Mafya'nın altın çağı

Haber sıradan gibi gözüküyor; Dün, Esenler'deki İstanbul Otogarı'nda çıkan tartışma kavgaya dönüşmüş... Sonuç 3 kişi pompalı tüfekle, 4 kişi de darp edilerek yaralı...

Bu pompalı tüfeklerin fora edildiği “medeni” tartışma, avcılık-atıcılık kulübünde ya da tüfek tasarımcıları birliğinde değil, Otogar'ın eski yöneticileri ile yeni yöneticileri arasında...

Artık Esenler'in havasından mı, suyundan mı bilinmez altı hafta önce de yine medeni bir tartışma, sopaların ve silahların konuştuğu “kavgaya” dönüşmüştü!
Sadece bir hafta önce yüz civarında Siirt ve Batman'lı taksicinin bıçaklı ve sopalı tartışmasını saymıyorum...

5 Ağustos gecesi 35 yaşındaki Yahya Tellioğlu Porsche Bakırköy'de Porsche marka otomobili içinde öldürüldü. Plakaya bakıp altı kurşun sıkan saldırganlar, yan koltukta oturan aracın asıl sahibi “Keto Metin”i öldürdüklerini düşünüyorlardı.

Kumarhaneleriyle tanınan “Keto Metin” 13 yıl önce yine bir 5 Ağustos 2002 gecesi, Bakırköy'ün eğlence merkezi Regata'da bir silahlı çatışmaya karışmıştı. 24 yaşındaki Gökmen Dinçer'in öldüğü dört kişinin yaralandığı çatışma Laubali Bar'da iki grup arasında haraç yüzünden çıkmıştı.
Geçen yıl 24 Aralık günü Ali Akgün'un İstinye'de Bentley'inin içinde öldürülmesi hem 10 yıl önce Hollanda'da işlenen pasaj cinayetleriyle hem de 9 saat sonra Nişantaşı'tan işlenen Vedat Şahin cinayetiyle ilişkilendirildi.
Bir ay sonra Akgün'ün cezaevi arkadaşı olan Hollandalı Sjaak Burger Panama'da ensesine sıkılan bir kurşunla öldürüldü. Burger, 12 yıl önce yine 24 Ocak gün işlenen bir cinayetten sorumlu tutuluyordu.

26 Eylül günü Alkent 2000 sitesi önündeki saldırıda 19 yaşındaki bir genç kız ve 23 yaşındaki şoför öldürüldü. Hedefte Ergenekon davasında deşifre edilen gizli tanıklardan Naci Şerifi Zindaşti vardı, ancak o sırada araçta olmadığı için kurtuldu. Saldırı üç ay önce Yunanistan'da yakalanan 2 tonluk eroin partisi yüzünden gerçekleştirilmişti.

Ankara'da Belediye'nin “resmi” otoparkçılarının polislerin gözleri önünde altın kaplama tabancayla işlediği cinayeti hiç saymayalım.

Lüks otomobiller, gözü kara tetikçiler, cinayetler, dünyanın dört bir yanına uzanan ilişkiler...

Sadece son bir yılın olayları, organize suçun bir ahtapot gibi geliştiğini, ülkeyi, ekonomiyi, hukuku kuşattığını gösteriyor.

Rant ekonomisi, siyasallaşan, kutuplaşan ve kamu teminatlarından koparılan yargı, sokaklarda solcu çocukları fişleyen, kovalayan, ancak mafyaya ve silahlı tetikçilere uzaktan bakmakla yetinen polis teşkilatı ve “pompalılarla başlayan tartışmadan” söz eden bir medya...
Mafyanın “altın çağı” çoktan başlamadı mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar