetinde oldu.  Din bu hizmetin en önemli alanı idi.  Çünkü geçen süre içinde ve özellikle Soğuk Savaş döneminde Batı dini Sovyetler Birliği, Komünizm ve her türlü sola karşı çok kullandı.  Kullanırken de Suudiler ona hep yardım etti.  Suudiler Batı'nın işaret ettiği tüm İslamcı parti, örgüt, tarikat, cemaat ve kişiye milyarlarca dolar dağıttı.  Temel hedef : İslamı yozlaştırmak, bağnazlaştırmak ve gerçek değerlerinden boşaltmaktı. Kaide, Nusra, IŞİD işte böyle bir çabanın sonucudur. Lafı uzatmaya gerek yok : Arap ve İslam dünyasında din ile ilgili ne kadar sorun varsa hepsinin nedeni Suudi yönetim ve onu iktidarda tutan ABD ve genel olarak batıdır. Baksanıza yeni Kral Hazretleri ölen Kral'ın cenazesi henüz yerdeyken ABD'nin talimatı ile İçişleri Bakanı Muhammed Bin Naif'in veliahtın  veliahtı tayin etti.  Naif ise ABD'nin artık düşman bellediği Kaide ve Radikal İslamcı gruplara karşı amansız savaş yürütüyor. Bunun için de ölen Kral geçen yıl IŞİD, Nusra, Kaide ve bir Suudi beslemesi olan Müslüman Kardeşleri terör listesine aldı.  Ama aynı Kral ülkesinin Suriye'de savaşan İslamcı gruplara verdiği desteği durdurmadı.  Durdurmadı ya da durduramadı çünkü Suudi sistem buna izin vermiyor. Dünyanın en bağnaz, çağ dışı ve radikal ideolojilerle beslenmiş bir yapıda Kralın 'Ben açılım yapmak istiyorum' demesi kolay değil ve olmayacaktır.  Yapılan bir araştırmaya göre Suudi gençlerinin  yüzde altmışı IŞİD'e sempati duyuyor. Binlerce Suudi gencin Türkiye üzerinden Suriye'ye gittiği ve IŞİD'e katıldığı biliniyor. İntihar eylemcilerinin çoğu Suudidir. Böyle bir Suudi Arabistan'da bir Kral'ın ölmesi ile işler asla düzelmez. Toplumun sosyo-kültürel yapısında ve dinsel anlayışında bir çok sorun var. Bunu bilen bölgesel ve uluslararası ülkeler ve güçler ona göre hesap yapıyor. En büyük hesabı da Obama yani ABD sistemi yapıyordur.  Çünkü Suudilerin ve dolaysiyle bölge kral, emir ve şeyhlerinin tüm petrol ve doğal gazı onun kontrolünde. Baksanıza ölen kral Obama'nın bir talimatı ile son hizmet olarak petrol fiyatlarını 45 dolara düşürerek ABD düşmanı Rusya, İran ve Venezuela'yı perişan etmeye kalkıştı. Üstelik bu fiyat düşürme operasyonunda Suudiler en az 150 milyar dolar kayıpta. Ama Obama'ya feda olsun. Hatırlıyorum da 5 Haziran 2009'da Kahire üniversitesinde konuşmaya giden Obama yol üzerinde Suudi Arabistan'a uğramış ve ölen Kral'dan her tarafı pırlanta, elmas ve benzeri taşlarla süslemiş som altından kraliyet nişanı almıştı. Demek bu işler böyle yürüyor, yürütülüyor. Baksanıza Cumhurbaşkanı Erdoğan bile Somali programını iptal edip Kral'ın cenazesine katıldı. Oysa Sayın Cumhurbaşkanı Sisi'ye destek verdiği için ölen krala çok kızmıştı. Kral'a çok kızan İran ise cenazeden daha çok Suudi Arabistan için çok önemli olan Yemen ile  ilgilendi. Suudi Arabistan ile yaklaşık iki bin kilometre  sınırı olan Yemen'de İran destekli Şiiler Sünni liberal müttefikleri ile iktidarı ele geçirerek başta Suudiler olmak üzere herkese  bir mesaj verdi.  Mesajı yazan ise Tahran . Obama da anladı. Son konuşmasında ' Esad kalıcı ve İran ile sorunları çözecem' demesi bir çok şeyi ifade ediyor. Önemli olan anlamak. Obama ve Batı'nın en önemli sorunu Kaide ve IŞİD. Obama bu konuda kendisine yardım eden herkes ile dost olmaya  çalışıyor, çalışacak. İran bu yeni dostların başında olmak istiyor. Bunun için ABD Kaide'nin çok güçlü olduğu Yemen'deki gelişmelere sesini çıkarmadı. Bunun için ABD yeni krala 'Sizin bu karanlık üreten sisteminizden bıktım ve bunun  yavaş yavaş değişmesi gerekiyor. Bu konuda bize yardımcı olacak olan Muhammed Bin Naif'in kral olma yolunu aç' dedi. Dedi çünkü yeni Kral'ın bunak olduğunu ve her an doktor raporu ile görevinden alınabileceğini biliyor. El sopalı Obama'da numara çok !