MHP’li olsun olmasın, hemen herkesin nefeslerini tutarak beklediği kurultay düğümü nihayet dün çözüldü. Bu konu sadece MHP’yi ilgilendiren bir konu olmaktan çıkıp, ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir mesele haline dönüştüğünden dolayı, dün Ankara’da yaşanan olay, siyaset tarihimiz açısından çok önemli bir dönüm noktası oldu.

Her ne kadar MHP’nin kurultay delegeleri, kurultay salonuna girememiş olsa dahi, salon dışında toplanan 900’den fazla imza, bu kurultayın yapıldığı anlamına gelmektedir. Daha önce Devlet Bahçeli’yi genel başkan seçen, MHP tüzüğünü değiştiren ve MHP yönetimini seçen kurultay delegelerinin büyük çoğunluğu, parti tüzüğünü değiştirme ve partiye yeni bir yönetim seçme iradelerini açıkça ifade etmişlerdir.

MHP’nin kurultay delegeleri; MHP’nin genel başkanını ve parti yöneticilerini ‘geri çağırmıştır’.  Bu gün itibarıyla MHP yönetimi, meşrutiyetini  yitirmiştir. Bu saatten sonra, MHP yönetiminin alacağı kararların hiçbir geçerliliği olamaz. Dokunulmazlıklar konusunda, başkanlık konusunda, AKP ile hükümet ortağı olma konusunda alacağı kararların hiçbir geçerliliği kalmamıştır.

Son durum bu olmasına rağmen, asıl burada irdelenmesi gereken yargının bu konudaki anlaşılmaz tavrı. 548 imza toplanıyor, partinin mevcut yönetimi bu imzaları kabul etmiyor, imzacılar yargıya başvuruyor, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, kurultayın yapılmasına karar veriyor ve kurultayı toplamak üzere ‘çağrı heyeti’ oluşturuluyor ama olayla hiçbir ilgisi olmayan iki taşra mahkemesi ‘yürütmenin durdurulması’ yönünde karar veriyor. Hukukun genel işleyişine göre bu konu taşrada ki ilçe mahkemelerinin görev alanı dışında bir olaydır. Ola ki bu mahkemelere bu konuyla ilgili bir başvuru yapılmış olsa dahi, bu mahkemelerin vereceği karar ‘görevsizlik’ veya ‘yetkisizlik’ kararı olabilirdi ama bu mahkemeler; doğrudan Ankara’daki mahkemenin bir üst mahkemesi gibi ‘yürütmeyi durdurma’ kararı vererek yetki alanlarını dışına çıkmış ve dün yapılması gereken kurultayın ertelenmesine neden olmuşlardır.

Tabiİ son sözü söylemesi gereken, Yargıtay olmasına rağmen, Yargıtay’ın 10 dakika gibi bir sürede, bu konuyla ilgili karar vermesi mümkün iken, kararın açıklanması nedense ertelenmekte bu ertelenmeden dolayı da belirsizlik devam etmektedir.

Ama dün ülkemizin her tarafından toplanıp gelen 900’den fazla kurultay delegesi ve salonun önünde toplanan on binlerce partilinin iradesi, MHP yönetiminin görev süresini sonlandırmış, parti tüzüğünü değiştirmiş ve partinin yeni yönetimini de seçmiş sayılır.

Sayın Bahçeli’ye önerim; daha fazla şansınızı  zorlamayınız! 20 yıla yakındır genel başkanlıklarını yaptığınız, yaşça senden büyük olmalarına rağmen, elinizi öptürdüğünüz bu insanlara daha fazla haksızlığı yapmayınız. İyice elden ayaktan düşmeden bu işi noktalamak, gelecekte hiç değilse kendi parti tabanınızda, sizin iyilikle anılmanıza bir vesile olabilir.