Osmanlı güzellemelerine karşı

Bugünlerde Osmanlı ile ilgili güzellemeler iyice arttı. Anadolu halkının bu konuda görüşü yüzlerce yıl önce aşağıdaki şiirde çok güzel anlatılmıştır:

Şalvarı şaltak Osmanlı

Eteği kaltak Osmanlı

Ekende yok, biçende yok

Yiyende ortak Osmanlı

Osmanlı aslında bir sınıftır. Padişah, çevresindeki beyler ve düzey düzey bürokratlardan oluşur. Osmanlı toprak sistemi merkezi bir otoritenin düzenlemesi ile geniş köylü yığınlarının sömürüsüne dayalıdır. Bu sınıf aşar vergisi ile yüzyıllarca köylüyü sömürdü, savaşlarda kanlarını döktü. Aşar vergisi ürünün %10’u olarak alınan bir vergidir. Cumhuriyetin ilk işlerinden biri de bu vergiyi kaldırmak oldu. Ancak 2. dünya savaşı süresince devlet tekrar köylüye ağır vergi koydu. Bunun nedeni olarak geniş bir erkek nüfusunun askere alınması sonucu askerlere gıda sağlamak gösterilebilir. O yıllarda tarla sürme hayvan gücü ile yapıldığından üretim de çalışan sayısının azalması nedeniyle düşmüştür. Buna karşılık savaş ekonomisinden karaborsacılar ve aracılar yararlandı ve zengin oldular. Aynı dönemde savaşa giren ABD üretim düşüşünü kent bahçelerini teşvik ederek dengelemeye çalıştı. Savaş öncesi ne yazık ki köklü bir toprak reformu yapılmadı. Eğer yapılsa idi bugün Türkiye çok farklı bir noktada olurdu. 1946’da bir toprak reformu yapılmaya çalışılsa da başarılamadı. Reform iyice sulandırıldı. O kadar ki dünyada toprak reformundan söz eden yabancı dillerdeki kitapların çoğunda Türkiye örneği işlenmez bile.

Osmanlı aslında en büyük zulmünü türklere, alevilere yapmıştır. Dahası türklüğü aşağılamıştır. Türkler için osmanlı “etrak-ı bi- idrak” demektedir. Anlam olarak idrakten (anlayıştan) yoksun türk demektir. Osmanlı tarihe gömülmüştür. Kimse onu geri getiremez. Yok, eğer eski Osmanlı İmparatorluğundan kopan devletlerle eşit koşullar altında iyi ilişkiler kurmak istiyorsak buna bir engel yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar