S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Marmara'da referandum

Referanduma on iki gün kaldı.
Yüksek Seçim Kurulu'nun aldığı kararlar sonucu son bir haftaya kadar propaganda yasağı yok.
Toplu açılışlar, temel atma, konferans, sergi açılışı vb. toplantılarda devlet erkânının konuşmaları, referanduma ilişkin söylevleri serbest.
Buna; hükümetin televizyonlarda taraflara eşit yayın yapılma hakkının kaldırıldığı, Kanun Hükmünde Kararname sonucu devlet erkânına tek yönlü propaganda yapılma hakkının tanınmasını da ekleyelim.
TRT ve birçok özel kanal Devlet ve hükümet üyelerinin konuşmalarını yayınlamakta.
Karşıt görüşlerin söylemlerine yer vermemekte.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Konya'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için salon kiralamak istediklerini ancak Valilik'ten gerekli izinleri alamadıklarını açıkladı.
CHP'nin önceki Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da benzer durumlardan ötürü programında değişiklikler yapmak zorunda kaldığı bilinmekte.
Eskiler bilir. Mahalleler de yorgancılar vardı. Pamuğu doldurur sonrada sopayla vurarak şişirir ve pamuğu yorgana yerleştirirdi.
Ninelerimiz, annelerimiz şişmiş yorganın içindeki pamuğun inmesini bekler, sonra kullandırırdı.
Şimdi de tek yanlı söylemlerle düşük olan Evet oyları şişirilerek topluma enjekte edilmeye çalışılmakta.
Bazı televizyon kanallarında konuşmacılar doğru olmayan bilgilendirmelerle toplumu ajite etmeye çalışmakta.
Hafta sonu Edremit ve Bursa'da konuşma yapan CHP'nin önceki Genel Başkanı Deniz Baykal'ı dinlemeye gelen binlerce insan bu tek yönlü yayınlara olan tepkilerini meydanlarda seslendiriyordu.
Edremit'te beş bini aşkın Edremitliye seslenen Baykal'ın,
"Fetullah Gülen'i bunlar büyüttü.
Ordumuzun dürüst, liyakatli komutanlarını tasfiye eden, Genelkurmay Başkanı'nı hapse atmalarına göz yuman, Habur’a teröristlerin ayağına mahkeme götüren bunlar değil miydi?
Yeni anayasa ile eyalet sisteminin önü açılıyor,
TBMM'nin gensoru ve denetim yetkisi kaldırılıyor,
Devlet gücüyle, millete evet dedirtmeye çalışıyorlar.
Milletin aklı yok mu?” sözleri Edremitli tarafından dakikalarca alkışlandı.
Edremit Belediye Başkanı'nı ziyaret ederek zeytin çayı içen Baykal, buradaki sohbette zeytinin barışın, dostluğun sembolü olduğunu, milleti germeye, toplumu kamplaştırmaya kimsenin hakkı olmadığını vurguladı.

Aynı gün karayolu ile Bursa'ya geçen Baykal'ı Cumhuriyet Meydanında on beş bine yakın Bursalı büyük bir coşku ile karşıladı.
Konuşmasında;
"Bizi darbeye götüren taşlar 2010 Referandumun da döşendi.
Cumhuriyet Halk Partisi o zaman da karşı çıkmıştı.
O referandumla yargı, ordu alt üst edildi.
Genelkurmay Başkan'ı hapse atıldı.
Bu FETÖ’yü kim yetiştirdi.
Kim devletin kurumlarına yerleştirdi.
Benim Felsefemde vatandaş etnik kimliği ile ayrılamaz.
Terörle müzakere edilmez mücadele edilir.
Habur'u hatırlayın.
Sanıkların yani PKK'lıların ayağına mahkeme gönderdiler.
Bu kabul edilemez.
Biz millet anayasası ile doğmuşuz.
Bizim anayasamız millet egemenliğine dayalı bir meclistir.
Bu günkü görünüm Devlet, Millete karşı kampanya yapıyor. Bu kabul edilemez.
Yurdu il il, köy kasaba dolaşıyorum. Ortada bir seçim yok. Ben de bir yerlere aday değilim. Bir vatandaş olarak sorumluluğum gereği dolaşıyorum. Ulusal Kurtuluş Savaşı şehitlerine, gazilerine, halkıma sorumluluğum gereği dolaşıyorum " cümleleri öne çıkan sözleri idi.
Baykal'ın konuşmasını dinleyenler arasında MHP, Saadet Partisi, ANAP, Demokrat Parti, Büyük Birlik Partisi'nin üyelerinin de bulunması dikkat çekici idi.
Bize ulaşan son anketlere göre “Hayır” oylarının yüzde 54 civarında olduğunu da belirtelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar