N'oldu bana?

Yıllar önce, Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Sevisi'nde görevli olduğum bir gün, baygın halde bir kadın hasta getirdiler. Getirenler, yaralıya Kızılay'da bir arabanın çarptığını söylediler.

Yaralının fizik muayenesinde, kafasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde ciddi olmayan sıyrıklar dışında bir bulgu yoktu. 

Hasta, müdahalemizden kısa bir süre sonra kendine geldi. Ama sürekli olarak "N'oldu bana, n'oldu bana" diye sayıklamaya, arada bir de anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı.

Hasta kafasını çarpması sonucu, "retrograd amnezi" dediğimiz geçici hafıza kaybına uğramıştı. Kendisini konuşturduğumda, en son, Kırıkkale'deki evinin kapısından çıktığını hatırladığını söyledi. 

Hafızası yavaş yavaş geri geldi. Peyder pey, Kırıkkale-Ankara otobüsüne bindiğini, terminalden Kızılay'a geldiğini, alışveriş yaptığını, karşıdan karşıya geçmek için kaldırımın kenarına geldiğini hatırladı. Film orada tekrar koptu. Hasta "N'oldu bana?" demeyi kesti. Kendisini ertesi gün taburcu ettik.

31 Mart seçimlerinde AKP-MHP koalisyonuna -benzetmek gibi oluversin- böyle bir "araba çarpmış" gibi oldu. İktidarın uğradığı hasar öyle çok büyük değil ama yukarıda sözünü ettiğim hasta gibi bir "şuur bulanıklığına" uğradığı besbelli. Yoksa, koskoca AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Bey, "Hiçbir şey olmamış olsa bile kesinlikle bir şeyler olmuştur. Biz farkına varmamışız" gibi olağanüstü bir cümleyi kurabilir miydi? 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin o günkü başkanı Mesut Bey, "Soyadlarından AKP'ye oy verecekleri belli olan kişileri seçmen kütüklerinden silmişler" gibi bir aforizmayı (!) söyleyebilir miydi? 

AKP Milletvekili Muhammet Bey, "5 kişilik bir aile, günde üç öğün simit-çay yerse,asgari ücretten bin küsur lira tasarruf eder" gibi bir inciyi yumurtlayabilir miydi?

Ve son olarak MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar bey, "CHP'nin amacı tek adam rejimini devirip, demokrasiyi getirmek. Buna izin veremeyiz" diyerek bilinç altını "şak diye" ortaya serebilir miydi? 

Bütün bunlar, AKP-MHP iktidarının, 31 Mart'ta uğradığı "demokrasi kazasının" sonucu olan travmanın belirtileri. 

50 yıla varan hekimlik deneyimim ile söyleyebilirim ki, kazada en ciddi darbeyi alan Tayyip Bey de daha bir süre, yüksek sesle olmasa bile, içinden, "n'oldu bana, n'oldu bana" diye söylenerek dolanacaktır.

Allah cümlesine şifalar versin! 

Önceki ve Sonraki Yazılar