Eğreti Gelin, Türk sinemasının duayen yönetmeni Atıf Yılmaz’ın son filmiydi. Konusu, oyuncuları, sahneleri, Nurgül Yeşilçay’ın başroldeki performansı ile sinemamızda hafızalara kazınan filmlerden birisi olmuştu Eğreti Gelin. Tartışmaları da beraberinde getirmişti.

‘Eğreti gelin’ gerçeğini ilk olarak Şükran Kozalı‘nın ‘Eğreti Gelinler’ kitabından öğrenmiştik. Ardından eğreti gelin beyazperdede bu gerçek kitleler tarafından izlenmişti. Şimdi, filmin devamı sayılabilecek Eğreti Gelin Ladik için geri sayım başladı. Bu kez filmin başrolünde Nurgül Yeşilçay değil, Yeşim Salkım yer alıyor.

Eğreti Gelin Ladik’in senaryosunu Şükran Kozalı ile Zaim Güvenç kaleme aldı. Yönetmenlik koltuğunda da Zaim Güvenç ile Deniz Güvenç oturuyor. Filmde Yeşim Salkım’ın yanı sıra Sevinç Meşe, Deniz Güvenç, Zaim Güvenç, Özgür Bacaksız, Merve Aslan, İlkay Kayku, Alekber Alekberov, Zeynep Aytek Metin gibi isimler de yer alıyor.

İşte, Kozalı’nın açıklamaları:

“İlk filmden sonra amatör bir grupla Eğreti Gelin Ladik olarak çevirmeyi düşündüm. Birincisinde filmin özü bozulmuştu. Eğreti Gelin’de Nurgül Yeşilçay’ın canlandırdığı Kostak Emine, bu işi para karşılığında yapıyordu. Ama ‘eğreti gelin’likte para alınmıyor. Evdeki delikanlıyı evliliğe yetiştiriyor eğreti gelinler. Zengin evlerine alınıyor.

BABAANNESİ BULMUŞ

Benim babaannem, kadınlarla oturup konuşurlarken, ‘Bazı kadınları evlerimize alıp da birer oda açsak, çocuklarımızı onlar yetiştirseler, bunlar fahişe de değil, namuslu kadınlar ama hafif kadınlar, çocukları yok, kocaları yok’ demiş ve bu iş öyle başlamış.

Kostak Emine’yi 1980’li yıllarda, annemin dayısının mezarını ziyaret ettiğimde görmüştüm. O, annemin dayısının eğreti geliniydi. Mezarın başında 80 yaşında o kadar değişik, tuhaftı ki… Allıklı, rastıklar çekmiş, açık elbise giymişti. Mezarla adeta sevişiyordu. Annemin dayısı vefat edeli yıllar olmuştu, kadın her gün ziyaretine geliyordu.

Eğreti Gelin Ladik’te, bir tane çocuk yaptırdık. Yeşim Salkım doğurdu. Aslında normalde ‘eğreti gelin’lerin çocuk yapması, aşık olmak ve evlenmek yasak. Artık o konuda ustalaşmışlar.

DENİZLİ’YE AİT BİR GELENEK

Sadece Denizli’de sınırlı kalmış. Eğreti Gelinler’den bazıları Tokat’a, Kütahya’ya yayılmış. Sadece Denizli’ye ait bir şey. Annem, 12 yaşındayken, dayısına ‘eğreti gelin’ olarak Kostak Emine geliyor. Amcamın da eğreti gelini Ladik. Ladik, Denizli’nin mitolojideki eski adı.

YEŞİM SALKIM PARA TALEP ETMEDİ

Eğreti Gelin Ladik’in amatör ruhlu olmasını istedim. Çok zorluk geçtik maddi anlamda. Zaim Güvenç ve ekibiyle tanıştık, çekimlere başladık. Yeşim Salkım’a senaryosunu gönderdik. Ertesi gün, ağlaya ağlaya ben bu filmde ‘oynayacağım’ dedi. Hiçbir ücret de talep etmedi. Sevinç Meşe de ‘oynayacağım’ dedi. Baya iyi bir kadro var.

ATIF YILMAZ’LA MAHKEMELİK OLDUK

İlk filmde Atıf Yılmaz’ın hikayenin özünü bozması beni üzmüştü. Bazı şeylerde beni dışlamak istedi. Atıf Yılmaz beni ayda bir çağırır, bilgi alırdı. Ben o dönemdeki resimleri götürürdüm. Kadınların yaşadıkları yerleri anlatırdım, o zaman coşardı. Ama benim dediklerimin hiçbirini yapmadı. Zorluklar yaşadık. Sonra mahkemelik olduk kendisiyle. Davayı ben 2012’de kazandım. Kızı, reddi mirasta bulundu. Böyle bir dava vardı Atıf Yılmaz’la. Sonra ben de pişman oldum. Eğreti gelin, el değmemiş, çok güzel bir hikaye. Buradaki kadınları ben asla incitmedim. O kadınlar kültürlü kadınlardı. Erkekler ya liseye gidiyordu ya da babalarının yardımına gidiyorlardı. Tarih, coğrafya, şiir bilirlerdi. O yazdığım üç kadın da öyleydi. Çok donanımlı oluyor kadınlar.

Nurgül Yeşilçay, Eğreti Gelin’deki Kostak Emine rolüyle 2005 Adana Altın Koza Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü almıştı.

NURGÜL İLE YEŞİM’İN ROLLERİ FARKLI

Nurgül Yeşilçay’ın rolü farklıydı, Yeşim Salkım’ın rolü farklı. Nurgül, Yeşim’in yerine geçseydi belki bu kadar güzel oynayamazdı. İkisinin de oyunculuk matematiği çok farklı. İkisi de benim verdiğim emek kadar emek verdiler. Eğreti Gelinler romanı, önümüzdeki dönemde bir kanal tarafından internet dizisi yapılacak.