O zaman neden?..

Dershanelerin kapatılması ya da dönüşümü için karar alındığı zaman kamuoyu bu mesele ile epeyce meşgul olmuştu. Dershaneler gerçekten bir “garabet miydi?” yoksa “eğitim sistemini tamamlayıcı bir unsur muydu?” Ne olursa olsun, bu konuya herkes kendi penceresinden bakmak istedi…

İster siyasi amaçla isterse eğitim sistemine kambur olduğu için dershanelerin kapatılması ya da dönüşümü kararı çoktan verilmişti. Anayasa Mahkemesi’nden iptale dönük bir karar çıkar mı? Açıkçası çok zor gözüküyor. Bu durumu zaten dershaneciler de kabullendi ki, birçoğu 1 Eylül 2015’ten itibaren “temel liseye” dönüşmek için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuruda bulunmaya başladılar bile… Daha önce bazı dershane yöneticileri, “Anayasa Mahkemesi’nden olumsuz karar çıkması halinde, haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM)” arayacaklarını söylemişlerdi. Anlaşılan o ki belki de bu kararlarından bile vazgeçecekler.


Şu an itibariyle dershaneciler okula dönüşecekleri için, Hükümet de kamuoyuna açıkladığı gibi dershane kavramını ortadan kaldıracağı için mutlu gözüküyor. Ancak uzun vadede işler pek de sanıldığı kadar kolay olmayacak gibi! Neden mi? Dershaneler eskiden yıllık 3 bin ile 5 bin arasında ücretle öğrencileri sınava hazırladıkları için kolayca maliyetlerini çıkartıp kâra geçebiliyorlardı. Her yıl, iyi bir liseye yerleşmek için Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş  (TEOG) sınavı için 1 milyon 300 bin öğrenci ile üniversiteye yerleşmek için ise YGS- LYS için 2 milyona yakın aday sınava giriyor.  Böylece dershaneler kolayca öğrenci bulabiliyorlardı. Bundan sonra eskisi gibi kolay öğrenci bulabilirler mi? Açıkçası zor gözüküyor.

Çünkü “temel lise” hem “okul + sınava hazırlık” eğitimi sunacağı için hem de daha uzun süreli (en az 4 yıl) eğitim vereceklerinden yıllık ortalama ücretlerinin 7 bin 500 lira ile 12 bin lira arasında olacağını düşünürsek, bir ailede bir öğrencinin 4 yıldaki eğitim maliyeti 30 bin 40 bin lira arasında olacaktır.
“Temel liseleri” devlet okulunda okuyup, sınava hazırlanmak isteyen daha çok maddi imkânı olan öğrenciler tercih edecek gibi… Ancak ücretleri daha uygun olduğu için yüksek ücretli özel okullarda eğitim gören öğrenciler de temel liselere geçmek isteyebilirler! Bu durum avantaj gibi gözükse de aslında ailelerin cebinden daha çok para çıkacağı gibi mevcut özel okulları da öğrenci kaybı bekliyor demektir.

***

Ya dershanelerde çalışan öğretmenlerin durumu ne olacak? Burası da hiç belli değil. Çünkü hâlihazırda çalıştıkları dershane okula dönüşse bile onlara ihtiyaç duyulacak mı? Ya dönüşüm olmazsa daha önce söylendiği gibi devlete alınacaklar mı? Bu kadar çok işsiz öğretmen adayı arasından nasıl ve ne şeklide devlete atamaları yapılacak?

Şimdi merak edip soruyorum, dershanelere ihtiyaç yoksa o zaman neden dershane sistemi hem de daha pahalıya “temel lise” formatında öğrenciye alternatif olarak sunuluyor? Diyelim ki, parası olan “temel liseye” devam edecek ve sınavlara hazırlanacak ya parası olmayanlar ne yapacak? Halk eğitim merkezleri bu konuda yeterli olacak mı? “Ucuz özel okulculuk” eğitimin kalitesini daha da aşağıya çekmez mi? Eğer bunlara doyurucu cevap verilemiyorsa ve sistem değişmeyecekse o zaman dershaneler neden kapatılıyor ki? 








Önceki ve Sonraki Yazılar