H. G. Wells, 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı için çok ilginç bir tanım yaptı: Yazara göre bu savaş, tüm savaşları bitirecek olan savaştı. Çünkü savaşlar ancak Alman militarizminin yenilmesiyle sona erebilecekti.

Ülkede aptallık ve cahilliğe karşı saçma sapan bir savaşın içindeyiz. Safların çok net bir bicimde belli olduğu bir savaş değil bu. Yani umulan ve sanılanın aksine ülkede herkes cahilliğe ve aptallığa karşı değil. Ama öyle ya da böyle aptallık ve cahilliğe karşı 100 yıla yakın bir zamandır süregelen bir savaş var.

Bu sadece Türkiye’nin savaşı da değil. Kendini medeniyetin kaynağı ve tek sahibi sanan ülke ve topluluklar da günün birinde cahilliğin kendilerini vurabileceğini gördüler. O ülkelerin güvendiği zenginlik ve eğitim sistemi birkaç küçük krizde dağılıverdi. Geriye cahilliğe doğru koşar adımlarla ilerleyen bir toplum kaldı. Bugün herkes “idiokrasi” denilen, aptalların yönetimde egemen olduğu bir yapıdan korkuyor ve bundan kurtulmak için ellerindeki tüm imkanlarla mücadele ediyor.

İşte bu noktada cahillikle yapılan savaşların hepsini sona erdirecek bir savaş var. Adına internetin yaygınlaştırılmaya çalışması diyorlar. Büyük bir bilgi kaynağı...

Doğu batı, zengin fakir ayırt etmeden, hava kadar ucuz bir biçimde tüm dünyaya yayıyor bilgiyi. Sadece matematik, coğrafya ve fiziği değil... Gözden kaçırılmak istenenleri de çok kısa zamanda, tüm çıplaklığıyla karşımıza döküveriyor. Ama alternatif bloglarla, ama 140 karakterlik mesajlarla.

Bir savaş olduğuna göre bunun bir de karşı tarafı olmalı: Elbette var. Bilgiyi tekelinde tutup 1984’çülük oynamak isteyen güçler bilginin bu kadar hızlı ve serbestçe dolaşmasından rahatsız. Milyarlarla kurulmuş ve gemi devletlerin elinde olan medya baronları sadece birkaç tıklamayla tüm dünyaya kanıtlı bilgi yayan ücretsiz sitelerden rahatsız. Devletler kişilerin sınırlar ötesinden birbiriyle iletişime geçerek yaratmak istedikleri suni düşmanlıkların ortadan kalkma ihtimalinden rahatsız.

Bunun için çocuğunuz por.. içerik görmesin kisvesi altına saklanmış filtreleme var. Bunun için “size uygun reklamları görün” bahanesi altına saklanmış fişleme ve yakın takip var. Bunun için size sunulan yavaş ve pahalı internet var. Siz bakmayın Turkcell, Vodafone, Avea ve Türk Telekom’un en hızlı internet bizde dediğine. Dünyanın birçok ülkesinde doğal bir hak olarak sunulan internete çok ciddi paralar veriyoruz. Kullanımlarımızın tamamı, ne para verirsek verelim kotayla sınırlı.

Eğer internet savaşı kazanılırsa cahillik ve aptallığa karşı tüm savaşlar da otomatik olarak sona erecek. Ama düşman güçler aptallaştırma işinde gerçekten çok tecrübeli ve yetenekli. Vazgeçmemek, kabullenmemek, hep daha çok savaşmak gerekiyor.