Orta Vadeli Plan nasıl olmalı? -Bazı tavsiyeler

ÖNÜMÜZDEKİ günlerde Orta Vadeli Program (OVP) açıklanacak. Ne zaman açıklanacağı daha tam olarak belli değil. Bir rivayete göre Eylül ayında. Ama Erdoğan geçen gün Ağustos deyiverdi.

Bu program niye önemli? Çünkü şu anda ekonomi ve bütün piyasalar yönsüz. Manzara suda salınan köksüz yosunların durumunu andırıyor. Kimse ne olacağını bilmiyor. Ekonominin yeni istikameti konusunda kimsenin bir fikri yok. Yeni çıpalara ihtiyaç var. Yeni bir yol haritası gerekiyor. O yüzden herkes yeni açıklanacak OVP’yi bekliyor. Çünkü herkes önünü görmek istiyor.

OVP’den beklentilerin bu kadar yükselmesi bu belgeyi her zamankinden daha önemli kılıyor. Gerçekçi, yön gösterir bir orta vadeli plan herkese çok iyi gelecek. Ancak bu, daha öncekiler gibi sadece yasal bir gerekliliğin yerine getirilmesi için hazırlanan bir belgeye dönüşürse o zaman yandı gülüm keten helva.

Peki, piyasalar ne bekliyor. Bir kere, açıklanacak programın rasyonel olması temel koşul. Ilımlı bir büyüme ve enflasyon hedefinin konulması ve ciddi bir mali disiplin sinyalinin verilmesi olmazsa olmaz. Bu sene büyümenin yüzde 4 civarında gerçekleşmesi öngörülüyor. Gelecek sene yüzde 3’ün altında kalacağı neredeyse kesin. Bu durumda yüzde 3’ün üzerinde bir büyüme hedefi kimseye inandırıcı gelmeyecektir.

Keza bu yılı yüzde 15 civarında bir enflasyonla kapatacakken, 2019 yılı için tek haneli bir enflasyon hedefi koymak da akıllarla dalga geçmek anlamına gelecektir. Gelecek sene için 5 liranın alında bir dolar/TL kuru tahmini de artık satın alınabilir bir seviye olmayacaktır.

Özetle, gelecek üç yıl için ortalama yüzde 3-4 civarında bir büyüme ve yüzde 10 civarında bir enflasyon ile milli gelirin yüzde 5’i civarında bir cari açık hedefi piyasa açısından makul karşılanabilir.

Tabi bu hedeflerin ciddi bir makro çerçeve ile desteklenmesi gerekir. Bu makro çerçevenin üç temel ayağı var. Birincisi mali disiplin… Bütçe hızla bozulmaya devam ediyor. Bütçe açığı hızla tırmanıyor. Önümüzdeki dönemde bu açığın kontrol altına alınacağına ilişkin bazı önerilerin bu OVP’de yer alması gerekiyor. Yerel seçim öncesinde bu yapılabilir mi pek emin değilim doğrusu.

İkincisi, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının yeniden sağlanması meselesidir. Enflasyonla mücadele açısından bu konu yaşamsaldır. Geçmiş yıllarda yaşadığımız acı tecrübelerden bir ders çıkarıldığını ummak istiyorum. Ama bu konuda da iyimser olduğumu söyleyemem.

Üçüncü ayak ise bankacılık sistemi… Ekonomideki büyüme ivmesinin düşmesi, tahsili gecikmiş alacakların miktarında bir artış meydana getirecektir. Bu artışın şeffaf biçimde izlenmesi ve yönetilmesi hayati önemde olacaktır.

Sonuç olarak, piyasaların beklediği rasyonel ve makul bir orta vadeli program üretme işi şu an Damadın en önemli işi. Ve bu durum kötüye giden ekonomik şartlara mücadele imkânı sağlayan neredeyse tek araç konumunda. Bu, Damat için de bir sınav olacak aslında. Bunu başarabilirse bu gemi yerel yönetim seçimlerine kadar gidebilir. Peki ya başarılamazsa? O zaman sonbaharla birlikte ciddi bir ekonomik sıkışma bizi bekliyor. 2019 yılının ilk çeyreğinde ise küçülme ve kriz…

Önceki ve Sonraki Yazılar