Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Mazot

Önceki gün Hürriyet’in manşetinde çok önemli bir haber vardı. Meslektaşımız Gülden Aydın Reyhanlı’ya giderek bölgedeki kaçakçılıkla ilgili çok kapsamlı bir haber hazırlamıştı.

Gülden arkadaşımız gazetede yazamadıklarını CNN-Türk’te detayı ile anlattı.

Programa katılan Hatay eski milletvekili Murat Sökmenoğlu ile birlikte anlattıkları Türkiye’nin Suriye politikasının geldiği çok tehlikeli noktayı net ve açık gösteriyordu..

Özeti şu :

AKP Hükümeti'nin Suriye içinde desteklediği silahlı gruplar sınır boyunca mazot kaçakçılığı yapıyor ve Türk Ordusu hiçbir şey yapamıyor. Sayıları yüzleri bulan kaçakçılar sınırı rahatlıkla geçiyor ve bu kaçakçılıktan dolayı hem mazotu getiren silahlı gruplar hem de Türkiye tarafında sattıkları çeteler her gece milyonlarca lira para kazanıyor.

Bir düşünün 28 Aralık 2011’de Uludere’de PKK’lı oldukları şüphesi ile bombalanan bir grup kaçakçıdan 35 Türk vatandaş ölüyor ama her gün binlercesi silahları ile Türkiye sınırını geçen Suriyeli ‘kaçakçılara ‘ hiç kimse dokunmuyor, dokunamıyor. Çünkü kaçakçılar AKP Hükümeti'nin Suriye’de desteklediği her türlü radikal İslamcı grupların militanları. Üstelik bu gruplar Türkiye’nin Suriye ile sınırını Suriye tarafında kontrol ediyor. Hem de Reyhanlı bölgesinde yani bir yıl içinde bomba yüklü araçların iki kez patlatıldığı bölgede.

Türkiye ile Suriye arasında sınır diye bir şey kalmamış.

Türkiye – Suriye sınırı yaklaşık 900 kilometre..

Fırat’ın Suriye’ye girdiği yer olan Karkamış’tan batıya doğru tüm sınır bölgeleri ve kapıları radikal İslamcı grupların kontrolünde. Karkamış’tan doğuya ise PYD’nin kontrolünde. PYD lideri Salih Müslüm hükümete çağrıda bulunarak kendileriyle savaşan İslamcı gruplara verilen desteğin derhal durdurulmasını istiyor. Ankara ise sınırın doğu bölgesinde yani 550 kilometrelik bölümünde bu desteğin durdurulma sözü veriyor ama geri kalan bölümde destek her düzey ve boyutta devam ediyor. Bunu bilmeyen yok. ‘ÖSO’, Nusra, Kaide ve sayılar 50’yi aşan silahlı grupların Arap medyasına yansıyan açıklamalarında bu destekle ilgili çok detay var.

Peki bu kaçakçıların Türkiye’ye soktuğu mazot denilen garip yakıt türü nereden geliyor?

Kaide ve Nusra Suriye’nin doğusundaki petrol bölgelerinin bir kısmını kontrol ediyor. Oradan çıkan petrol yüzlerce kilometrelik riskli yollardan geçerek Türk sınırına geliyor ve burada ilkel yöntemlerle mazota dönüştürülüyor. Bedavadan çıkarılan bu petrol silahlı gruplara milyonlarca dolar kazandırıyor. Bu nedenle zaman zaman silahlı gruplar bu rantı paylaşma konusunda birbirini boğazlıyor. Ama genel olarak gruplar kazandıkları bu para ile adamlarını besledikleri için şimdilik ortak çalışıyor.

Yani ‘win win ‘..

İyi de Türkiye tarafında bu işi kim götürüyor?

Hadi bunu bir yana bırakalım.

Silahlı gruplar Suriye’de buldukları her şeyi çalıp Türkiye getiriyor ve burada satıyor.

UNESCO raporlarına göre bu gruplar şimdiye kadar 4 milyar değerinde tarihi eseri çalarak Türkiye’ye sokmuş ve Hatay bölgesinde barınan uluslararası çetelere satmış.

Türk askeri ve polisi ne yapıyor bilen yok !

İşte bu nedenle Hürriyet’in haberi ve Gülden Aydın’ın CNN-Türk’te anlattıkları ve bölge halkının çok daha fazlasını bildiği bu korkunç detaylar çok önemli. Umarım hükümet Hürriyet haberini ciddiye alır ve sınıra bir çekidüzen verir. Bir umudum yok ama bu iş Türkiye’nin güvenliğini tehdit ediyor ve daha da edecek. Bir düşünün, 1000-1500 kişilik silahlı grup Türkiye sınırından zorla giriyor ve hiç kimse onlara bir şey demiyor. Bu Türkiye’nin bir devlet olarak saygınlığına ve ciddiyetine hiç yakışmıyor, yakışmaz. Üstelik bu gelenlerin ezici çoğunluğu ruh hastası katil çetelerin adamı.

Akıl ve mantığın almayacağı bir şekilde dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye gelerek ‘Cihat’ için Suriye’ye giren binlerce ‘mücahit’in haline bakın.

Hem ‘Allah uğruna insanları öldüreceksiniz hem de çalıp çırparak ceplerinizi dolduracaksınız’ .

Harika bir ‘Cihat anlayışı '

Oysa Allahu Teala ‘Canınız ve malınız ile cihat ediniz’ der.

Hem de İslam düşmanlarına karşı.

Yani sivil Suriye ya da Irak halkına değil en büyük düşman İsrail’e karşı !

Yani silahlı militanların zaman zaman işbirliği yaptığı İsrail’e karşı !

Önceki ve Sonraki Yazılar