Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Mirasyedicilik her yerde

Maalesef halen Kurucu Cumhurbaşkanı’mızın, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, mirasını yemekle geçiren bir anlayış egemen.

Ne mirasmış, ye, ye bitmiyor… !

Ankara’nın şehir parkı olarak başta Ankaralılar olmak üzere tüm ulusa miras bırakılan Atatürk Orman Çiftliği bile talandan kendini koruyamıyor.

Daha kötüsü mirasçıları olarak koruyamıyoruz!

Ama her şey olağanüstü tarzda ve yöntemlerle değişiyor…

Miras da bir yere kadar…

Hazıra ne dayanır?

Yeni bir şeyler düşünmek, söylemek ve yapmak, üretmek gerek! Son yarım asırdır bize yutturulan özelleştirme masalına artık dur demek lazım.

Gerçi özelleştirilecek pek şey kalmadı.

Sadece ekonomik değil, manevi değerlerimiz de peşkeş çekildi.

Artık satacak pek bir şey kalmadı ki, mülk ve sermaye karşılığı vatandaşlık da mümkün hale geldi!

En kötüsü ise oy hesaplarıyla vatandaşlık hesapları!

Ekonomide öz-ELLEŞ-tirme değil, ÖZERKLEŞTİRME yapılmalıydı. Karlılığı peşinen ortada olmayan, sosyoekonomik ve ülke güvenliği ile ilgisi bulunmayan alanlarda elbette özelleştirme düşünülebilir.

Bu bile objektif ve kamu yararı gözetilerek yapılmak kaydıyla.

Ama birileri çıksa, dese ki, haksız ve insafsızca yapılan özelleştirmeleri iptal edeceğim, inanın iktidar alternatifi olur.

Birileri çıksa dese ki, şu fahiş yap işlet devret (YİD) veya benzeri projeleri, ayrıca haksız ve insafsızca yapılan özelleştirmeleri maliyetine önce kamulaştırıyorum, sonra da hemen özerkleştiriyorum, ne olur acaba?

Atılan taşların peşinden toplayacağım diye kuyuya atlayacağına , kendisi sürpriz kalkınma modelleri pazarlayabilse.

Gerçi son zamanlarda muhalefet gündemi belirlemeye başladı.

Ve büyük korku ve telaş bazı çevrelerde aldı başını gidiyor.

Sadece CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet, hak, hukuk arayışı bile buna yetti. Yeni tip kooperatifçilik ve büyük bir tarım reform projesi koyabilse…

Birileri çıksa, bilim yuvası özerk üniversiteler hayalimizi gerçekleştireceğiz, dese…

Eğitim, sağlık, iş, aş dese! Terörü gerçekten bitireceğim dese…

Daha yüzlerce yeni politika ve projeler gerek.

Ama çarşamba günkü makalemde de yazmıştım.

Esas önemli olan 2018 veya 2019’da önümüze konulacak sandıklardır.

İşte o gün 16 Nisan’ın gerçeği HAYIR’ı büyültebilmek en önemli olandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar