Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Mahkeme

Hukuk mezunu ve iyi bir avukat olduğu söylenen Başkan Obama iddia makamı olarak Esad'ı kimyasal silah kullanmakla suçluyor. İddia makamı olarak Obama elinde bulunan kanıtları jüri konumunda olan Kongre'ye salı günü sunacak. Benzer kanıtlarla İngiliz vekilleri ikna edemeyen Cameron'un konumuna düşmek istemeyen Obama bakalım ne tür ek kanıtlarla Kongre'ye gelecek.

Nasıl olsa mahkeme heyetini esir almış ve sanık konumunda olan Esad kendini savunmayacak.

Peki Esad o oturuma katılabilseydi acaba ne derdi?

Telepati ile olası savunmasını okuyalım:

"Saygıdeğer Jüri üyeleri;

İddia makamı 30 ay önce beni diktatörlükle suçlayarak bazı grupları bana karşı ayaklandırdı. Tüm devletlerde olduğu gibi, silahlı kalkışma ile iktidarı devirmeye kalkışan bu gruplara ben de silahla karşılık verdim. Bunun üzerine iddia makamı bizim bölgeden kiraladığı ajanlarla beni devirmeye kalkışanlara her türlü askeri, maddi, istihbaratı ve siyasi destek verdi.

Özetle iddia makamı ülkemin yıkılması için tüm yollara başvurdu, vuruyor.

Kimyasal konusu ise iddia makamının son numarası.

Saygıdeğer Jüri üyeleri;

19 Mart'ta Halep yakınında Han El-Asal'de muhalifler kimyasal silahla katliam yaptı. Biz hemen BM ve iddia makamına 'gelin araştırın' dedik. BM'den gelen ilk araştırma grubu yaptığı incelemenin sonuçlarını açıklamadı . Ancak BM temsilcisi Bayan Carla del Ponte 5 Mayıs'ta yaptığı açıklamada muhaliflerin kimyasal silah kullandıklarına dair ellerinde kanıt bulunduğunu söyledi. Biz ise iddia makamı ve BM'den Kimyasal Silah İncelene Komisyonu'nun derhal gönderilmesini istiyorduk.

Değerli Jüri üyeleri ;

Şimdi işin en ilginç tarafına geldik. Komisyon üyeleri 17 Ağustos'ta Şam'a geldi ve 21 Ağustos'ta Şam'da kimyasal silah kullandığımız iddiası ortaya atıldı. Şimdi size soruyorum: Sizce bu mantıklı mı? Komisyonu biz çağırdık ve komisyon Şam'da iken kimyasal silah kullandık. Çok saçma.

Sonra Bakan Kerry çıkıyor ve " Suriye yönetimi komisyonun incelemesine izin vermiyor çünkü kanıtları ortadan kaldırmak istiyor" diyor.

Değerli Jüri üyeleri

Gerçekten bu çok saçma ve aptalca bir iddia. Bizim kimyasalın izlerini ve kanıtlarını yok etmemiz imkansız. Çünkü o bölge muhaliflerin kontrolünde ve biz oraya giremiyoruz. Giremediğimiz için de muhaliflerin orada ne yaptığını bilmiyoruz. Kimyasalın kullanılmasından ve izlerinin ortadan kaldırılmasından muhalifler sorumludur. Yani iddia makamı sürekli yalan söylüyor ve kendine göre senaryolar kurguluyor. Ta başından beri yaptığı gibi.

Bir düşünün iddia makamı Kaide ve Nusra'ya terör örgütü diyor ama bölgesel ajanları üzerinden bu ve benzeri örgütlere her türlü silahı veriyor.

Değerli Jüri üyeleri ;

Şimdi sizin akıl ve vicdanınıza sesleniyorum:

19 Kaide militanı 11 Eylü'de gelip kulelerinize saldırdı ve yaklaşık 3000 insanınızı kaybettiniz bu terör saldırılarında. Buna tepki olarak siz Jüri üyelerinin onayı ile bir önceki iddia makamının kanıtları ile ordunuz gitti Afganistan'ı işgal etti. Bununla yetinmeyen iddia makamı bugüne benzer bir yalan kampanyası ile Irak'ın işgalini sağladı.

Sayın Jüri üyeleri;

Neden bunları anlatıyorum diye sorabilirsiniz. Bakın siz 19 Kaideci gelip ülkenize saldırdı diye iki ülkeyi işgal ettiniz. Ama ben 40 bin Kaideci ile savaşıyorum diye iddia makamı beni cezalandırmaktan söz ediyor. Peki 40 bin Kaideci sizin buraya saldırırsa acaba siz ne yaparsınız. Bu yetmiyor size daha açık bir şey söylüyorum: Beni suçlayan iddia makamı her nedense size benimle savaşan Kaide, Nusra ve benzeri terör örgütleri ile nasıl bir işbirliği içinde olduğunu anlatmıyor .

Lütfen kendisine sorun: Suriye'de savaşan 40-50 bin Kaide, Nusra ve benzeri grupların katillerine direkt kendisi ya da bölgemizdeki çağ dışı, bağnaz ve ilkel yönetimler üzerinden yardım yapıyor mu yapmıyor mu??

Değerli Jüri üyeleri lütfen iddia makamına inanmayın. Çünkü onun tanıklarını çok iyi biliyorsunuz. Bölgemizi karanlıklara sürüklemek isteyen liderler, krallar, emirler ve şeyhler..

Özetle Sayın Jüri üyeleri elbette siz bir mahkeme değilsiniz. Aranızda çok akıllı ve vicdanlı insanların olduğuna inanıyorum. Takıldığınız bir yer olursa lütfen İngiliz Parlamentosu'ndaki dostlarınıza sorun"...

Böyle bir savunmayı dinleyecek Kongre'ye üyelerinin nasıl bir tepki vereceklerini bilmiyorum ama iddia makamı ve işbirlikçilerinin kafayı üşüteceği kesin.

Kafayı üşüten insanların ise ne yapacağını kestirmek pek kolay değil!!

Hiroşima ve Nagazaki'de bir günde 360 bin insanı cayır cayır yakan Amerikalılar değil miydi???

Önceki ve Sonraki Yazılar