S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Kudüs - Bütçe - Taksim’de Yılbaşı

GEÇTIĞIMIZ haftanın en çok konuşulan üç konu başlığı; Kudüs-Bütçe-Taksim’de yeni yıl kutlamalarının yasaklanması idi.
ABD devlet başkanları 1995’yılından beri Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması kararını altışar aylık periyotlarla erteliyorlardı. Trump da seçildikten sonra bir kez ertelemişti. Kudüs konusunda en net, en kararlı duruşu gösteren Türkiye, sert açıklamaları ile odak noktası oldu. BM Güvenlik Konseyinde yapılan oylamada 14 üyenin ret oyuna karşı yalnız kalan ABD veto hakkını kullanmak zorunda kaldı. Türkiye ile Yemen tarafından hazırlanan tasarı 193 üyeli BM Genel Kurulu’nda 128 oyla kabul edildi. 9 ülke aleyhte oy kullandı, 35 ülke çekimser kaldı. İsrail, BM kararını tanımayacağını oylama öncesi açıkladı.
Bu sonuç ve oylama öncesi yaşananlar bazı gerçeklerin geniş kitlelerce öğrenilmesini sağladı.
BM kararları istenildiğinde uygulanıyor, istenildiğinde görmezden geliniyor. Irak, Suriye BM kararlarına uymadığı için işgal edilip, saldırıya uğrarken İsrail’e karşı yaptırım uygulanması dahi gündeme getirilmiyor.
ABD Devlet Başkanı Trump ve diğer devlet yetkilileri oylama öncesi ekonomik yardımları keseriz tehdidi ile oylamayı etkilemeye çalıştı. Bu tehdide karşı açık ara farkla tasarının kabul edilmesi ABD’nin Ortadoğu politikalarının benimsenmediği ve yalnız kaldığını göstermekte.
Bu sonucun alınmasında Dışişleri Bakanlığı’nda “Monşer” diyerek pasifize edilmiş deneyimli kadroların 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yeniden etkin görevlere getirilmesinin ve onların yürüttüğü lobi faaliyetlerinin büyük payı var. Oylama sonrası Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı’nın,
Medine’yi müdafaa eden Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan’ı hırsızlıkla suçlayan bir Iraklının tweetini, tarihsel gerçeklerle bağdaşmadığı halde paylaşması düşündürücü ve zamanlama açısından manidar.
Paşa savunduğu Medine işgal edilirse, kentteki kutsal emanetlerin yağmalanmasını önlemek için İstanbul’a getirmiş.
Türkiye haklı olarak bu tweete en alttan en üste her kademesi ile şiddetle tepkisini dile getirdi. Türk Milleti Medine’yi; Kudüs’ü savunurken aynı ümmetten kimlerin arkadan vurduğunu bilecek kadar tarih bilgisi ve bilincine sahiptir. Milli bilincimize sahip çıkmak bunun için önemlidir. Umarım bu Türkiye’ye karşı başlatılacak yeni bir propaganda saldırısının başlangıcı değildir. Üç din için kutsal kent olan Kudüs’te; barışın egemen olabilmesi için bu tür dayatma ve zorbalıklar yapılmamalıdır. Kudüs’te çakılacak
bir kıvılcımın dünyanın neresinde ateş topuna döneceğini kimse bilemez. Her ülkenin her devlet adamının bu realiteye göre karar alması gerekir.
Bütçe’de Hayır
TBMM’de 2018 yılı bütçesi geç vakitlere kadar görüşüldü ve oy çokluğu ile kabul edildi. Maddeler üzerinde görüşmeler yapılırken altıncı madde üzerinde söz alan İzmir milletvekili Tacettin Bayır’ın konuşması bana referandum günlerini anımsattı.
Siyasetçi soruna çözüm bulmalıdır, TBMM çözüm yeridir. Sorunlar tespit ediliyor, çözüm yolları bulunuyor ama iş çözüme gelince iktidar Hayır diyor.
Bir yıl önce bu vakitler referandum kampanyasında Evet diyen AKP, TBMM’de vatandaş yararına birçok yasa teklifi ve önergeye Hayır diyen AKP, bir yıl önce bu vakitler Başkanlık referandum kampanyasında Evet demek için sahadaydı. TBMM’de Hayır, sahada Evet! Ne ilginç değil mi?
Taksim’de Yılbaşı
Taksim’de yılbaşı kutlamaları yasaklanmış.
Yasak kararı alan Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü. İstanbul gibi bir metropolde Taksim gibi dünyaca bilinen bir meydan. İstanbul Emniyet Müdürü sessiz,
Kaymakam sessiz, Vali sessiz, İçişleri Bakanı sessiz, Başbakan sessiz. Bu sessizlik bana, Yılbaşı yaklaşırken Cumhurbaşkanı bu yasak nereden çıktı, diyerek yasaklamayı iptal edeceği kanaatini uyandırdı.
Bekleyip göreceğiz. İyi pazarlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar