Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Kurtarın Ortadoğu'yu

AKP İktidar kaybetti ama esas kaybeden Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan üç ay süre  ile günde ortalama üç kez konuşuyor ve AKP'ye oy istiyordu. Bu da yetmiyor muhalefet partilerine en sert bir şekilde yükleniyordu.
Özetle bu seçim AKP'nin değil Sayın Cumhurbaşkanının seçimi idi.
Durum öyle olunca cumhurbaşkanlığı seçiminde %52 alan Erdoğan'ın desteği bu seçimde %41'e geriledi.
AKP hükümet kuramaz ve diğer üç parti kendi aralarında anlaşırsa AKP ve Erdoğan'ın işi giderek zorlaşacak.
Örneğin TBMM başkanı AKP'li olmayacak.
Örneğin TBMM'de komisyonların başkanları AKP'li olmayacak.
Örneğin üyeleri TBMM'de belirlenen bir çok kurumda AKP üstünlüğüne son verilecek.
Örneğin çok önemli bir kurum olan RTÜK.
Örneğin süreç içinde Anayasa Mahkemesi.
Rektörleri Cumhurbaşkanı atadığı için oradaki durum bu hali ile devam edecek ancak YÖK'ü hükümet kontrol edecek.
Yani AKP orduda, MİT'te, emniyette, valilerde ve çok önemli olan HSYK'de kontrolü kaybedecek.
Bu da yetmeyecek yeni hükümet, AKP'nin devletin tüm siyasal, güvenlik, sosyal, ekonomik, mali ve sayıları yüzleri bulan kamu kurum ve kuruluşundaki saltanatına son verecek.
Saltanat deyince doğal olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan akla geliyor.
Başta meclise giren üç parti olmak üzere tüm partiler Erdoğan'ın AKP yanlısı tavrına son verilmesini istiyor  ve devlet başkanı gibi davranmasına karşı olduklarını söylüyordu.
Tüm partiler yolsuzlukların hesabının sorulması vurgusunu yapıyordu.
Tüm partiler ve özellikle meclise girenler AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye ve genel olarak Ortadoğu politikalarına karşı olduklarını söylüyor ve ve bunun sonucu olarak Suriye'de savaşan terör örgütlerine sağlanan desteğe son verilmesini istiyordu.
Halk; oyları ile muhalefet liderlerine ' Buyrun gerçekleştirin söylemlerinizi' dedi.
Muhalefet liderleri gerçekten AKP iktidarından ve bu iktidarın 12 yıllık tüm politik, ekonomik, sosyal, kültürel ve hatta 'dinsel' izlerinden kurtulmak istiyorsa şimdi bunun zamanı.
Bunu başarırlar mı bilinmez ama bunu başaramazlarsa tüm  güvenirliliklerini kaybederler ve bir daha asla  halkın oyunu alamazlar.
Halkın %60'ı AKP'den kurtulmak istiyor.
Kime oy verirse versin halkın %60'ı AKP'nin iç ve dış politikasından rahatsız.
Dünkü YURT ve SÖZCÜ manşetleri toplumun bu beklentilerini yansıtıyordu.
YURT  'Erdoğan'sız Türkiye, AKP'siz hükümet' diyordu.
SÖZCÜ ise daha provakatif bir başlık kullanmıştı : Hükümeti Kurun Hesabı Sorun
Doğrusu da bu.
Türkiye yeniden doğru rayına oturtulmak isteniyorsa muhalefet liderleri mutlaka kendi aralarında anlaşıp AKP'siz yeni Türkiye'yi birlikte kurmalıdırlar.
Her hangi bir nedenden dolayı bunu yapmadıkları ya da yapamadıkları zaman ben dahil milyonlarca insan onların samimiyetine zerre kadar inanmayacaktır.
O  zaman da AKP yeniden iktidar olur ve yeni seçime kadar muhalefet partilerinden kurtulmak için her yola başvurur.
O zaman da ağlamanın ve sızlanmanın hiç bir yararı olmayacaktır.
Çünkü o zamana kadar AKP yalnızca Türkiye'yi değil tüm coğrafyayı perişan etmiş olacaktır.
Suudi Arabistan, Katar, Ürdün ve Körfez'in geri kalmış, bağnaz, çağ dışı, karanlık, rezil kral, emir ve şeyhleri ile el ele vermiş AKP başta Suriye olmak üzere bölgedeki tüm  ruh hastası gruplara desteğe devam edecektir.
IŞİD, NUSRA, KAİDE, ÖSO ve  en hakikisi Müslüman Kardeşler.
Türkiye dahil tüm coğrafyayı perişan edecekler.
IŞİD'in Irak, Suriye, Libya, Somali ve Mısır'da yaptıkları ortada.
'AKP bize destek verdi' dinlemezler.
Adamların tümü ruh hastası, sapık, manyak ve katil.
Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş'a düşen en önemli ve ivedi  görev Türkiye'yi, coğrafyamızı ve tüm dünyayı bu yaratıklardan kurtarmaktır.
İnanın bana gerisi çok kolay.
Suriye, Irak, İran, Lübnan, Mısır ve dolaysiyle bölgenin diğer ülkeleri ile dost olan bir Türkiye kısa sürede kendi iç sorunlarının tümünü de çözecektir.
Benden söylenesi : AKP'nin çoğunluğu kaybetmesinden morali bozulan ruh hastası örgütler pusuda bekliyor.
Muhalefet partileri arasındaki hiç bir anlaşmazlık ve sorun bu örgütlerin tehlikesine benzemez. Muhalefet liderleri inanmıyorsa ben gider anlatırım onlara.
O da olmazsa buyursunlar gitsinler oralara.
Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Mısır'a.
O da olmazsa sorsunlar 'dost ve kardeş' Obama'ya.
Tüm bunları yapamayacaklarsa AKP ile koalisyona girmek için kendi aralarında yarışsınlar.
Ama bir daha halkın karşısına çıkıp oy istemesinler!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar