Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Ne İŞ’tir?

AKP Genel Başkanı Erdoğan kısa bir süre içinde ikinci defa İş Bankası’ndaki CHP hisselerini gündeme getirince ortalık yine karıştı.

Erdoğan’ın “CHP hisselerinin Hazine’ye devri için düzenleme yapacağız” ilanına, her daim ve koşulsuz kadim kader ortağı Devlet Bahçeli tarafından derhal ve hemen destek açıklaması geldi.

Akla ilk gelen, gerçek gündemimizde halkın canını giderek daha çok yakan ekonomik krizden dikkatler suni gündeme mi çekilmek mi isteniyor oluyor.

Aynı şekilde son günlerde 2. Cumhurbaşkanımız ve Kurtuluş Savaşı kahramanımız İsmet İnönü ‘ye karşı aktrollerce baya alt seviyede ve çarpıtılmış hakaretvari aşağılamalar yapılmıştı.

Ama hayır, korkarım olay sadece suni gündem yaratma meselesi değil.

Öyle anlaşılıyor ki, Cumhuriyet’in temel direklerinden İnönü ve İş Bankası bilinçli ve hedefli olarak gündeme getirilmektedir.

Hem bir taraftan yıprat, izi kalsın, öte taraftan ciddi bir ekonomik varlık olan İş Bankası’nı muhtemelen varlık fonu unsuru haline getirip krizden çıkma aracı haline getir!

Korkarım İş Bankası’ndaki CHP hisseleri hazineye geçirilip, oradan fona, oradan da Allah bilir kime gidecek.

İş Bankasındaki hisselerin yüzde 28 gibi yüksek bir pay olunca o hisse CHP de kaldığı sürece İş Bankası üzerinde hiç kimse oynayamayacak elbette.

İşte ikide bir bu konunun gündeme getirilmesi bu milli ve yerli gücü de bir şekilde birilerine sunmak dışında hiç bir şeye yaramaz.

Ya şu aklımızı biraz da gerçek sorunları çözmek için kullanmayı bir akıl edebilsek!

Bunu yaparken de en basit evrensel temel özel hukuk, miras ve vasiyete ilişkin kuralları ayaklar altına almaya yeltenmesek!

Tıpkı 12 Eylül “Paşası” Kenan Evren’in yaptığı, ama sonra mahkemeden dönen teşebbüsü gibi.

***

Bilindiği üzere iktidar 16 yıldır üretim ekonomisinden borçla tüketim ekonomisine geçmiş ve en kötüsü gelecek nesilleri boğazına kadar borçlandırmış, geleceğimizi duble ve dikey betona gömmüştü.

Kalan milli varlıklarımızdan çabuk paraya dönüştürülebilecek veya dış kredilere teminat verilebilecek olanların önemli bir kısmı geçenlerde yine kendisinin bir Kararnamesi ile bizzat AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tasarrufuna bırakılmıştı.

Hem de alışılmış anayasal denetim organlarının kontrolü ve denetimi dışına çıkarılarak.

Nitekim bu Varlık Fonu, bünyesine sunulan milli değerlerimizi dilediği kişiye dilediği bedel ve koşullarda kiraya verebilir, rehnedebilir, satabilir ve devredebilir.

Muhalefetin hakkını yemeyelim. Özellikle CHP bu keyfiyete yol açabilecek düzenlemeye karşı çıkmıştı.

Ancak “Ey iktidar! Bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz ve uygulansa bile iktidara gelip hepsini geçersiz kılacağız, peşkeş çekilen kamu malını geri alıp, bu konuda işlenmiş tüm muhtemel usulsüzlük ve suç unsurlarına, alana da, satana da hak ettiği cezaları vereceğiz” diyemedi.

Eee, toplumun, kamunun malına yeterince kararlılıkla sahip çıkamazsan, bir gün sıra Atatürk’ün sana emanet, pardon vasiyet ettiği İş Bankası hisselerine kadar gelir!

İş bu haddeye geldiğinde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in şu söylediklerinin pratik sonucu ne olabilir?

CHP ‘nin Grup Başkan Vekili Özel ne demişti:

O takmış hisselere. Biraz utanmak biraz çekinmek olur. Vasiyet özel hukuktur, vasiyete karşı kanun çıkartamazsın. Yasalara ahlaka aykırı iştir. Buna tenezzül ederlerse akıllarına gelmedikleri şekilde itiraz ederiz. Evren'in o hisselere çöküşü nasıl engellendiyse tarihin çöplüğünde bu tenezzülünle yerini alırsın.

Bu ağır sözlerin ne zaman kıymeti olur biliyor musunuz?

“İktidara gelip satandan da, alandan da hesap sorup, geçersiz kılıp, dünya çapında geçmişe dönük peşkeş çekilen tüm varlık ve değerlerimizi kamuya tekrar her yöntem ve şekilde kazandıracağız” demedikten sonra pratik sonucu ve kıymeti olmaz, ancak yatıştırmak için gaz alınır.

Önceki ve Sonraki Yazılar