Aysal ve Mancini gider!..

Galatasaray dün akşam Chelsea ile Şampiyonlar Lig'inde son dönemlerin en önemli maçlarından birini oynadı...
Gayet iyi biliyoruz ki, şartlar Galatasaray için son derece ağır, hatta tur tepelerin çok arkasında duruyordu. Kazanmak, turu geçmek için Galatasaray adına hayal ötesi mucizeler gerekiyordu.
“Bu Galatasaray'ın sağı solu belli olmaz, zaten Avrupa'da bir başka oynuyor” gibi bir düşünce ise Sarı-Kırmızılı renklere gönül verenlerin tur için bir bakıma en büyük güvenceleriydi...
Özellikle Drogba avantajı, Sneijder, Selçuk, Melo ve Burak farkı, Mancini tecrübesi gibi durumları da Galatasaray adına artı olarak yazmak mümkündü!..
Ama maç başladığında bütün bunların hikaye olduğunu gördük. Hemen maçın başında Muslera ve defans hatasından yenilen acemice bir gol ve sonrası duran, hırsı, temposu, isteği, mücadelesi olmayan bir Galatasaray, devre sonlarına doğru gelen ikinci Chelsea golü ve tamamen dağılan, iyice teslim olan bir takım!..
Galatasaraylı futbolcular sahaya tur için, kazanmak için değil de, sanki bir gösteri maçı oynamak ya da ne bileyim sağlıklı yaşam için vakit geçirmek için, boy göstermek için çıkmışlardı!..
Bu rezalet tablonun hiç bir mazereti olamaz!.. Hiç kimse Galatasaraylı futbolcuların bu sorumsuzluklarını anlayışla, futbolun cilveleriyle açıklayamaz.
Bilindiği gibi Galatasaray içeride lig defterini kapattı... Yani doğu cephesi oldukça erken kapandı. Dün akşam da batı cephesi kapandı, kepenkler indirildi. Geriye kaldı bir Türkiye Kupası... Bu kupayı kazansan ne olur, kazanmasan ne yazar!..
Galatasaray'ın dün akşamki, aciz, çaresiz, sorumsuz, adeta bir toplama takım görüntüsünden sonra, şundan iyice emin oldum ki, bunlar bırakın ikinciliği, ligde üçüncülüğü bile rüyalarında göremezler!..
Başkan Ünal Aysal ve ekibinin onca gayretleri, maddi manevi fedakarlıkları, hepsi bir anda güme gitti!.. Eminim bundan sonra Başkan Aysal'ın başı çok ağrıyacak.. Sanırım Mayıs'ta kongre olur, Aysal, Mancini kesinlikle gider!..
Yeni başkan ve yönetim, Türkiye futbol direktörünü göreve getirerek camia içindeki 'parelel yapının' planları da böylece gerçekleşmiş olur..
Berbat, sorumsuz, çaresiz, aciz, hırs, tempo, baskı, istek ve mücadeleden yoksun futbol anlayışı, toplama takım görüntüsü ikinci yarıda da devam etti.
Dün akşam Chelsea takımına tur 7-8 gol lazım olsaydı, inanın bana ellerini kollarını sallayarak atarlardı!.. Adamlar Drogba kardeşi üzmemek için bu kadar attılar..
Yakışıklı İtalyan Mancini ve de onun çok değerli, büyük, süper İngilizcesi olan yardımcısı küçük imparator Tugay Hoca(!), bundan sonra son umut olarak içeride bir şeyler yapmak istiyorsa, Selçuk, Burak, Sneijder, Drogba, Eboue ve diğer yan gelip yatanları tribüne göndersin, yeni transferlere ve gençlere şans versinler.
Çünk dün akşam herkes gördü ki, bu takımdan ne köy olur ne kasaba!

Önceki ve Sonraki Yazılar