Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

New York’ta bir cuma öğleden sonra

Türkiye Cumhuriyeti için 24 Temmuz 1923 tarihinin yaşamsal önemi var. Tam 94 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Birinci Dünya Savaşı’nın ardından, Osmanlı’yı parçalayıp yutmayı hedefleyen müttefik ülkelere karşı müthiş bir başarı elde etmiş ve bugüne kadar güçlü bi- çimde ayakta kalmasını sağlamayı bir yana bırakın dünyada saygınlığını korumayı da o tarih sağlamış.

24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanan uluslararası antlaşmadan söz ediyorum. Yani Lozan Antlaşması’ndan. O Lozan ki 94 yıl sonra bile dünyada bozulmamış tek uluslararası antlaşma olarak yürürlükte. Zaman içinde hiç kuşkusuz antlaşmayı delmeyi, bozmayı hedef alanlar çıkmadı değil. Ne var ki taraf ülkelerdeki aklıselim sahibi diplomatlar, siyasiler ve liderler sayesinde Lozan Antlaşması’na dokunulamadı.

Size bu konuda somut bir örnek vermek istiyorum. Birinci ağızdan, olayı birebir yaşamış bir Yunan eski büyükelçi dostumdan dinlediğim bir olay. Yıl 1991. Yer New York Birleşmiş Milletler (BM) merkezi. O dönem Yunanistan’ın Dışiş- leri Bakanı, daha sonra Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık da yapan Antonis Samaras. Yunan büyükelçi dostum ise ülkesinin BM nezdinde daimi temsilcisi

Bir cuma günü öğleden sonra. Yunan büyükelçi dostum (kendisinden izin almadığım için ismini yazamıyorum) eşiyle birlikte hafta sonu tatili için New York dışına gitmeye hazırlanıyor. Derken birden eline Atina’dan, Dışişleri Bakanlı- ğı’ndan Bakan Samaras imzalı bir kripto ulaşı- yor. Kriptoda aynen şu cümleler yazılı: “Türkiye son günlerde yine kıta sahanlığı ve hava sahası sorunlarını gündeme getirmek için yeni manevralar peşinde. Artık Lozan Antlaşması’nı BM’de tartışmaya açmamızın zamanı geldi. Gerekli çalışmaları yapınız.”

Yunanistan’ın BM nezdindeki daimi temsilcisi büyükelçi kriptoyu okuyunca neye uğradığını şaşırıyor. Ardından hemen Atina’ya bir kripto gönderiyor. Mealen şöyle: “Lozan’ı BM’de tartışmaya açmak ülkemiz için intihar anlamına gelir. Türkiye çok sert tepki gösterecek, hatta bu manevramızı ‘casus belli’ (savaş nedeni) olarak ilan edecektir. Vazgeçmenizi tavsiye ederim.”

Ancak Samaras ısrarlıdır. Mutlaka dediğinin yapılmasını ister. Aradan bir kaç saat geçer. Yunan büyükelçi kararını vermiştir. Atina’ya gönderdiği son kriptoda Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndaki bütün görevlerinden istifa ettiğini ve emekliliğini istediğini yazar. Samaras bunu okuyunca şaşkına döner. Büyükelçiyi ikna etmeye çalışır ama nafile. Büyükelçinin kararı karardır. Daha yaş haddi dolmadığı halde o çok sevdiği Yunanistan Dışişleri Bakanlığı görevine veda eder. Büyük bir iç rahatlığıyla da eşini alıp tatile çıkar.

Ya böyle işte. O beğenmediğimiz, yıllarca itiştiğimiz, 1987 ve 1996’da savaşın eşiğine geldiğimiz Yunanistan’da da sorumluluk sahibi ne diplomatlar olduğunu okudunuz. Tekrar ediyorum, o sorumluluk sahibi diplomatlar ve siyasiler sayesinde Lozan Antlaşması 94 yıldır ayakta ve dokunulmazlığını sürdürüyor

Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluş- turan o antlaşmanın 94. yıldönümü her nedense bizim gazetelerde yer almadı. Özellikle ana akım medyada yer alan bir kaç gazeteye bakıyorum. Sanki Lozan olmamış. Nasıl bir aymazlıksa...

İnönü Vakfı unutmadı

Öte yandan geçtiğimiz günlerde İnönü Vakfı’ndan bir davetiye alıyorum. Lozan Antlaşması’nın Türkiye açısından bir kazanım olarak imzalanmasında büyük emeği geçen ülkenin ikinci Cumhurbaş- kanı İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker’in başkanlığını yaptığı vakıf, her yıl 24 Temmuz günü Heybeliada’daki tarihi aile evinde yer alan İnönü Müzesi’nde Lozan Konferansı’nı anma toplantıları yapıyor.

Bu yılki Temmuz sıcağına rağmen İnönü Müzesi’ne koşan kalabalık izleyici grubu nedeniyle önceki toplantılara kı- yasla çok daha canlıydı. Eski CHP milletvekili Oktay Ekşi, İnönü’nün Şişli Belediye Başkanı olan torunu Hayri İnönü, diğer torunu CHP milletvekili Gülsün Bilgehan, Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, Ecevit’in eski bakanlarından Orhan Birgit, CHP PM üyesi Ercan Karakaş ve daha pek çok tanınmış isim. Dikkat çeken, davetlilerin hemen tamamının CHP’li ya da CHP’ye yakın kişilikler oluşuydu.

Açılış konuşmalarını Özden Toker, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ve Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın yapmasının ardından kürsüye Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen geldi. Lozan Antlaşması’nın Türkiye ve dünya için derin önemini anlattı.

Önceki ve Sonraki Yazılar