Tüm dünyada çok satan kitaplarıyla adından söz ettiren Dan Brown, uluslararası basın toplantısını Frankfurt Kitap Fuarı’nda yaptı. Toplantıda son romanı Başlangıç için yaptığı araştırmalardan söz eden Dan Brown, gelecekte insanları nelerin beklediğine ilişkin görüşlerini de anlattı.

3 Ekim’de okurla buluşan Başlangıç’ı yazmadan önce gittiği Bilbao’daki Guggenheim Müzesi’nden çok etkilendiğini belirten Brown, romanı kardeşi Gregory W. Brown’ın bestelediği “Missa Charles Darwin” adlı parçadan esinlenerek kaleme aldığını söyledi. Yazım sürecinden önce yaklaşık bir yıl boyunca, dinlerin geleceği, yapay zekâ, modern sanat gibi konularda yoğun bir araştırma sürecine girdiğini, ardından bu alanlarda yaptığı çalışmalarla tanınan yetkin isimlerle görüştüğünü ifade eden Brown, bilimsel mantığın etkin bir merkezi olduğu için İspanya’yı romanın mekânı olarak seçtiğini açıkladı.

TANRI KAVRAMI ZAMANLA AZALACAK

Hıristiyan bir ailede büyümesine rağmen, romanda diğer dinlerle ilgili de ayrıntılı bilgilerin olduğuna dikkat çekilmesi üzerine, aslında her dinin birbirine benzediğini belirten yazar şunları söyledi: “Hangi dine mensup olursak olalım, hayattaki deneyimlerimiz birbirine benziyor. Deneyimlerimiz benzer ama dinlerimiz neden farklı? Romanın vermeye çalıştığı yanıt, farkın dinlerimizde değil kullandığımız dilde, yaptığımız tanımlarda olması.”

Kitapta, “Nereden geldik?” ve “Nereye gidiyoruz?” diye formüle edilen iki temel sorunun sorulduğunu hatırlatan Brown, “Nereye gidiyoruz?” sorusuna yanıt olarak ilerleyen teknolojiyi işaret etti. Fütüristlerin, teknolojinin insanlığı kurtaracağına inandıklarını söyleyen yazar, gelişen teknolojiyi “yeni bir Rönesans” olarak nitelendirdi. İnsanlığın gelecekte tanrılara ihtiyaç duymayacağını, birbirimizle daha fazla etkileşime geçerek ruhani deneyimlerimizi bu yolla yaşayacağımızı söyleyen Dan Brown şöyle devam etti: “Çok sayıda bilim adamıyla yaptığım görüşmelerin sonunda, önümüzdeki on yılda insan türünün, daha önce hiç alışık olmadığımız bir seviyede birbiriyle etkileşim içinde olacağını anladım. Gelecekte ruhani deneyimlerimiz de bu etkileşimden doğacak. Bir tür küresel bilinç düzeyine sahip olacağız, kutsalımız orada olacak. Bizi yargılayan, yardım dilediğimiz dışsal tanrı kavramının zamanla azalıp sonunda da yok olacağını düşünüyorum.”