SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Yakınları tarafından hastaneden alınan Zeki Keskin'in cenazesi, Ulu Cami'ye getirildi. Burada, Keskin için öğle namazına müteakip, cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Vali Davut Gül, Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ürgüp, Keskin'in kardeşi Abdurrahman Keskin, yakınları ve çok sayıda Sivaslı katıldı. Namazın ardından Zeki Keskin'in kız kardeşi Adile Yüksektepe, "Nereye gidiyorsun gardaş" diyerek gözyaşı döktü. Keskin'in cenazesi Aylı köyüne götürülerek, gözyaşları arasında toprağa verildi.

'BÜFESİNE BİTİRİM ZEKİ VEFAT ETMİŞTİR' NOTU ASILDI

Sirer Caddesi üzerinde bulunan ve ömrünün büyük bölümünü geçirdiği iki metrekarelik büfesini yatak odası ve mutfak olarak da kullanan Keskin'in dükkanına 'Bitirim Zeki vefat etmiştir' yazısı asıldı. Bitirim Zeki'nin bitişiğinde esnaflık yapan Mustafa Çiftçi kendisiyle 13-14 yıldır komşu olduğunu belirterek, "İyi bir insandı, şen biriydi, kimseyi incitmezdi, işinde gücünde sakin bir insandı. Hayattan zevk alan, şehrin renkli simasıydı. Meydana ismi verildiği için çok sevinmişti. Bu sene kendisini iyi hissetmiyordu, hasta olduğunu biliyordu. Her sene kışın köye gidip, yazın geliyordu. İlaç içmeyi pek sevmiyordu. Doktorun verdiği ilaçları da kullanmak istemezdi" dedi. 

Bitirim Zeki'yi 40 yıldır tanıdığını söyleyen esnaf Turan Doğruyol ise, "Hem dükkan komşumuz, hem de eskiden de tanıyordum. Şehrimizin güzel insanıydı, değerli bir arkadaşımızdı. Biz ondan ağrıyıp incinmedik, inşallah o da bizden incinmemiştir. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin. Böyle insanları sevmek, saymak, yaşatmak lazım. Köye giderken bizden helallik alıp öyle gitmişti" ifadelerini kulland

Keskin, bir süre önce Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Göğüs Cerrahisi Servisi'nde tedavi altına alındı. 70 yaşındaki Keskin, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. 

Hastanenin Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekber  Şahin, Keskin'in yaklaşık 10 gün önce acil  servise nefes darlığı, akciğerde sönme ve yüksek tansiyon şikayetiyle getirildiğini söyledi. Hastaya göğüs cerrahi servisinde Yrd. Doç Dr. Özgür Katrancıoğlu  tarafından göğüs tüpü takılarak tedavisine başlandığını belirten Şahin, "Uzun  süre tansiyonu yüksek seyreden hastada hafif bir mide kanaması gelişti. Bunun takibi ve tedavisi sürerken bu kez ciddi sara nöbeti oluştu. Sara hastalığının yıllardır mevcut olduğu ve tedavisiz olduğu sonradan öğrenildi. Yoğun bakıma alınan hastanın tüm tedavilere rağmen bir süre sonra bilinci kapandı. Solunum cihazına bağlanan hastanın ilerleyen saatlerde kalbi durdu" dedi. 

'BİTİRİM ZEKİ'NİN HAYATI

Sivas'ın Ayli köyünde dünyaya gelen ve doğuştan boy kısalığı bulunan Zeki Keskin, 16 yaşında sahneyle tanışmıştı. İlk olarak Ankara Devlet  Tiyatrosunda seyircinin karşısına çıkan Keskin, daha sonra "Fabrikanın Gülü",  "Karayılan", "Kasımpaşalı Recep" ve "Ana Beni Eversene" gibi filmlerde rol  aldı. Bu filmlerde Yılmaz Güney, Nuri Sesigüzel, Ahmet Mekin ve Muhterem Nur ile  kamera karşısına geçen Keskin, "Bitirim Zeki" olarak kısa sürede ün saldı.

Yeşilçam'da birçok yapımcının dikkatini çeken ve çok sayıda film  teklifi almaya başlayan Keskin'in yaşamı, geçirdiği trafik kazasıyla adeta alt  üst oldu. "Fabrikanın Gülü" filminin 1964'te Zonguldak'ta yapılan galasından  dönüşte kaza geçiren ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Keskin, 1,5 yıl süren  tedavisinin ardından 6 aylık Yeşilçam macerasını sonlandırmak zorunda kaldı.

Memleketi Sivas'a dönen Keskin, 51 yıl önce dönemin belediye başkanı  tarafından kendisine verilen iki metrekarelik büfede zor şartlar altında yaşam  savaşını sürdürmeye başlamıştı. 

Engeli ve ilerleyen yaşı nedeniyle birçok ihtiyacını iki metrekarelik  büfesini yatak odası ve mutfak olarak da kullanan Keskin, Sivas'ta yediden  yetmişe vatandaşların yoğun sevgisiyle karşılanıyordu. 

Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, belediye meclisi kararıyla yaklaşık  3 ay önce Bitirim Zeki'nin adını büfesinin karşısındaki parka vermişti.