Birileri Netanyahu'nun ofisinde görevli Suriye kökenli danışmanın bilgisayarına girmiş ve tüm yazışmalarını kopyalamış. Lübnan El-Ahbar gazetesi üç gündür bu yazışmaları özetleyerek yayınlıyor.

Bildik konular ama çok ilginç ve önemli bilgiler var.

Örneğin İsrail hükümetinin başta Nusra olmak üzere Suriyeli muhaliflerle ilişkileri.

Müthiş detaylar, isimler ve ilişkiler anlatılıyor.

Örneğin İsrail'in Nusra'ya silah vermesi.

Kaide'nin Suriye kolu.

Bunlar normal olabilir.

Daha normal olanı ise İsrail'in Nusra ve Suriye muhalifleri ile ilişkilerini Katar ve Türkiye üzerinden yürütmesidir.

Gazete yayınlarında isimler, tarihler, cep telefonları numaraları, yazışmalar ve daha bir çok detay var.

Anlayacağınız İsrail ve dostları yani Katar, Türkiye, Suudi Arabistan ve ABD Suriye'ye 'özgürlük ve demokrasiyi' getirmek için el ele vermişler.

Rezillik, iğrençlik, vicdansızlık ve ihanet.

El ele verip İsrail'e hizmet etmişler ediyorlar.

Yukarda saydığım ülkeler ve o ülkelerin Esad'ı devirmek için destek verdiği 'en hakiki' Müslümanlar!

IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri onlarca ruh hastası katil sürüsü.

Hepsi de dolaylı değil direkt İsrail uşağı.

İsrail Başbakanı Ben Gorion 1956'da 'İsrail'in gücü üç Arap ülkesinin perişan edilmesiyle sağlanır. Irak, Suriye ve Mısır' demişti.

Plan harika işliyor.

Baş sorumlu : Vahabi Selefi Suudi yönetim.

Önceki gün ölen Dışişleri Bakanı Suud Elfaysal.

40 yıl bakanlık yaptı ve hep ABD ve İsrail'e hizmet etti.

Üç haftadır Suudi Arabistan belgelerini yayınlayan Wikileaks bu uşaklığın bir çok detayını anlatıyor.

Lafa gelince hepsi de 'İsrail düşmanı'.

Hem de 'İslam adına'.

IŞİD lideri Bağdadi'ye sormuşlar 'Neden İsrail'e karşı savaşmıyorsunuz' diye o da 'Önce kendi içimizdeki yakın düşmanları temizlememiz lazım. Sonra sıra İsrail'e gelir' demiş.

Yakın düşmanlar dediği 'Aleviler, Şiiler, Hıristiyanlar, Ezidiler, Süryaniler ve onun gibi düşünmeyen Sünniler'.

Yani bir milyar Müslüman.

Yok edilecek sonra sıra İsrail'deki 6 milyon Yahudiye gelecek.

Ruh hastası, sapık ve manyak adam.

Ve bazı 'müslüman' liderler onlara destek verip yardım ediyor.

Siyonist Yahudi Netanyahu da.

Kimse de çıkıp 'one minute' demiyor.

Gazete al

Son seçimlerde muhalefet partilerinin aldığı oy yaklaşık 25 milyon.

Sözcü'yü bir yana bırakırsak muhalefet adına yayın yapan gazetelerin toplam tirajı 300 bini bulmuyor.

Cumhuriyet, Yurt, Birgün, Aydınlık, Sol, Özgür Gündem, Evrensel, Taraf , Milli Gazete, Yeni Çağ, Ortadoğu ve diğerleri...

Bu gazeteler paralelinde yayın yapan televizyonlarda durum pek farklı değil.

Halk Tv hariç.

Ama ne Halk TV ne de gazetelerin büyük bölümü reklam ve ilan alamıyorlar.

Yandaş medyaya milyarlarca lira reklam veren özel ve kamu kurumları muhalif olanlara bir kuruşluk reklam vermiyor.

Vermek isteyen bazı kişi ve özel kurumlar hükümetin gazabından korktuğu için bu işe yanaşmıyor.

Durum böyle olunca gazete ve televizyonlar çok zor koşullarda ayakta durmaya çalışıyor.

Bazıları kendi çalışanlarının maaşlarını ödeyemiyor.

Geriye tek bir çare kalıyor :
Muhalifim diyen herkes kendi medyasına sahip çıkmalı.

İş yapanlar hiç kimseden korkmadan ilan ve reklam vermeli.

Böyle bir durumda olmayanlar gazete alacak.

Bir gazete ortalama bir lira.

25 milyon muhaliften 5 milyonu gazete almalı.

5 milyon muhaliften en az yüz bini YURT gazetesini almalı.

Yurt yaşamalı.

Yurt yaşarsa AKP'nin Türkiye ve coğrafyamızı karanlığa sürükleme macerasının önüne geçilir.

Yurdunuzu seviyorsanız Yurt'a sahip çıkın.

Yurt'u alın, aldırın, okutun, yazılarını sosyal medyada paylaşın.

Yurt yaşarsa daha mutlu bir Türkiye'de yaşama umudumuz umudunuz artacaktır.

Yurt güçlenerek yaşarsa yandaş medyaya ve patronlarına hep birlikte 'one minute' deriz.