​Türk sporunun kurtuluşu Galatasaray'ın kararına bağlı

Kim ne derse desin hikaye; bu işin artık iyice suyu çıkmış!..
Ne yazık ki, ülkemizde mevcut şartlar altında spor yapmanın, mücadele etmenin, yarışıyor olmanın hiç anlamı ve de önemi yok.
Hak, hukuk, kural, adalet adeta ayaklar altına alınmış!.. Kim güçlüyse, kim daha çok bağırıp çağırıyorsa, sağa sola tehditler yağdırıyorsa, küfürler ediyorsa, orman kanunlarına, kurallarına uygun davranıyorsa onlar hep kazanıyor.
Özellikle futbol ile basketbol federasyonları tamamen "İŞGAL" altına alınmış durumda...
Bay Aziz Yıldırım ile onun en has adamı Mahmut Uslu öncülüğünde yapılan organizasyonlar neticesinde, söz konusu federasyonlarda hep Fenerbahçe'nin borusu ötüyor!
İstedikleri kararları aldırıyorlar, her türlü tahrik, şantaj, tehdit unsurlarını yetkili kurumlar ve kişiler vasıtasıyla rakipler üzerinde en iyi şekil de uyguluyorlar.
Ne kurallar, ne göstermelik olarak da olsa verilen cezalar takılmıyor.
Tribünlerde federasyon yöneticileri bile hakaretlere uğruyor, küfürler ediliyor.
Hakemlere tehditler yağdırılıyor, rakip oyuncuların, hocaların can güvenliğinin olmadığı salonlarda, ortamlarda maçların oynanıyor olmasına müsaade edenlerle Türk sporu nereye varabilir ki!..
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan basketbol final serisi maçlarına bir bakın!..
Her türlü rezaleti fazlasıyla görüyorsunuz.
Kim daha fazla pislik yaparsa, adaleti, kuralları ayaklar altına alırsa, küfür, hakaret, tehdit, şantaj unsurlarını kendi lehine kullanırsa, kazanan taraf oluyor!..
Yarın şampiyonluk maçı Ataşehir'de Ülker Arena'da oynanacak.
Yani maçı kazanan şampiyon olacak!
Galatasaray'ın hocası ve oyuncular "Can güvenliğimiz yok" diyorlar!
Yerden göğe kadar haklılar, doğru söylüyorlar!..
Yarın akşam olmaz ya, diyelim ki Galatasaray kazandı şampiyon oldu, o salondan çıkmaları mümkün olabilir mi!
Bay Aziz Yıldırım ve Mahmut Uslu liderliğinde nelerin yapılabileceğini ben şahsen düşünmek bile istemiyorum!.. Bu adamlar bunun faturasını ödetmez mi sanıyorsunuz! Bugüne kadar yaptıklarını bir hatırlayın.
Bu rezaletin, vahşetin, orman kanunlarının, kabadayılığın, hakaretlerin, küfürlerin bitmesi için,
Kuralların ayaklar altına alınmaması için, suç işleyip ceza alanların tribünlerde cirit atmaması için,
Federasyonları işgal altından kurtarmak, hakemleri, taraflı olmaktan adeta tetikçi durumlardan çıkarmak için,
Ahbap çavuş ilişkilerini bitirmek için,
Her türlü çıkar ve menfaat ilişkilerini bitirmek için,
Sürekli "Bu federasyonları biz getirdik, biz götürürüz” tehdit ve şantajlarını tamamen sonlandırmak için,
Türk sporuna huzurun barışın dostluğun gelmesi için;
Kayırmanın, kollamanın bitmesi için,
Her türlü dalga dümenin,üç kağıtçılığın ve üç kağıtçıların bir geri dönmemesi için,
Sporumuza barışın huzurun, dostluğun centilmenliğin geri gelmesi için,
Kuralların herkese eşit uygulanması için,
Daha çok bağırıp, çağıranın, hakareti, küfürleri, tehditleri, korkuyu silah haline getirip kazananların değil, alnının teriyle, bileğinin hakkıyla kazananların olması için;
Galatasaray, her türlü sonucu, cezaları, Türk sporunun geleceğini kurtarma adına göze alarak, kendisine yakışan tarihi bir sorumluluk bilinci içinde büyük bir fedakarlık yaparak;
Yarın akşam Ülker Arena'daki son maça ÇIKMAMALI!..
3 temmuz ŞİKE sürecinde özellikle siyasetin ve siyasetçilerin tuzağına düşülerek büyük bir temizlik ve aklanma fırsatın kaçırdık.
Galatasaray, kendisine ne kadar ağır fatura çıkacaksa çıksın, üzerine düşen görevi yine
yerine getirmiştir. Maça çıkmama kararı Galatasaray’a pahalıya patlayacaktır ama,
Türk sporuna etkileri inanın çok olumlu olacaktır..

Önceki ve Sonraki Yazılar