Muhalefete alışmıştık iktidar konuşamıyoruz

Büyüyor ya da yaşlanıyor muyuz, yoksa kendimizden kaçışımızın iz düşümü mü  geçen yıllar.

Birileri istiyor diye yaşadıklarımız, biz istiyoruz diye yaşadıklarımızdan ne kadar fazla ya da az? "Özgürlük" dediğimiz şey bu orantı ile belirleniyor. İlk yıllarımızda saklandığımız çalının ya da duvarın arkasından çıkıp sobeleyeceğimiz kadar basit değil şimdilerde oynadığımız saklambaç. Adı konmamış ve kural, gelenek görenek her ne derseniz deyin adına öyle bir gizledi ki bize bizi… Artık kendimizi bulmak istemeyeceğimiz kadar uzak bir yerdeyiz. Hani birisi elma ya da armut dese bile çıkmak istemiyoruz. Korkuyoruz yüzleşmekten çünkü hiç birimiz biz değiliz ve yabancıyız artık kendimize. Sobelenmekten korkuyoruz. Çanak çömlek patladı, diye bağırmaya başlasa bile birileri, çıkmayacağız biliyorum saklandığımız kendimizden.

"Gizlenecek yer çok, kurtuluş tektir." diyor Kafka. Önemli olan kurtulmak isteyip istemediğimizdir aslında. Ve devam ediyor Kafka, "kurtuluş ihtimalleri ise yine gizlenecek yer kadardır." Ve aslında herkesin mabedi farklı gibi görünse de kaçışların nedeni benzer olduğundan bu yanyanalığımız ve düşmanlıklarımız, en iyi yolsa saklanmak için "başkalarının ne yaptığına odaklanıp" kendi çelişkilerimize kendimizce haklı nedenler bulmakta yatıyor.

Açıklarımızı kolluyoruz birbirimizin. Sevgilerimiz acımasız linçlerde yitip gidiyor. Nefret sanki kapı arkasında çat kapı çıkıyor karşımıza. Dinmek bilmez bir öfke sarmış bedenleri "Vurun kahpeye!" diye bağırmak için erketeye yatmış sanki azımsanmayacak bir kalabalık.

Bu marazi hali düzeltecek umutları tazeleyecek tek gelişme bir an önce hükümetin  kurulmasıdır. Bu konuda Başbakan Davutoğlu ve CHP erken bir seçimin ülkeyi daha zora sokacağı bilinci ile hareket ediyor ama ne çare… Cumhurbaşkanı her gün her fırsatta önüne gelene giydiriyor, geriyor da geriyor. Şimdi "Ne olacak memleketin hali?" gibi artık lüzumsuz sorulardan vazgeçip kapıyı çoktan kırıp soframıza çöreklenmiş ekonomik krizi de hesaba katarak ilkelerimizden de taviz vermeden olması gereken oluşumun içinde yer almalıyız. Bu çaba en azından bundan sonraki olumsuz gelişmelerde ki payımızı azaltacaktır.

Bu yolsuzlukların hesabının sorulmasından vazgeçtik anlamına da gelmeyecek ancak en azından yapmayı vaat ettiğimiz bazı sözleri yerine getirme fırsatı olacaktır. Bu da olmayacaksa koalisyon CHP'nin tarihe gömülmesi anlamına gelir ki  bu riski de hiç birimiz göze alamayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar