REMZİ AKBULUT YURT İÇİN YAZDI

Profesör olmuş ama adam olamamış. Anadolu’da bir tabir vardır. Merkebe bir sandık kitap yüklersin ama merkep değişmez, merkep aynı merkeptir. Profesör Mustafa Aşkar beni bağışlasın ama benzetme bu işte. Talihsiz bir açıklama belki bugün çıkıp ben böyle demek istememiştim diyecek ama yemezler isminin önüne Prof. ünvanı getirilmiş Mustafa Aşkar özellikle Ramazan ayında bunun söylenmesi çok ayıptır, çok kötüdür, çok çirkindir. Bu ülkede senin anlayışında olmayan çok insan var. Küçük yaşta erkek çocuklarına tecavüz edeceksin, altı yaşındaki kızla evleneceksin, annenin diz kapağından etkileneceksin, olmuyor olmuyor olmuyor... Böyle söylemekle (Namaz kılmayan hayvandır) Kul hakkı yiyorsun. Bu söylediklerini senin fakülte Dekanın bile kabul etmiyor. Kuranı Kerim de böyle bir ayet yoktur diyor. Sen ne yapmak istiyorsun. Ülkede yaşanan kaos, karmaşa, kavga yetmiyor mu? Her gün şehit haberleriyle uyanıyoruz. Ülkenin bir bölgesinde çatışmalar devam ediyor, adeta bir iç savaş var. Daha dün Reyhanlı’da, Suruç’ta, Diyarbakır’da, Ankara’da, İstanbul’da peş peşe patlayan bombalar canımızı yakıyor, içimizi sızlatıyor. Şehit anneleri, anasız kalan bebekler daha nereye kadar sürecek bu kaos ve kargaşa, lütfen provoke edecek laflardan, insanları incitecek kıracak sözlerden sarfınazar edelim, dilimizi biraz daha uygun kullanalım, olmaz mı profesör… 
Sözlerimi bir dörtlükle bitirmek istiyorum: Gezdim Şam ile Halep Eyledim ilmi talep İnsanda yok ise hayal ile edep Okusa da merkep okumasa da merkep.