Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Oduncu kantarı bile yok!

Aslında bugün 12 Mart karanlığını hatırlatan bir makale yazacaktım.
Ama günümüz dünyasının karanlığı daha ağır bastı!
Neyse, terazi, kantar demiştik.
Kiminde çok, kiminde hiç yok!
Adalet terazisi ise zaten gelişmekte olan ülkelerde genelde karaborsa…
Bazı yörelerde, geçtim güven ve adalet terazisinden, oduncu kantarı bile bulamazsınız.
Bulabilseniz bile kantarın topu kaçmıştır.
★★★
Bir süre önce yazmıştım. 2012 yılında Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff görevini kötüye kullanma iddiası üzerine kendisine duyulan güven kamuoyu nezdinde zarar gördüğünü belirterek istifa etmişti.
Alman Cumhurbaşkanı’nı Wulf’un suçu neydi?
Normalden düşük faizli kredi kullandığı ve bunu haber yapmaya kalkan bir gazeteye telefonla bu haberi basmayın şeklinde telkinde bulunması(!)
Kimi ülkelerde bunun milyon katı suçlar görülmez, görülse de hiç kimse bir şey yapmayacesaret edemez.
Ne hassas “güven terazisi” varmış(!)
★★★
Çağdaş, gelişmiş hukuk devleti demokrasilerinde bu terazi kullanılır.
Allah bu teraziden her ülkeye nasip etsin!
Diyeceğim de, iş bu kadar basit değil.
★★★
Nesiller boyu her anlamda eğitim gerek.
Hem de en çağdaşından ve bilimselinden.
En azından ahlaklısından!
★★★
İnsanların günlük yaşam kaygıları olmamalı.
İnsana güven bu işin temel noktalarından biri.
Adalete güven sarsılmamış ve gölgelenmemiş olmalı.
Vicdan ve insaf cüzdanlara sığmayacak kadar büyük olmalı ki, hiç kimsenin iradesi  korku veya çıkar nedeniyle yok edilmemeli.
★★★
Kuyumcu terazisi hassasiyetinde terazilere özellikle siyasi arenada rastlamak zor!
En azından merkezi haline geldiğimiz Ortadoğu coğrafyasında.
Kan, barut ve silahın bol olduğu bir yerde terazinin işi ne, değil mi?
Haklısınız!
Zira çoğu ülkenin saraylarında  şan, şöhret, israf ve gösteriş bol, ama oduncu kantarı bile yoktur!
Ve ufukta güneş görünüyor.
İniyor mu?
Yükseliyor mu?
Toplum olarak, sanki Pavlov’un deneği haline geldik!

Önceki ve Sonraki Yazılar