Müneccim ve profesör 

Gerçekten bayramı İstanbul'da geçirmek , mutluluk . Çünkü önce yıllardır bozmaya çalıştığımız İstanbul'un herşeye rağmen bitmediğini görmek sevindiriyor.Sahillerde yürüyüş yapabiliyorsunuz , şükür artık mangal da yok . Alışveriş merkezlerine girip alışveriş etmek mümkün yolda yürümek ise büyük keyif . Eksoz kokularının azalması ise harika . Nefes almak , temiz hava içimize çekmeyi bile özlemişiz .. 
Dünyanın hem tarih , hem de doğa bakımından bu en güzel kentini çarpık yapılaşma ile. bile hala bozamamışız . Trafiğinde yoğun olmamasından yararlanarak , yeniden yapılaşan bütün semtlerde gezme fırsatı bulunca  betonlaşmasın  haf safhada  olduğunu görüyorsunuz . Estetik ise tamamen kaybolmuş .Suadiye'den  Bostancı'ya kadar bir yürüyün başınızı kaldırın sol tarafa bir bakın . Dağ, dere , tepe , ova beton yığını .Altyapı ise , üst yapı gibi hızla yükselmemiş . Dere islahını  tam yapamadığımız için , kanalizasyonlarda doğru çalışmayınca her yağmur kabusa dönüşüyor .Metroları su basıyor , elektrikler her gün kesiliyor .
 15 milyon nüfuslu bir kent , artık çok büyük , bu büyüme hızı ile devam ederse artık yaşanmaz hale gelecek .
Eskiden bir ekonomik gerçeğin arkasına sığınıyorduk. Saat başına ücret İstanbul'da her sektörde daha yüksek olduğu için , göçü durduramuyordunuz .Şimdi doğru dürüst bir ücret analizi yapamadığımız için , artık bu gerekçeye de dayanamayız .Bir de sanayi İstanbul'dan başka bölgelere kayıyor , hizmet sektörü payını artırıyor . Ancak baktığınız zaman ,  çoğu asgari ücret alan bu insanların yaşabildiklerine bile şaşıyorsunuz .Kayıtdışı ekonomide çok izah etmiyor . Ancak İstanbul'a fon akışı inanılmaz . GSYİH'nın yüzde 5'i b bir fon akışı 40 milyar dolar eder .
Türkiye'de 5 milyona yakın , yabancıdan sözediliyor bunların nerede ise yarısı İstanbul'da veya İstanbul'la ekonomik olarak ilintili . Kişi başı günde 1 dolar harcadıklarını düşünün.Ki bu rakam gayrimenkül alımını da katarsanız enkaz 10 dolardır.
Kentsel dönüşümden yorulduk , betonlaşmasan sıkıldık ama başka çare var mı ? Ülkede bir bakan çıkıp , boyuna İstanbul'ds deprem olacak , diyor . Tamam hepimiz biliyoruz , bunun için ne müneccim ne de profesör olmaya gerek var . Aynı bakan ekliyor , çarpık yapılaşmayı bu hale getirenler belediyelerdir , . Kendisi eski belediye başkanı şimdi de bakan .İyi deprem olacak da , ne yapalım , İstanbul'da yaşamayalım mı?
Kentsel dönüşümde sadece binaların boyu yükselmiş , cadde ve sokakların eni genişlememiş . Bir de araçlar park edince , ne itfaiye ne de cankurtaran oradan geçebilir .Ümidimiz ise sürücüsüz arabalar , o zaman trafik yüzde 90 azalacak , park yerleri artacakmış. Deprem için ise pek ümid görünmüyor .Kalan sağlar bizimdir felsefesi ile anlaşılan yola devam edeceğiz .
Yine de güzel bu İstanbul , yine de buraya gelenlere git demeğe içim el vermiyor . Bu yüzden hazır boşken  sizlerde bayram tatilinin tadını çıkarıp , İstanbul'da bol bol yürüyün daha da zevkine varın.
30 Ağustos ve Kurban Bayramlarımızı kutluyor daha nice bayramlar diliyorum .

Önceki ve Sonraki Yazılar