​Lig sinyaller vermeye başlad

Ligin bitimine henüz 15 hafta var ama şimdikinden çok büyük bir değişiklikle bitmeyeceği belli gibi. Şampiyonluk yarışı çok büyük kopmalar olmasa bile Beşiktaş ve Fenerbahçe ile devam eder ve sonunda küçük bir farkla son maçlara kalan bir heyecan şampiyonun adını çıkarır ortaya. Galatasaray'ı hep yarışın içinde kalır diye düşünürken bu hafta oynadıkları futbolla fikrimin değişmesine sebep oldular.
Galatasaray oldukça etkisiz ve hatta çaresiz bir oyun oynuyor, Hamza hoca sahanın en hızlısı ama bu hızını oyuncuların yerlerini değiştirme konusunda kullanmayı tercih ediyor. Galatasaray taraftarı ne söylese haklı, 'Milyon dolarlar harcanan takım bu mu?' diye sormaktan alamıyor insan kendini. Futbolcular Hamza Hoca’yla beraber bir kenetlenme, bir şahlanış örneği gösterirmiş gibi geldi insanlara ama bu durum rakiplerden kaynaklanan sanal bir iyiye gidişti, döndük tekrar başa.
Galatasaray ülke futbolu için çok ciddi bir örnek olma yolunda ilerliyor. İyi giden bir düzen, gelen şampiyonluklar, şahane bir takım, ama ya şimdi. Galatasaray’ın kötü gidişinin sebebi ne Ünal Aysal ne Fatih Terim, Ne Mancini ne de bir başkası. Galatasaray bize gelip geçici başarıların ne kadar faydasız olduğunu gösterdi. Ne kadar harcarsan harca, ne kadar puan toplarsan topla düzgün yönetilmeyen bir takımsan tekerin bir yerde patlıyor. Geçmişinden ders almayan kulüpler, sabun köpüğü başarılarla çılgına dönen taraftarları coşturup, oturduğu koltukta kabarmak uğruna babasının parasını harcar gibi saçıp savurursa etrafa kulübün paralarını, durum tam da böyle olur işte.
Bu problemler sadece Galatasaray özelinde değil elbette, diğer kulüplerimizde aynı durumdalar neredeyse. İyi yönetilen kulüpler bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıdalar. Fenerbahçe bu konuda sıkıntılı, Beşiktaş bu konuda sıkıntılı, ama önlerinde bir ışıkları var her şeye rağmen.
Beşiktaş yaptığı yatırımların meyvelerini toplamaya başladığında çok daha iyi durumda olacaktır, ama unutulmamalı kulüpleri yönetenlerin kendilerini düşündükleri kadar, başkanlık yaptıkları kulüpleri de düşünmelerinin vaktidir.
Tüm bu fotoğrafın ışığında, üçüncülük için Bursaspor ve Galatasaray’ın muhtemel gireceği mücadele, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin şampiyonluk mücadeleleri ligin sonunda heyecanımızı diri tutabilmemiz yolunda bahanelerimiz olacak.
Alt taraf için mücadele oldukça çetin gözüküyor, puan aralığı birbirine yakın olduğu için kazanıp yukarı çıkmanın yanında, kaybedilen puanlarında rakiplerin kazanmasıyla beraber dibi görmenize sebep olabilecek düzeyde olması heyecanlı bir hikaye doğmasına sebep oluyor.
İbrahim Hacıosmanoğlu, her maçtan önce hakemi arayacağını söyledi, ben de her maçtan önce stadın eski ama tribünlerin tıklım tıklım olduğu zamanların maçlarını arayacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar