Mutluluğun formülü çok açık!

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), Anadolu Ajansı (AA) ve daha bir sürü devlet müessesesi tüm ciddiyetini kaybetmiştir. Sadece ciddiyetini kaybetse iyi. Bu müesseseler bilfiil kendilerini de kaybetmiştir.

Bu memlekette artık hakimleri ve savcıları ciddiye almak mümkün değil. İktidarın ve adına cumhurbaşkanı denen unsurun her gün göstere göstere suç işlediği bu ülkede, kendi namıma bundan sonra yargılanmayı kabul etmiyorum. Buradan HSYK'ya, ayrıca da beni durmadan 'yargılayan' savcı ve hakimlere sesleniyorum: Ne ceza istiyorsanız kesin ama beni mahkemeye falan çağırmayın. Zaten leş gibi olan hukuk sisteminiz bitmiştir. Her gün suç işleyen muktedirleri yargılamaya maçası yemeyen mahkemelerinizin gücü ancak vatandaşa yetiyorsa, alın o kafalarınızı ellerinizin arasına da düşünün biraz, aldığınız evrensel hukuk eğitiminden yüzünüz kızarsın azıcık!

***

Bu iktidar kepazedir. Yüzsüz ve haysiyet düşkünü bir iktidardır.
Bunlar TRT'nin aracını alıp seçim kampanyasında ikram aracı olarak kulllanacak kadar alçalmıştır.
O aracı alanın da, verenin de mahkeme önüne çıkarılıp cezalandırılması gerekir. Bunları yargılayamayan yargı kurumlarının vatandaşa söyleyecek tek bir hukuki lafı olamaz...

***

Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur her gün suç işlemektedir. Dünyanın en dandik seçim kanununu bile delik deşik etmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamının yasalarla belirlenmiş konumunu çöpe atmıştır. Göz göre göre seçim çığırtkanlığı yapmaktadır.
Bizim vergilerimiz iktidar partisinin seçim çığırtkanlığına peşkeş çekilmektedir. Bu utanmazlıktır, arlanmazlıktır.
YSK tüm bu reziliğe 'gık' diyemiyorsa, üyeleri aldıkları maaşlardan utansın. Kapıya kilit vursunlar. Bak elin Japon mühendisi bir halat koptu diye intihar etti; bizden utanmıyorsanız Japon miletinden utanın, bırakın mlakmamlarınızı, gidin.

***

Bu iktidar pis bir iktidardır.
Vatandaşın vergilerini çalıp, kelle kesen katillere silah tahsisatı yapan, üstelik eline yüzüne bulaştıran bir iktidarla muhatabız. Buradan daha evvel de yazdım. Şimdi o silah sevkiyatının görüntüleri münasebetiyle tekrar ediyorum: Mevcut dinci iktidar sınırımızın güneyinde kendi iç savaş ordusunu kuruyor. Bu miletin vergilerinden çalınarak kelle kesen katillere yollanan o silahlar bir gün bu millete çevrilecektir.
İktidar ve sevkiyatçı MİT vatana ihanet içindedir. İnsanlık suçu işliyorlar.

***

Mevcut iktidar gasp yoluyla ele geçirdiği muazzam medya kuvveti ve hazineden akan muazzam mali imkanlarla, devletin valilerinden polislerine kadar tüm kurumlarıyla, en ufak demokrasi kırıntısı içermeyen seçim sistemiyle sandıktan yine tavşan çıkarmaya hazırlanıyor. Hile, hurda, üçkağıt bunların karakteri olmuş.
Tüm bu sebeplerle, Pazar günü yapılacak seçimler bir müsamere olarak kalmaya mahkumdur. Mevcut iktidar gayrimeşrudur, kurulması planlanan iktidar da gayrimeşru olacaktır.
Gayrimeşru iktidar, tüm meşru yöntem ve araçlar kullanılarak devrilmelidir. Formül, Haziran'ın barikatlarıyla sanayi işçisinin kararlılığının birleşimindedir. Bu mutluluğun formülüdür.
Yani diyeceğim o ki, Haziran'ın 7'si onların olsun. 8'i itibarıyla bize her gün Haziran'dır..

Önceki ve Sonraki Yazılar