Niçin olmuyor?

Bu kadar hoyratlık, bu kadar haksızlık, bu kadar hukuksuzluk, bu kadar kibir, bu kadar yanlışlık…
Her yerden yükselen bu kadar şikayet…
Eee… Türkiye’de roket gibi iktidara doğru yürüyen bir muhalif hareket (özellikle parti demiyorum) olması gerekmez mi?   Yunanistan’da, İspanya’da, İtalya’da vs. olduğu gibi.
Ama yok!  Seçime dört ay kala kamuoyu yoklamaları bunu gösteriyor.   Bence önce bunun açıklanması gerekiyor,  ki hiç de kolay bir şey değil.   Un var, şeker var, süt var, ateş var, pasta yok!
Niye yok?
*
Evet, böyle bir ülkede tüm dikkatlerin o yükselen hareket üzerinde  olması, tüm manşetlerin oradan çıkması gerekir.  Onun liderinin, liderlerinin fısıltılarının bile yepyeni tartışmalar başlatması…
Bizde öyle değil.  12 yıldır iktidarda olup ciddi metal yorgunluğu, ahşap çürümesi ve  sinir yıpranması görüntüleri veren iktidara odaklanmış gözler.  Muhalif gözler.  Onların birbirlerine düşmesinden medet ummaktalar:
“Duydun mu, az önce Davutoğlu Başkanlık Anayasası değil, özgürlük Anayası demiş.”
“Ya, araları bozuluyor demek ki!”
“Ayrıca, duydun mu Bülent Arınç falanca yerde değil filanca yerde ağlamış…”
“Ooo,  seninkine bir çeşit protesto mesajı veriyor olmalı…”
Onca  hoyratlık, onca haksızlık,  onca hukuksuzluk, onca  kibir, onca  yanlışlık olmasa anlarım. 
Ama var…
Buna rağmen niçin olamıyor?  İşte asıl soru bu.  Siyaset sosyolojisinin açıklamakta zorlandığı soru.   Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarından, yapmak istediklerinden daha önemli soru….
*
Kaldı ki,  atı alan Üsküdar’ı geçti.   Tayyip Erdoğan’ın bundan sonra kazanacağı değil, kaybedeceği şeyler olabilir ancak.
Ha hilkat garibesi Başkanlık rejimi, ha şimdiki kusurlu Parlamenter sistem.  Kurallar ve kanunlar uygulanmadıktan, daha doğrusu keyfi ve selektif olarak uygulandıktan sonra ne farkeder?  Başkan olduktan sonra adam şimdi yapamadığı neyi yapacak?
Kötüye ve yıkılışa  gidişi ancak yükselen bir siyasi hareket ve  Türkiye’nin aslında ne olduğunu hatırlatacak yeni bir iktidar durdurabilir. 
Ama olmuyor bir türlü.  Her şey var ama o yok.  Ki siyasetin kanunlarına göre fevkalade anormal bir şey.
Ya da tam tersi: Normal.
2002’den beri normalleşiyoruz normalleşiyoruz diyerek bugün ki anormal duruma geldik!  Bir şey yapılamaması normaldir!

Önceki ve Sonraki Yazılar