Meralara dayalı bir hayvancılık olsa

Üretim reformu denilen yasadaki zeytinleri ve meraları yok etmeye yönelik maddeler kamuoyunun baskısı ile zorla tasarıdan çıkarıldı.

Neden meraları koruyup geliştirmeli, ot verimini yükseltmeliyiz?

En önemlileri üzerinde duralım. Hayvanlar meralardan beslenmek yerine yoğun yem dediğimiz soya, mısır, arpa, küspe vb. hammaddelerden yapılan sanayi yemleri ile beslenirse ne olur?

Araştırmalar böyle beslenen hayvanların ürünleri olan et, süt, yumurtanın insan için çok sağlıksız hale geldiğini ortaya koyuyor.

Bu ürünlerde omega 3 ve CLA denilen yağ asitleri hızla düşüyor.

“Omega 3 yağ asitleri insanın her hücresinin zarında, ayrıca beyin ve retinada bol miktarda vardır.

Omega 3 yağ asitlerinin kalp ve damar hastalıkları ile sinir ve beyin hastalıklarının önlenmesinde çok önemli rolleri vardır.

Omega 3 yağ asitleri organizmamız için en önemli yağ asitleri olduğu halde çağımızda bir taraftan çok az omega 3 alınmakta, diğer taraftan omega 3 emilimine engel olan omega 6 fazla miktarda tüketilmektedir.

Daha kısa bir zaman öncesine kadar insanların asıl omega 3 ve CLA kaynağı inek ve koyun eti ve sütüydü.

Hayvanlar endüstri yemi ile beslenmeye başladığından bu yana her iki yaşamsal yağ asidi yerini aterojenik (damarlarda plaklar oluşturan) doymuş yağ asitlerine bırakmışlardır. İnsan beslenmesinde aldığımız omega 6 ile omega 3 arasındaki oran çok önemlidir.

Bu oran 2-4 arasında olmalıdır. Fakat hayvanların çayır meralardan uzaklaşıp kesif yemle beslenmelerinden dolayı çok fazla omega 3 almaktayız ve bu oran çok bozulmuştur.

Merada beslenen tavuğun yumurta sarısında bu oran 2 iken, yemle beslenen tavukta oran 52’e çıkmaktadır.

Benzer değişiklik tereyağı ve ette de görülmektedir.

Merada beslenen sığırların etinde bu oran 3 iken, yemle beslenen de 17’ye çıkmaktadır. Merada beslenen hayvanların ürünlerinde CLA’de yüksektir.

CLA (Konjüge linoleik asit) yağ asidi doğada bulunan en güçlü antioksidanlardan biridir.

CLA’nın insan sağlığına çok yararlı etkileri vardır.

CLA antioksidant etkisiyle kollestrolün oksitlenmesini engelleyerek aterosklerozun gelişmesini önleyici etki yapar.

Diğer taraftan CLA antikarsinojendir.(Kanseri önleyici) CLA’dan zengin bir diyet alan kadınlarda meme kanseri belirgin oranda daha az görülmektedir.

Ayrıca CLA beden yağlanmasını engeller, kas kitlesinin artmasına yol açar”(Bakınız: Başka Bir Hayvancılık Mümkün, Yeni İnsan Yayınevi) Diğer yandan eğer meraları ıslah edersek küresel iklim değişikliğini önleyebileceğimize dair bulgular vardır.

Bütüncül yönetim ve onarıcı tarım ilkelerini izleyen Anadolu Meraları (anadolumera.com) grubundan Durukan Dudu’nun verdiği bilgilere göre kendi uygulama arazilerinde bir yıl içinde 0-30 cm arası üst toprakta organik madde yüzde 1,75’den yüzde2,37’e gelmiş. Bu da dekara 10 ton karbondioksitin gömülmesi anlamına geliyor.

Bildiğiniz gibi karbondioksit başta olmak üzere sera gazı denilen gazlar atmosferde gittikçe artıyor.

Sonuç ise dünyanın ısınması…

Meralar geliştirilirse küresel iklim değişikliği durdurulabilir.

Türkiye’de neden et, süt Avrupa’ya göre pahalı?

Bunun nedeni meralarımızın az ve verimsiz olması sonucu, çiftçilerin sanayi yemi almak zorunda kalmalarıdır.

Bunların da çoğunun hammaddesi ithal.

Fiyatları da hızla artıyor.

Demek ki meralarımız gelişirse, hayvansal ürünlerin artması ve maliyetlerin düşmesi mümkün.

Kısacası meraları koruyup geliştirmek ülkenin yüzde99’u için çok yararlı.

Önceki ve Sonraki Yazılar