'Denizlerin en büyük hayali bağımsız, özgür ve kardeşçe yaşanılır bir Türkiye idi'

'Denizlerin en büyük hayali bağımsız, özgür ve kardeşçe yaşanılır bir Türkiye idi'

Dün akşam Ataşehir Deniz Gezmiş Parkında son yılların en coşkulu konserlerinden biri gerçekleşti. Ferhat Tunç uzun bir aranın ardından sahnelere geri döndü. Ferhat Tunç uzun bir aradan sonra verdiği bu konserle sanatın ve sanatçının gücünü gösterdi. Karalama kampanyası boşa çıkartılmış oldu.

Günler önce sosyal medya üzerinden Ferhat ve Ataşehir Belediyesi aleyhinde yayınlar yapıldı. Tüm engelleme ve karalama kampanlarına karşı konser gerçekleşti. Ferhat Tunç her zaman olduğu gibi bu konserde halkların sanatından örnekler sundu. Türkçe, Kürtçe ve Ermenice seslendirdiği ezgilerle Deniz Gezmiş Parkını bir kardeşlik parkına dönüştürdü.

'Deniz'lerin Hayali...

Deniz Gezmiş Parkını dolduran insanlar doyumsuz bir konser izlediler. İlkay Akkaya'dan sonra sahneye çıkan Ferhat Tunç'a ilgi büyüktü. 'Savaşa Hayır' şarkısıyla sahneye çıkan sanatçı Ferhat Tunç, 12 Eylül 1980'de idam edilen ilk devrimcilerden Necdet Adalı'yı anmayı ihmal etmedi. "Ataşehir'de, Deniz Gezmişin adını taşıyan bu alanda sizlerle birlikte olmanın onurunu yaşıyorum" diyerek halkı selamlayan sanatçı "Denizlerin en büyük hayali Bağımsız, Özgür ve kardeşçe yaşanılır bir Türkiye idi. İdam sehpasında son nefesini vermeden önce haykırdığı "Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği" mesajı,  bugüne dair olması gerekenin ifadesiydi. Onların bu hayalini gerçekleştirmek hepimizin boyunlarının borcudur" dedikten sonra "Sen Ağlama Yar" türküsünü alanı dolduran kitleyle birlikte söyledi.

'Büyük acıların yaşandığı bir ülkenin sanatçısı olmak zordur'

Ferhat Tunç seslendirdiği şarkılarla birlikte verdiği mesajlar da önemliydi. Alanı dolduran insanlar sanatçının şarkılarına eşlik ederken konuşmalarını da can kulağıyla dinlediler. " Büyük acıların yaşandığı bir ülkenin sanatçısı olmak zordur. Sanatçı duyandır, görendir ve duyduklarını, gördüklerini bir derviş edasıyla aktarandır. Sanat hayatımın 35 yılı mücadele ederek geçti diyen sanatçı devamla şunları söyledi. "Gerçeklerin, hakikatlerin  yanında mazlumların sesi olmaya çalıştım. En zor zamanlarda söylediğimiz şarkılarla hakikatlerin bilinmesini sağladık. Şarkıların yetmediği yerde insanlık değerlerini savunmak adına mücadelenin orta yerine gövdemizi koyduk. Şan, şöhret, para, mal, mülk sahibi olmaktansa, insanlık mücadelesinde bir nefer olmayı seçtik. Bu yüzden bazen vatan haini sayıldık, bazen terörist ve bazen de idam edilmesi gereken biri olarak görüldük. Ama yalnız değildik, yalnız kalmadık çünkü sizlerin varlığını hep yanımda his ettim." dedi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı unutmadıGazeteciler, insan hakları savunucuları ve 6.5 Milyon oy almış  HDP  eş başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte milletvekili ve onlarca kayyum atanmış Belediyelerin Eş Başkanları tutsak edildiğini belirten sanatçı  Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı unutmadı. "Baskılar karşısında sessiz kalmayarak, sadece kendileri için değil, yüzlerce Akademisyenin işi, hakkı ve hukukunu savundular. Onlar bu onurlu direnişi kapatıldıkları hücrelerinde canları pahasına sürdürüyor" diyerek.Deniz Gezmiş parkından Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya selamlarımızı yolluyoruz " dedi.

Ferhat Tunç, "Yaşamak Direnmektir" ve "Özgürlük Mahkumları" şarkılarını koro halinde büyük bir coşkuyla seslendirerek proğramını sonlandırdı.