Kemal Sunal'sız 16 yıl

Kemal Sunal'sız 16 yıl

Türk sinemasının en büyük isimlerinden olan Kemal Sunal, vefatının 16. yılında Zincirlikuyu'daki mezarı başında sevenleri tarafından anıldı. Sunal, "Ben özel hayatımda çok az konuşan, çok soğuk bir adamım" sözleriyle anlatmıştı hayatını...

Okunan duaların ardından Sunal ailesi mezara bir buket çiçek bıraktı. Kemal Sunal'ın eşi Gül Sunal eşinin çok özel ve güzel bir insan olduğunu yineleyerek, usta oyuncunun hakettiği şekilde sevildiğini ve unutulmadığını dile getirdi. Sunal, "Ağır bir gün ancak söylediğimiz gibi 1 yaşından 16 yaşına kadar yeni hayranları var. O da bizi teselli ediyor. Hayranları söz verdikleri gibi onu hiç unutmadılar. Çok hoş bir vefa görüyoruz" dedi

Usta sanatçının oğlu Ali Sunal da babasına duyduğu özlemin giderek arttığını belirterek, "Hakikaten özlemi can acıtıyor, yoruyor. Ancak ona duyulan sevgi ile onu yaşatmaya çalışan sevenleri ile birlikte bu özlemi dağlıyoruz" dedi.

Ali Sunal, "Büyük bir gururla, başımız dimdik hayatımıza devam ediyoruz. 16 yıl babamı özlemekle geçti. 16 yıl, onsuz yeniden bir aile kurmakla, yeniden aile olmakla, düştüğümüz yerden kalmakla, onun yaşattığı soyadı tertemiz devam ettirmekle geçti.Kemal Sunal’ın adını yaşatmak için sık sık çalışmalar ve programlar yapıyoruz. Yarınlarda yine küçük küçük sürprizlerle sevenlerini sevindiririz diye düşünüyorum" diye konuştu. "16 yıl oldu, küçücük hayranları var" diyen kızı Ezo Sunal da, "Ben hep şunu diyorum; ölümsüzlüğü bulan biri varsa bunlardan biri de Kemal Sunal’dır."
 
Sevenleri ve hayranları yalnız bırakmadı


Mezarlığa gelen genç hayranları Kemal Sunal’ın resminin olduğu t-shirt’ler giydikleri görüldü. Ayrıca Vefa Lisesi’nden sınıf arkadaşları da öğrencilik yılları ve dostluk yıllarına ait resimleri basın mensuplarına göstererek öğrencilik yıllarına ait bazı anıları basın mensuplarıyla paylaştılar.
 
Lise yıllarında tiyatro ile ilgilenmeye başladı


Kemal Sunal, 11 Kasım 1944'te İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan İlkokulu ve Vefa Lisesi mezunu olan sanatçı, liseyi 11 yılda tamamladı. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ndeki eğitimini 12 Eylül 1980'de yarım bıraktı. Üniversite dönemi ve sonrasında Emayetaş Fabrikası’nda çalışan sanatçı, tiyatro ve sinema dünyasına adım atmadan önce elektrikçi çıraklığı yaptı. Sanatçı, bir röportajında erken yaşta iş yaşamına atılmasını, "Ekonomik durumumuz iyi değildi. Babam Migros'tan emeklidir. Yaz tatillerinde ayakkabı, kitap parasına yardımcı olmak için çalışırdım." sözleriyle anlattı.

Henüz lise yıllarında tiyatro ile ilgilenmeye başlayan Sunal, aynı zamanda okulda müsamereler düzenledi, "Zoraki Tabip" tiyatro oyununda rol aldı. Vefa Lisesi’ndeki felsefe hocası Belkıs Balkır aracılığıyla ünlü tiyatrocu Müşfik Kenter’le tanışan sanatçı, profesyonel oyunculuk yaşamına Kenterler Tiyatrosu'nda adım atarak, uzun yıllar burada oyunculuk yaptı. Daha sonra Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda, bir süre Ayfer Feray Tiyatrosu'nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev alan sanatçı, burada oynadığı bir oyunda ünlü yönetmen Ertem Eğilmez tarafından beğenilince, beyaz perdeyle tanıştı.
Kendini 'sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldu'

Sunal oyunculuğa başlama hikayesini, "Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu'ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti." sözleriyle dile getirdi.
 
Sinemaya ilk adımını 1973'te attı


Eğilmez'in yönettiği "Tatlı Dillim" adlı filmde, uzun boyundan dolayı basketbolcu rolünü canlandıran sanatçı sinemaya ilk adımını 1973 yılında atarak, kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya devam etti.

Türkiye'nin en sevilenlerinden biri oldu, milyonları güldürdü

Rıfat Ilgaz'ın "Hababam Sınıfı" eserinin sinema uyarlamasında canlandırdığı "İnek Şaban" tiplemesi başta olmak üzere, birçok filmde özgün fiziği ve canlandırdığı tiplerin halka olan yakınlığı nedeniyle kısa zamanda Türkiye'nin en sevilen komiklerinden biri oldu.

"İnek Şaban"ın sevilmesi üzerine birçok filmde, "iyi, saf adam" tiplemesi çizdiği "Şaban" karakterini canlandırdı. Kendisini, "Ben özel hayatımda çok az konuşan, çok soğuk bir adamım." sözleriyle tanımlayan sanatçı, rol aldığı onlarca filmde milyonları güldürdü.

Sunal'ın, Gül Sunal ile 1974'te yaptığı evlilikten Ali ve Ezo adında iki çocuğu oldu. 1990'lı yıllardan itibaren filmleri kesintisiz olarak televizyonlarda yayınlanmaya başlayan sanatçının rol aldığı "Süt Kardeşler", "Tosun Paşa", "Salako", "Köyden İndim Şehire", "Çöpçüler Kralı" gibi filmler Türk sinemasının en çok izlenen filmleri arasında yer aldı.



Saygı ve sevgiyle anıyoruz...

Türk sinemasının ünlü oyuncusu Kemal Sunal vefatının 16'ncı yılında anılıyor. Kemal Sunal 3 Temmuz 2000'de hayatını kaybetmişti.
Ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Kemal Sunal, 11 Kasım 1944'te İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan İlkokulu ve Vefa Lisesi mezunu olan sanatçı, liseyi 11 yılda tamamladı. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ndeki eğitimini 12 Eylül 1980'de yarım bıraktı.
Üniversite dönemi ve sonrasında Emayetaş Fabrikası’nda çalışan sanatçı, tiyatro ve sinema dünyasına adım atmadan önce elektrikçi çıraklığı yaptı. Sanatçı, bir röportajında erken yaşta iş yaşamına atılmasını, "Ekonomik durumumuz iyi değildi. Babam Migros'tan emeklidir. Yaz tatillerinde ayakkabı, kitap parasına yardımcı olmak için çalışırdım" sözleriyle anlattı.
Henüz lise yıllarında tiyatro ile ilgilenmeye başlayan Sunal, aynı zamanda okulda müsamereler düzenledi, "Zoraki Tabip" tiyatro oyununda rol aldı. Vefa Lisesi’ndeki felsefe hocası Belkıs Balkır aracılığıyla ünlü tiyatrocu Müşfik Kenter’le tanışan sanatçı, profesyonel oyunculuk yaşamına Kenterler Tiyatrosu'nda adım atarak, uzun yıllar burada oyunculuk yaptı. Daha sonra Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda, bir süre Ayfer Feray Tiyatrosu'nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev alan sanatçı, burada oynadığı bir oyunda ünlü yönetmen Ertem Eğilmez tarafından beğenilince, beyaz perdeyle tanıştı.
Sunal oyunculuğa başlama hikayesini, "Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu'ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti" sözleriyle dile getirdi.
"Özel hayatımda soğuk bir adamım..."
Eğilmez'in yönettiği "Tatlı Dillim" adlı filmde, uzun boyundan dolayı basketbolcu rolünü canlandıran sanatçı sinemaya ilk adımını 1973 yılında atarak, kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya devam etti. Rıfat Ilgaz'ın "Hababam Sınıfı" eserinin sinema uyarlamasında canlandırdığı "İnek Şaban" tiplemesi başta olmak üzere, birçok filmde özgün fiziği ve canlandırdığı tiplerin halka olan yakınlığı nedeniyle kısa zamanda Türkiye'nin en sevilen oyuncularıdan biri oldu.
"İnek Şaban"ın sevilmesi üzerine birçok filmde, "iyi, saf adam" tiplemesi çizdiği "Şaban" karakterini canlandırdı. Kendisini, "Ben özel hayatımda çok az konuşan, çok soğuk bir adamım" sözleriyle tanımlayan sanatçı, rol aldığı onlarca filmde milyonları güldürdü.
Sunal'ın, Gül Sunal ile 1974'te yaptığı evlilikten Ali ve Ezo adında iki çocuğu oldu. 1990'lı yıllardan itibaren filmleri kesintisiz olarak televizyonlarda yayınlanmaya başlayan sanatçının rol aldığı "Süt Kardeşler", "Tosun Paşa", "Salako", "Köyden İndim Şehire", "Çöpçüler Kralı" gibi filmler Türk sinemasının en çok izlenen filmleri arasında yer aldı.