Nur Fettahoğlu: Kızımla delice...

Nur Fettahoğlu: Kızımla delice...

Nur Fettahoğlu, ‘Fi’ dizisinin devamı ‘Çi’de rol alarak oyunculuğunu yeniden konuşturdu.

Sözcü'de yer alan habaere göre, 

– Ülkemizde kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Bu problemle nasıl mücadele edilebilir?

Kronikleşmiş, çok katmanlı bir sorun bu… Çok klişe bir tabir olacak belki ama eğer birey değişirse aile değişir, aile değişirse mahalle değişir, mahalle değişirse toplum değişir. Her ailenin kendi sorumlulukları var. Düzgün iletişim kurabilmek, kadın ve erkek rollerini çocuklara sağlıklı aktarabilmek çok önemli. Ama tabii ki sadece alttan üste değil, üstten alta da işleyen bir dinamik de var. Toplumsal politikaların bu yönde uygulanması gerekiyor.

– ‘Çi' dizisinde şiddet görmüş bir kadını canlandırdınız. Bu rol size neler hissettirdi?

Duygusal açıdan oldukça yorucu ve yıpratıcıydı. Senaryoyu ilk kez okurken ve canlandırırken sessiz çığlıklar atan kadınları düşündüm. Bu durum da bende, onların sesini topluma duyurabilmek için rolümü çok daha iyi oynamak zorunda olduğum hissi yarattı ve bana güç verdi.

Sanat bir anlatım biçimi

– Günümüzde sanatın yükselmesine dair bireysel çabaların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Sanatın yükselmesinin çoklu ve toplumsal bir destekle mümkün olabileceğine inanıyorum.

– Sizce sanatçı muhalif mi olmalı?

Sanat bir anlatım biçimidir. Sanatçı kendini anlatırken tabii ki toplumsal durum ve zamanın gerçeklerinden etkilenir.

Önemli olan destek…

– Türk Tiyatrosu'nun bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok iyi, yetenekli ve bireysel çabalarıyla ilerleyen pek çok sanatçı var. Özellikle de alternatif mecralarda… Kemal Hamamcıoğlu'nun ‘Baldan Karanlık'ı ve ‘Kaplan Sarılması' ya da Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun ‘Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin'i gibi… Önemli olan bu işlere destek verilmesi; destek görebildiklerinde bu tür işlerin önü açılacak.

– Yakında sizi ekranlarda görebilecek miyiz?

Umarım en kısa zamanda… Şu an, heyecanımı ve isteğimi yansıtabileceğim projelere odaklanıyorum.

Kızımı ön plana çıkarmak istemiyorum

– Kızınız Elisa ile İnstagram'da paylaştığınız sırtı dönük fotoğrafların özel bir nedeni var mı?

Elisa henüz çok küçük. Onun kendi kimliğini oluştururken bağımsız olabilmesine değer veriyorum. Seçim yapabileceği yaşa gelinceye kadar kızımı ön plana çıkarmak istemiyorum.

– Peki nazara inanıyor musunuz?

Evet, tabii ki inanıyorum ancak travmatik boyuta çekmiyorum bu inancımı. Yani “Nazar değer!” diyerek herhangi bir şeyi engellemiyorum. Kendime göre nazara karşı savaşmaya çalıştığım yöntemlerim de yok değil!

Haftada 5 gün spor yapıyorum

– Formunuzu neye borçlusunuz? Sizin hakkınızda en çok konuşulan konulardan biri de doğumdan sonra verdiğiniz kilolar…

Kilo verme konusunda tek ve pratik bir yöntemim var: Çok aktif bir çocuk sahibi olmak. Elisa'nın peşinden koştururken kilolarım gitti. Artık kendime de vakit ayırmaya başladım; sağlıklı besleniyor ve haftada beş gün spor yapıyorum.

– Evliliğiniz nasıl gidiyor?

Saygı ve sevgi çerçevesinde, huzurlu…

Gelelim enlere…

– En çok dinlediğiniz şarkı?

Bu sıralar ‘Despacito' çünkü bu, kızımın en çok sevdiği şarkı. Günde en az beş kere o parçayı çalıyoruz. Bu şarkı çalmaya başladığında kızım dayanamayıp saçını açmamı istiyor ve birlikte delicesine dans ediyoruz.

– En çok gitmek istediğiniz ülke?

Gitmek istediğim bir ülke değil de hep olmak istediğim bir yer var; Türkiye… İleride kızımı sağlıklı bir şekilde yetiştirebilmek için Fethiye-Faralya'da yaşamayı tercih edeceğim.

– En sevdiğiniz Yeşilçam filmi?

‘Neşeli Günler'… Bu film aile içindeki tatlı-komik çekişmeleri, tam olarak benim ailemi yansıttığından favori filmim…