MEB, bu önlemleri mutlaka almalı!..

Bildiğiniz üzere geçen sene uygulanan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı (TEOG) sürecinde birçok sorun yaşanmıştı. MEB, bu yıl aynı sorunların yaşanmaması için bir takım önlemler almaya başlamış!  Tek tercih listesi, tercih ettikleri herhangi bir liseye yerleşemeyenlerin açık liselere yerleştirilmeleri, nakil sürecinin kısa tutulması gibi… Ancak, bu sene eğer TEOG’da özellikle belli konularda önlem alınmazsa yine öğrencileri büyük sıkıtılar bekleyecek!

 12 yıl zorunlu eğitime geçilmesi ile birlikte, 2008’de ortaöğretimde 79 olan okul türü sayısını bugün 9’a düşürmesi MEB’in en büyük hatası oldu. Tabii ki ortaöğretimde 79 okul türünün olması da normal değildi. Ancak 9 okul türüne düşürülen liselerin yanında genel liselerin tamamının Anadolu liselerine dönüştürülmesi öğrencilerin seçebilecekleri okul alternatiflerini azaltmış oldu. Öğrencilerin istedikleri liselere yerleşemedikleri takdirde mecburen açık liseye gidecek olmaları bu yıl yine ciddi sorunların oluşmasına neden olacak! Nakil trafiği yoğun olacak ve mecburen süre yine uzatılacak. Bu durumda, ailesinin ekonomik durumu iyi olanlar özel liselere gidebilecek. Peki, özel okula gidecek ekonomik durumu olmayanlar ve nakil yapamayanlar ise açık lisede okumaya mecbur mu bırakılacaklar?
Nakil süreci kısa tutulmasına tutulsun da, taban puansız nakil yapılması hem adil bir uygulama değil hem de okulların başta itibarına sonra da homojenliğine ciddi anlamda zarar veriyor. Tıpkı üniversite yerleştirmede olduğu gibi herhangi bir liseye yerleşemeyen öğrencilere tek (nakil) tercih süreci tanınmalı ve taban puan şartı da mutlaka aranmalıdır.

Ayrıca geçen sene yabancı özel okullar ile birçok Türk özel okulunun puanlamaları farklı hesaplanmış, tercihleri devlet okullarından ayrı tarihlerde yapılmıştı. Hatta yabancı bir özel okul ise nakil süreci devam ederken puan sistemini değiştirerek tartışmalı şekilde öğrenci kabul etmişti. Anlaşılan bu yıl aynı uygulama devam edecek. Aynı ülkede olup aynı sınavlara giren ve aynı sorulardan sorumlu olan öğrencilerin puanlama sisteminin ve tercih dönemlerinin ayrı yapılması hangi mantıkla izah edilebilir?  O zaman özel okullar için ayrı bir merkezi sınav uygulansın…

Yine geçen sene sınav sorularının seçici olmaması nedeniyle tercih sürecinde yaşananlara hep birlikte şahit olmuştuk. Diğer öğrencilerden bir iki puan düşük alan birçok öğrenci beklediği tercihin çok altındaki okullara yerleşebilmişlerdi. Nakil süreci özellikle bu nedenle uzun sürmüştü. Bu yıl sorular seçici olur, çalışan çalışmayan ya da akademik başarıları farklı olan öğrenciler ayırt edilir diye düşündük ama Kasım ayı TEOG sonuçları bu beklentiyi boşa çıkarmışa benziyor. Kasım TEOG sonuçlarına göre 5 bine yakın birinci var. Yani şampiyon enflasyonu yaşanıyor. Eğer Nisan oturumlarında sorular seçici olmazsa bu yıl da TEOG’da kriz kapıda bekliyor demektir. Bu kadar birincinin olduğu yerde üst puanlı okullara öğrenciler, hangi kriterle nasıl yerleştirilecek? MEB, öğrencileri seçici sorularla belki kırmak dökmek istemiyor. Ama sınav sonrasında yaşanan stres ve kaygı öğrencilerin daha çok hırpalanmasına ve travma yaşamasına neden oluyor.
Okul başarı puanı konusunda ise, birçok okulun bol keseden not dağıttığını artık sağır sultan biliyor. Bol not vermeyen okullar ise öğrenci ve veli baskısına ne kadar dayanacak bilemiyorum. Bu konuda TEOG sonuçları ile karne notları kıyaslanacakmış… Eğer iki sonuç arasında çok farklılık olursa soruşturma açılacakmış! İyi güzel de sorun çıkmadan önlem alınsaydı daha iyi olmaz mıydı?

Önceki ve Sonraki Yazılar