Dr. Benli'den acil demokrasi çağrısı: Bir gideriz, bin geliriz

Dr. Benli'den acil demokrasi çağrısı: Bir gideriz, bin geliriz

Türk Halk Müziği'ne akademisyen unvanıyla hizmete devam eden Dr. Yusuf Benli, son çalışması "Bir Gideriz, Bin Geliriz" ile acil demokrasi çağrısı yapıyor.

Müzik ve siyaseti farklı noktalara konumlandıran, bu iki kavram arasında bağlantı kuramayanlar bir özgürlük türküsünü hiçbir zaman gerçek manada anlayamazlar. Akademisyen sanatçı Dr. Yusuf Benli, kolayı değil zoru seçenlerden… Benli, ‘zoru kolaylaştırmak’ için bir kez daha bam telimize dokundu. Önce ‘Uyan Halkım Halkım Uyan’ dedi; derin uykudaki ülkemize, bu uykudan uyanma çağrısı yaptı, sonra ‘Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan’ dedi; tek kalsak bile mücadelemizi sürdürmemiz gerektiğini haykırdı, şimdi de ‘Bir Gideriz Bin Geliriz’ diyerek bu mücadelenin asla bırakılmayacağını bir kez daha vurguluyor.

ASIRLARDIR BİTMEYEN DİRENİŞ

Tarihsel süreçte savaşlar, barışlar, hastalıklar ve halkı derinden etkileyen olaylar oldu, bu döneme damga vuran olaylar kadar bu dönemlerle özdeşleşen müzikler oldu.

Siyaset ve müzik insanlık tarihi boyunca birbiriyle paralel yürümüştür. Müziğin siyaset ile bütünleşmesinin daha çok ikinci dünya savaşı ile başladığı düşünülse de, bu düşünce bizim coğrafyamız için geçerli bir durum değildir. Anadolu coğrafyasında sanat ve müziğin siyasete etkisi çok daha eskilere dayanmaktadır. Anadolu coğrafyası, Hallâc-ı Mansûr, Seyid Ali İmadeddin Nesimî, Pir Sultan Abdal gibi siyasete doğrudan etki eden yazar ve ozanlar yetiştirmiştir. Alevilerin ‘Yedi Ulu Ozan’ından biri olan Pir Sultan Abdal, dönemin baskıcı siyasi otoritesine müzik ile direnmiş, öyle ki bu direniş onu darağacına götürmüştür. Bu direnişin sembol sözleri ise “Koyun beni hak aşkına yanayım, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan, yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” olmuş ve bu sözlerin yazılmasına sebep olan özgürlüğü kısıtlayıcı siyasi otorite tarihin bir tekerrürü olarak devam etmektedir. Dr. Yusuf Benli işte bu zor günlerde elini taşın altına koyan bir sanatçı.

AKL-I KEMAL’E ÇAĞRI

Benli, müziğin siyaset ve eğitimden ayrı konumlandırılmayacağını hem yazdığı ve bestelediği eserlerle hem de akademisyen yönü ile gösteriyor.

ABD’deki Indiana Üniversitesi Avrasya Çalışmaları Merkezi‘nde ‘Post doktora’ çalışmasına devam eden Benli, bu çalışma kapsamında ‘Alevi Bektaşi Günü’ ve ‘Can’ların Cem’i’ adı verilen bir dizi aktivite gerçekleştirecek. Yüzyıllar boyu Anadolu’da yasaklanmak istenen ancak Anadolu insanının direnişi sayesinde devam eden ‘Cem Ritüeli’ bu kez ABD’de gerçekleşecek.

Toplumcu-gerçekçi şiirin önde gelen temsilcilerinden biri olan şair Hasan Hüseyin Kormazgil’in Acıyı Bal eyledik şiirinden bir dizenin de bulunduğu yeni eseri ‘Bir Gideriz Bin Geliriz’ ile Akl’ı Kemal’e çağırmaya devam eden Dr. Yusuf Benli’nin bu çalışması Indiana Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Türk gecesinde’ büyük beğeni topladı.

ÖZGÜR BEDENLERE KURŞUN İŞLEMEZ

Acil demokrasi çağrısı yapan ve direnme hakkının önemine değinen eser;

“Özgürlüğe giden yolda,

Kimse döndüremez bizi,

Yüreğimiz çarpar solda,

Kimse yıldıramaz bizi,

Kurşun kar eylemez bize,

Zulmedenler gelir dize,

Ölümü almışız göze

Bir gideriz bin geliriz” diyor. Bu sözler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen yıl katıldığı şehit cenaze töreninde önüne mermi atılmasına bir gönderme niteliğinde. Benli, bu baskı döneminde ‘Ölümü almışız göze, bir gideriz bin geliriz’ diyerek sanatçı cesaretini bir kez daha ortaya koyuyor.

ATATÜRK İLKELERİNE VURGU

Yeni eserine anlamlı bir klip çeken Benli, klibinde tarihi öneme sahip görüntülere yer veriyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Altı İlkesi’nin yer aldığı klipte Türkiye Cumhuriyeti harita üzerinde tek bir bütün ve asla parçalanamaz olarak resmedilirken bunun teminatı olarak da Akl’ı Kemal gösteriliyor.

Klipte Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşanan zorluklardan nasıl modern bir ülkeye geçiş yaptığımız ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ndeki doldurulamaz yeri art arda gelen görüntülerle çarpıcı bir şekilde gösteriliyor. Cumhuriyet’in ilk döneminde kurulan fabrikalardan kadınların sosyal yaşama geçiş sürecine, sanata ve sanatçıya önem veren genç cumhuriyetin her alanda ben burdayım diyen emeği, “O koşullarda yeşeren Cumhuriyet’i bugün korumalı ve daha iyi noktalara taşımalıyız” mesajını çok iyi özetliyor. Klip, eserin sözleri ile bir bütün halinde; çiftçisi, köylüsü, işçisi, genci-yaşlısı Cumhuriyet’in kolay kurulup bu noktalara gelmediğini anlatıyor.