Osman Koray Kapan

Osman Koray Kapan

Messi kupaları al

MESSİ Barcelona’sı bu sene iyi gidiyor. İspanya Ligi ve şampiyonlar ligi maçlarında toplam 15 gol yediler ki bunlardan yalnızca ikisi şampiyonlar liginde. Manchester City’nin Guardiola oyunu engel olmazsa şampiyonlar ligini alabilirler. Maradona’nın “beni geçti çoktan” dediği Messi için asıl hedef dünya kupası ama orada işi çok daha zor. Brezilya, Almanya, Fransa, İspanya yetmezmiş gibi olgunlaşan jenerasyonu ile Belçika çok güçlü rakipler. Arjantin’in milli takım havuzu maalesef bu takımların gerisinde. (Almanya’dan değil ama Almanların gücü başka bir şey, takım oyunu diyelim…) Dybala dünya kupasına götürülmeyecek muhtemelen. Messi ile pozisyonu çakışıyor muhtemeldir ki araları da iyi değil. Messi’nin özellikle dünya kupasını almasını çok istiyorum; O’nun, kısa boyu ve yüz tipi nedeniyle “sinsi” olarak nitelendirilmesi, kepek şampuancı Ronaldo ile kıyaslanması uyuz olduğum şeylerden…

Az önce Barcelona’nın şampiyonlar liginde yalnızca iki gol yemesinden bahsettim. Messi arkasında birlik olan bir takım… Amaburada başarı yalnızca Valverde Hoca’nın değil. Muhteşem bir analiz ekibine sahipler. Spor Analitiği hizmeti veren ekipten NBA takımları bile adam istiyor. Altyapılarda bile oyuncunun bastığı çimin boyu not ediliyor desem, anlaşılır detay çalışma seviyesi… Çok gerilerdeyiz çok!

 Gerçekten bir şeyler yaratmaya, futbol oynatmaya çalışan favori hocalarımdan Tuchel, Bayern Münih’i reddetmiş. Kendisine uygun bir camia değildi. Onların kafasında zaten yapacakları belli, isimleri vitrin olarak istiyorlar. Tuchel’in peşinde Arsenal ve PSG var. PSG ön sözleşme imzaladı haberine üzüldüğüm anda PSG ile Conte’nin dedikodusu çıktı; yıllık 12 milyon Euro teklif etmişler. Arsenal, Tuchel’i kaçırırsa büyük hata yapar. Keşke ülkemde vizyon sahibi yöneticiler olup Tuchel gibi hocaları önceden fark etseler. 33 yaşındaki oyunculara üç yıllık imza attırıp batırdığınız paralarla Tuchel’i alabilirdiniz zamanında. Gençlerle bile öyle bir oyun oynatırdı ki millet ağzı açık izlerdi.
“Sezgisi güçlü sofistike stoper” diye bir tanımlama uydurdum zihnimde. Uche diyeyim siz anlayın. Maldini diyeyim anlayın. Tek Ballon D’or kazanmış stoper Fabio Cannavaro diyeyim kapın mevzuyu. Maldini’nin bir sözü anlatır bu tip özel oyuncuları: “Eğer rakibime müdahale bulunmak zorunda kaldıysam, çoktan hata yapmışım demektir.” Vay be! Böylelerini izlemek de var; Serdarları, Mustuvaları izlemek de… Cannavaro demişken ona dair bir anıyı da aktarayım: Fabio genç takımdan çıkıp ilk Napoli idmanına çıktığında Maradona oradadır. Ferrera der ki “Bu, top. Bunu benden alabilirsin ama Maradona’dan alamazsın.” Cannavaro bir idmanda Maradona’nın topuna değmeyi başarır. Herkes şaşırır. Hikâye Maradona’nın idman sonu kramponlarını ona hediye etmesiyle ve Cannavaro’nun dünyanın en iyisi olmasıyla son bulur…

Önceki ve Sonraki Yazılar