Ünlü Edebiyatçı Marcel Proust'un bilinmeyen hayatı Türkçe'ye kazandırıldı

Ünlü Edebiyatçı Marcel Proust'un bilinmeyen hayatı Türkçe'ye kazandırıldı

Edebiyat dahisi Marcel Proust'un bilinmeyen hayatının sadık hizmetkârı Celestre Albaret'in kaleminden anlattığı 'Monsieur Proust' adlı kitap, Düz Yazı Yayın evi tarafından ilk kez Türkçeye çevrilerek yayımlandı. Dünyanın her yerinde okunan kitaba Türkiye'de de şimdiden yoğun ilgi var.

Uzun zamandır Türkçeye kazandırılması beklenen, yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından, "Kayıp Zamanın İzinde" isimli yedi ciltlik romanıyla bellek, bilinç, gerçeklik kavramlarını hiç bitmeyecek bir üretimin aracı ve amacı hâline getiren Marcel Proust'un daha önce hayatı, yazarın son sekiz yılında her gün yanında olan sâdık hizmetkârı Céleste Albaret'in kaleminden 'Monsieur Proust' kitabı Sibel Pekin tarafından Türkçe'ye çevrilerek yayımlandı. Kitap Düz Yazı Yayınevi etiketiyle 26 Haziran’da piyasaya çıkıyor.

İlk kez Türkçe yayımlanacak

Eseri için bitmez tükenmez çalışmaları sırasında, onu ölüme götüren bu tutkusuna tanıklık eden sâdık hizmetkârı Céleste Albaret'ye “Çok yorgunum sevgili Céleste, çok. Ama böyle olması gerekiyor...” diyen bir dâhinin, Türkçede ilk defa yayımlanacak.

Marcel Proust, müthiş öngörüsüyle bu kitabın bir gün mutlaka yazılacağını sevgili Céleste'ine şöyle anlatıyor:

"Ciddiyim ben Céleste. Sizden başka kimse beni bu kadar iyi tanımıyor, her yaptığımı bu kadar iyi bilmiyor. Hele ki size anlattıklarımı hiç kimse bilemez. Ölümümden sonra, sizin günceniz benim kitaplarımdan dahi daha çok satacaktır. Evet evet, bir fırının sabah ekmek sattığı gibi satacak o günce, belki de bir servet kazanacaksınız. Hatta daha da ileri gideceğim Céleste; siz yazacaksınız, bense yorumlayacağım.”

Kitapta eserler ile ilgili merak edilen birçok sorunun cevabı bulunuyor: “Biliyor musunuz Céleste, eserlerimin edebiyat dünyasında bir katedral niteliği taşımasını istiyorum. Bu yüzden bir türlü bitirmiyorum. İnşası bitse bile her daim bir şeylerle süslenebilmeli; bir vitray, bir sütun başlığı, küçük bir mabet veya köşede küçük bir heykel.”

'Hatırasına saygı duyulsun diye yazdım'

Yazarın son sekiz yılında her gün hizmetinde bulunan, sadâkatini yazarın ölümünden sonra da sürdürüp asla bir kitap yazmayı düşünmeyen Céleste Albaret, ömrünün sonlarına doğru, Marce Proust’la âlâkalı asılsız ve onun hatırasına saygı duymadan dedikodu üretenlere karşı bu kitabı yazmaya karar verdiğini söylüyor kitapta.

Kitabın Türkçeye kazandıran, Düz Yazı Yayınevi’nin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Yusuf Gürer « Çok uzun süren bir mutfak çalışmasının sonrasında artık kitabımızı okurla buluşturmanın zaamanı geldi. Bu kitabı Proust sevenlere ve Türk edebiyatına kazandırdığımız için büyük mutluluk duyuyorum, » dedi.

Kitap Düz Yazı Yayınevi etiketiyle 26 Haziran’da piyasaya çıkıyor.