17-25 Aralık 2013 sonrasında Başbakan Erdoğan ve yandaş medya olup bitenleri bir darbe girişimi olarak niteledi ve bildik tavırlarını sergilediler.
Birçok emniyet görevlisi,  az sayıda savcı ve yargıç ve bir kaç  iş adamı FETÖ’cü olarak suçlandı ve  soruşturmaya tabi tutuldu.
Bazıları da görevden alındı ya da tutuklandı.
Örneğin TIR'cılar.
17-25 'Küçük Darbe” idi.
Öyle olmasaydı, AKP 'din kardeşi' FETÖ’cüler yerine klasik düşmanlarıyla kavga etmeyi tercih etmezdi.
Yani CHP, MHP ve kendisine biat etmeyen herkes.
Laik ve demokrat olanlar.
HDP 7 Haziran seçimlerinden sonra 'düşman listesine' eklendi.
Başkanlık uğruna.
Peki, AKP  neden böyle davrandı?
Ya da neden FETÖ’cülerin kökünü kazımadı.
Neden 'inlerine girmedi'?
Neden 566 gün bekleyip 15 Temmuz darbesini yapmalarına izin verdi?
Yani 'Büyük Darbe'yi...
Neden de neden?
Yanıt hem var hem yok.
Örneğin Genel Kurmay Başkanı Akar'ı Yenikapı mitinginde konuşturanlar belki de yeni yapılandırmasıyla TSK'ni TBMM'de 4. Parti olarak görmek istiyor.
Cüppeli'nin 'hayır duası' ile.
Belki de HDP yerine.
Türkiye gittikçe ilginçleşiyor.
İçte ve dışta.
Örneğin 'Demokrasi Nöbeti' mitingleri.
Yani Erdoğan'ı sahiplenme gayretleri.
Bölgemizden yüzlerce belki de binlerce İslamcı bu mitinglere katıldı.
Ilımlı ve radikal olanlar.
Özellikle Suriye'de savaşanlar.
Onlara göre İstanbul ve Ankara 'Demokrasinin Kâbe’si'.
İslamcı FETÖ’cüler İslamcı ve din kardeşi AKP'ye kazık atmıştı ama olsun.
Her ikisi de Sünni.
İslamcılar bu kazık işine çok alışık.
İslam coğrafyasında  hemen hemen bütün İslamcılar birbirinden nefret eder.
Alevi Esad'a karşı savaşsınlar diye kurulan IŞİD ve Nusra kavgasında şimdiye kadar 10 bin ruh hastası öldürüldü.
15 Temmuz  darbe girişimi Arap sosyal medyasında çok konuşuldu konuşuluyor.
Erdoğan yanlılarıyla karşıtları birbirine girmiş durumda.
FETÖ’cüler onlarca Arapça sosyal medya hesabıyla bu tartışmalarda taraf oldu.
Erdoğan yanlıları tam da zafer kazanmak üzereyken işler karıştı.
'Cumhurbaşkanı Erdoğan katil Alevi Esad'ın destekleyicisi Komünist artığı kâfir Putin'in ayağına gitti'.
Erdoğan karşıtları fırsatı kaçırmadı.
Erdoğan yanlılarının moralleri çok bozuldu.
Çünkü Erdoğan darbe gecesi kendisini arayıp destek veren  Putin'e teşekkür etti.
Bu da yetmedi 'Kâfir Şii' İran'ın Bakanı Zarif atlayıp Ankara'ya geldi.
O da darbe gecesi Bakan Çavuşoğlu'nu sürekli aramış ve 'Yanınızdayız' demiş.
Nasıl olur?
'Komünist artığı Putin ve kâfir Şii Ruhani Erdoğan'ın dostu.
Ya da tersi.
İslamcıların tüm hayalleri ve tabi ki inançları yok oldu.
Zavallıların sesi çıkmıyor.
Erdoğan Esad ile anlaşacak diye ödleri kopuyor.
Ne kadar zavallı ve geri zekâlı oldukları ortaya çıktı.
Bizim buradaki zavallılara çok benziyorlar.
Umutlarını 21-24 Ağustos’ta Ankara'ya gelecek olan Kerry ve Biden'a bağlamışlar.
Belki Erdoğan'ı ikna eder ve AKP yeniden Putin, Ruhani ve Esed ile kavgaya devam eder.
Darbecilere destek vererek Türkiye'ye kazık atan Suudi'ler bile beklemede.
'Kırmızıçizgi' denilen Menbiç PYD'nin eline geçiyor ama umursayan yok.
Olamaz da.
Menbiç'ten sonra sıra Türkiye sınırındaki Cerablus'da.
Menbiç ve Cerablus'u kaybeden IŞİD'in bundan böyle işi çok zor.
Türkiye'deki IŞİD'çiler pusuda bekliyor.
Acaba kimden yana olurlar?
Reis mi İmam mı?
Güneydoğu'da bir yılda 650 kadar asker ve güvenlik görevlisi şehit ama hatırlayan bile yok.
Nöbet möbet tutan yok.
'Vatan için sokağa çıkın' diyen yok.
Demokrasi olduğuna göre isteyen çıkar istemeyen çıkmaz.
Ne demişti AKP'li bir vekil:
'İnsanların günah işleme özgürlüğü var'
İrili ufaklı 50 kadar günah
Fetö'ye yardım ve yataklık dâhil.
Yeter ki; bir dükkândan baklava çalmayın.
Yoksa 'En Büyük Darbe' olur.