Nabi Avcı'ya bir teklifim var

Eğitim sistemi ne zaman bir error verdiyse günah keçisi hep dershaneler oldu. Oysa dershanelerin yıllar yılı yanlış kurgulanan eğitim politikalarının bir sonucu olduğunu kimse görmedi ya da görmek istemedi. 12 Eylül askeri darbesinden sonra Bülent Ulusu Hükümetince dershanelerin kapatılması ve özel okula dönüştürülmesi 16 Haziran 1983’te yasalaşmasına rağmen Turgut Özal’ın seçimleri kazanmasıyla bu istek rafa kaldırıldı. Daha sonra 1988'de döneminin Millî Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel yine böyle bir girişimde bulundu ama nafile… Güzel’in bu isteği kendisini koltuğundan bile etmişti. Daha sonraları dershaneleri benzer şekilde Tansu Çiller de kapatmaya çalıştı ama o da başaramadı.

***

Bakın, okullar ve bölgeler arasındaki eğitim kalitesi farkı kapatılsa bile kişiden kişiye öğrenme ve anlama farklılığı devam ettikçe ‘dershane’ ya da başka bir isim altında ‘sınava hazırlık kursları’ varlığını devam ettirecektir.

TRT Haber’e konuk olan Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı açıklamasında dershanelerin isim değiştirerek yollarına devam edebileceğinin sinyalini verdi bile… Şimdi dershaneler kapanacak diye bir kandırmacadır sürüp gidiyor. Ama bu, şu anki eğitim sisteminde mümkün değil. Geçen yıl ‘takviye kursları’ faaliyete geçmişti. Ancak ders ücretlerinin 9 liradan 18 liraya yükseltilmesine rağmen öğretmenlerin büyük kısmı buna yanaşmak istemedi. Çünkü özel ders çok daha cazip…

Önümüzdeki yıl göreceksiniz, sınava hazırlık konusunda ciddi karışıklıklar yaşanacak. Çünkü her sene neredeyse 1 milyon 200 bin öğrenci dershanelere devam ediyor. Hadi diyelim öğrencilerin yarısı temel liselerde ve kolejlerde sınava hazırlandılar. Ya diğer yarısı için halk eğitim merkezlerinin fiziki koşulları, öğretim kadrosu yeterli olabilecek mi? Hiç zannetmiyorum. Bu şartlarda bırakın eğitimde fırsat eşliğini tam bir eşitsizlik ve kargaşa söz konusu olur.

***

O zaman,
Madem ‘dershane’ ile başlayan cümlelere bile artık tahammül yok ise…

Madem dershaneler maddi külfet oluyorsa…

Madem dershaneler eğitim sisteminin kamburuysa…

Madem dershaneler ‘garabet’, halkı soyuyorsa…

Madem dershaneler, birilerinin siyasi emelleri uğruna insan kaynağı sağlıyorsa…

Madem mevcut durumda dershaneleri kapatmak da imkânsız ise…

Madem dershane isim değiştirip takviye kursları ile sistem aynen devam ediyorsa…

O zaman Nabi Bey, elinize çok iyi bir fırsat geçti. Bence elinizi çabuk tutun. Hani bu ülkede her yıl KPSS kolik olan 350 bin öğretmen adayı var ya! Meclis’te, sokakta, evde, otobüste olay olan mağdur öğretmen adayları, evet onlardan bahsediyorum. O zaman bu arkadaşlarımızı bakanlığın bünyesine peyderpey alın. Sınava hazırlık kurslarında öğretmen olarak görev yapsınlar. Hem sistem sağlıklı yürür hem de atanamama sorunu son bulur. Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar