Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Mülteci palavrası-2

Cerablus'u bilmeyen yok.
Kasaba Fırat Nehri’nin Suriye'ye girdiği yerde ve sınırın sıfır noktasında.
Karşısında Gaziantep'in Karkamış beldesi var.
Tren yolu sınırdır.
Kobani Cerablus'un 30 kilometre doğusunda.
2012 yazında IŞİD, NUSRA ve ÖSO bu kasabayı işgal etti.
İnsanların bir bölümü Türkiye geri kalanlar Halep'e sığındı.
2013 başlarında bu örgütler birbirini boğazladı.
Geri kalanların büyük bölümü Türkiye'ye kaçtı. Çünkü IŞİD Halep yolunu kapatmıştı.
Cerablus ve batısındaki köylerden kaçanların arasında yaklaşık 10 bin Türkmen vardı.
Bugün Türkiye'de bulunan Türkmen mülteci sayısı 21 bin.
Yani yüz binlerce değil.
2012 yazında NUSRA ve yandaşları Bayır Bucak denilen bölgeyi işgal etti. Oradan da yüzbinlerce insan güneye yani Lazkiye'ye  kaçtı. 10 bin kadar Türkmen Türkiye 'ye sığındı. Bunlar arasında az da olsa Alevi Türkmen vardı.
Özetle Bayır Bucak bölgesinden kaçan yüz binlerce Arap, Hıristiyan, Ermeni ve Türkmen Cerablus ve birçok yerde olduğu gibi Esad zulmünden değil ruh hastası örgütlerin teröründen kaçtı.
Mülteci hikâyesinde  temel  gerçek bu olsa gerek.
Çünkü ağzını açan herkes ' Mülteciler Esad zulmünden kaçtı, kaçıyor' diyor.
Örneğin Eylül 2014'te IŞİD Kobani'ye saldırdığında 170 bin kadar insan Türkiye'ye sığındı.
Orada Esad yoktu. PYD ve IŞİD savaşıyordu.
Buna benzer binlerce örnek var.
Elbette iç savaşın yaşandığı Suriye'de sivil  insanlar da zarar gördü ve görüyor.
Farklı bir örnek olmasına karşın Sur, Cizre, Silopi ve Mardin'den üç ayda 200 insan kaçtı.
Çatışmaların yayılarak 5 yıl devam etmesi durumunda bu rakamın ne kadar olacağını siz tahmin edin. Her gün Suriyeli mültecilerden söz eden AKP ve medyası her nedense Kürt göçmenleri görmemezlikten geliyor. Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye gelmesini teşvik eden Ankara bir tek Cizrelinin Irak’a iltica etmesine asla izin vermez.
Özetle Suriyeli mülteciler AKP için uzun vadeli planlamanın bir unsurudur.
AB'den para almak bu planlamanın bir parçasıdır.
Suriye ile asla barışmayacak gibi görünen AKP mültecileri her zaman Esad'a karşı kullanmayı hesaplayabilir. Unutulmamalıdır ki Suriye'de savaşan teröristlerin aileleri  silahlı grupların lider ve yöneticileri gibi mülteci statüsünde Türkiye'de yaşıyorlar.
Son günlerde Halep ve kuzeyinden kaçanların büyük bölümü bu durumda.
Suriye'de barış olsa bile yıkılan 600 bin evin, alt yapının ve ekonomik kurumların yeniden inşası en az 5 yıl sürer. Türkiye'de bulunan, vatandaş olan ve iş kuran Suriyelilerin kaçı döner bilinmez ama AKP'nin Suriye'yi karıştırmaya devam edeceği  net görülüyor.
Mülteciler her zaman iyi ve karlı bir kart.
Örneğin; Ankara mülteciler için harcadığı parayı her seferinde farklı söylüyor.
5, 7, 9 ve son olarak 10 milyar.
Peki, Suriye'den kaçıp buraya yerleşen 300 bin kadar yoksulun dışında geri kalan 2,2 milyon Suriyeli'nin beraberinde getirdiği para ne kadar?
Bana göre en az 10 milyar dolar.
İstanbul Ticaret Odası verilerine göre yabancılar arasında en çok şirket kuran Suriyeliler.
Son olarak her seferinde AKP, 'Dünyada hiç kimse bu kadar mülteciyi barındırmadı' deyip duruyor.
Anlayacağınız propaganda işi.
2003'te ABD, Irak'ı işgal ettiğinde 4 milyon Iraklı Suriye'ye sığındı.
Esad hiç sesini çıkarmadı ve hiç kimseye '10 milyar vermezseniz Iraklıları botlara bindirip Kıbrıs'a oradan da Yunan adalarına yollarım' demedi.
Hikâye bundan ibarettir.
Özetle!

Önceki ve Sonraki Yazılar